Taraftarlar
JUNİNHO’YU, JUNİNHO mavi lacivertli ekibi istiyor!
AŞK, SAYGI VE GELENEK
Yukarıdaki sözler, 2012-2013 sezonunda önce kiralık, bir sonraki sezonda ise bonservisi alınarak Mavi Lacivertli formayı terleten Jose Carlos Nogueira Juninho’ya ait. Juninho, Gazette muhabiri Zeynep Baraz’a konuştu. Baraz’ın sorularını yanıtlayan eski Demirsporlu futbolcu Juninho, mavi lacivertli renkleri tek kelimeyle “aşk, saygı ve gelenek” olarak değerlendirdi.
GÖNÜL BAĞIMI HİÇ KOPARMADIM
Brezilya’ya döndükten sonra da Adana’dan da Adana Demirspor’dan da büyük Adana Demirspor taraftarından da hiç kopmadığının altını çizen Juninho, “Bu takımdan ayrıldıktan sonra bile onlarla gönül bağımı asla koparmadım. Hep iletişim halindeydim. Hep özlem giderdik onlarla. Bu yüzden Adana Demirspor’a dönüp formasını tekrar gururla giymeyi ve en iyi şekilde temsil etmeyi istiyorum” şeklinde konuştu.
DAHA YAZACAĞIM BAŞARI DOLU HİKÂYELER VAR
“Adana Demirspor’da daha yazacağım başarı dolu hikâyeler var” diyen Juninho, “Ayrıca yarım kalanları tamamlamak için de Adana Demirspor’a dönmek istiyorum. Ben Demirspor kulübünü 23 yıldır hasret kalınan Süper Lige çıkarmak için Adana’ya gelmek istiyorum. Ve tekrar düşünülürsem karşılıklı anlaşıp takım adına iyi yerlere geleceğimize inanıyorum” dedi.
İşte Zeynep Baraz’ın Juninho ile yaptığı o röportaj:
Sizin için Adana’yı vazgeçilmez kılan şey nedir?
Yaşadığım Adana şehri ve taraftarlar beni çok iyi ağırladı. Kaldığım süre içerisinde aynı zamanda Allah kızımın doğacağı şehir için Adana’yı seçti ve bu sebep, bendeki Adana’nın değerini ve önemini bir hayli artırıyor. Benim Mavi ile Lacivert yüreklerin attığı Adana’ya karşı özlemim var. Kendimi bu renklere ait hissediyorum ve ben kendimi sadece bu renklere adamak, bu arma adına yine o kutsal formayı terletmek ve kesinlikle ailem olarak gördüğüm Adana Demirspor’a geri dönmek istiyorum.
Jübilenizi Adana’da mı yapmak istersiniz?
Kariyerim boyunca en çok keyif aldığım ve mutlu olarak oynadığım kulübü Adana Demirspor olarak görüyorum. İki sezon oynadığım bu kulüpten yana hiçbir pişmanlığım olmadı ki, yine oynasamda pişmanlığımın olacağını düşünmüyorum. Şu an Brezilya’nın Caldense takımında oynuyorum fakat kalbim hala Adana’da atıyor. Paranın bir önemi yok, sadece isteğim o taraftarlara ve armaya yeniden kavuşmak...
Mavi-Lacivertli renkler sizin için ne ifade ediyor?
BU RENKLER AŞK OLSA GEREK...
Bu takımın renkleri sadece tek kelimeyi yansıtıyor bu tek kelimede AŞK olsa gerek. Bu renkler aynı zamanda umudun, bağlılığın, aşkın rengi. Ve ben bu renklere sonsuz saygı duyuyorum.
Adana Demirspor’u 3 kelime ile anlatmak isteseniz bu üç kelimeniz ne olurdu?
Aşk, saygı ve gelenek. Birbirini tamamlayan bu üç şey Adana Demirspor’dan ibaret.
Adana Demirspor sizde ne gibi iz bıraktı?
DEMİRSPOR FORMASINI YENİDEN GURURLA GİYMEK İSTİYORUM
Kariyerimin en iyi ve en mutlu yılını Adana Demirspor formasını giydiğim ilk sene yaşadım. Oynadığım dönem hayatta mutlu olduğum tek andı benim için. Bu kulüp beni büyük Adana Demirspor taraftarları ile tanıştırdı. İlk kez bir kulüp ve taraftarları tarafından bu kadar sevildim ve sahiplendiğimi hissettim. Bu takımdan ayrıldıktan sonra bile onlarla gönül bağımı asla koparmadım. Hep iletişim halindeydim. Hep özlem giderdik onlarla. Bu yüzden Adana Demirspor’a dönüp formasını tekrar gururla giymeyi ve en iyi şekilde temsil etmeyi istiyorum.
Adana Demirspor’a tekrar geri dönmek istemenizin asıl sebebi nedir?
Adana Demirspor’a geri dönmek istiyorum çünkü bu takımda daha yazacağım başarı dolu hikâyeler var. Ayrıca yarım kalanları tamamlamak içinde Adana Demirspor’a dönmek istiyorum. Ben Demirspor kulübünü 23 yıldır hasret kalınan Süper Lige çıkarmak için Adana’ya gelmek istiyorum. Ve tekrar düşünülürsem karşılıklı anlaşıp takım adına iyi yerlere geleceğimize inanıyorum.
BU ŞEHİRE, ARMAYA VE TARAFTARLARINA SAYGIM VE SEVGİM HİÇ BİTMEYECEK!
Sevmek ve sevilmek, ne değerli şey...
Aslında bu iki kelimenin anlamını yitirmeden yan yana gelmesiyle güzelleştiğini düşünüyorum. Ve bu iki kelime beni ve büyük Adana Demirspor taraftarını yansıtıyor. Biz işte bu iki kelime gibi yan yana ve hep güzeldik. Ben Adana Demirspor kulübünde oynadığım süre içerisinde hep sevildim ve bunun karşılığını da onları severek verdim. İlk zamanlarımda hiç bilmediğim şehrin hiç bilmediğim bir takımıydı Adana Demirspor. Fakat bu takıma gelip bu şehrin insanları tarafından o sıcaklığı ve tarifi olmayan sevgiyi hissedince bu şehri ve samimiyet kokan insanlarını daha çok sevdim ve daha çok benimsedim. Bu şehrin ve insanlarının ne kadar yabancısı olsamda gördüğüm ilgi ve sevgi ile Adana’ya ait olduğumu hissettim ve burada bulunduğum süre içerisinde hiç yabancılık çekmedim. Bir takımın taraftarlarından yana ilk kez bu kadar sahiplendim ve bu şehrin insanlarından hiçbir zaman ayrı tutulmadım. Şimdi nasıl olurda bu şehri ve insanlarını sevmem, nasıl olurda kendi ülkeme döndüğümde bu değerli şehri bu kadar çabuk unutabilirim. Ben sevmek ve sevilmek nedir bu şehirde bu armaya gönül veren taraftarlar ile yaşadım. Bu takımdan ayrılmış olup şu an Brezilya’da olsam da aklımı Adana’da, Demirspor taraftarlarında bıraktım. O yüzden benim bu şehre, bu kulübe ve armaya sevdalılara saygım ve sevgim hiç bitmeyecek!