Bu kez kendin için bir şey yap

İnci Gül’le Kahve Bahane’nin bu haftaki konukları, Adana NLP kurucusu Zehra Akmanlar ve NLP Uzman Eğitmeni Pırıl Sönmez idi. 20 yıldır dostlukları hiç bozulmayan Zehra Akmanlar ve Pırıl Sönmez, 10 yıldır da Adana NLP’de, eğitimler veriyorlar.

Pırıl Hoca, Anadolu İletişim Meslek Lisesi’nden İngilizce öğretmenimizdi. O yıllarda da pozitif enerjisi ve sevgisiyle biz, öğrencilerinin kalbini fethe etmişti. Hala yüreği sevgi dolu, hayata pozitif bakabilen ve hiçbir mazeret yaratmadan, Adana’ya ve ülkesine sağlıklı bireyler yetiştiriyor Pırıl hoca…

Pırıl hoca, Adana NLP’de uzman eğitmenlik yapıyor... Verdikleri eğitimlerle umut dolu insanların önünü açıyorlar. Zehra Akmanlar ve Pırıl Sönmez, bugüne kadar verdikleri eğitimlere, 2-9-16-23 Mart 2014 tarihlerinde Milenyum Liderlik Akademisi Altın Bilezik Sertifika Programı ile bir yenisini daha ekliyor.

 

İşte Zehra Akmanlar ve Pırıl Sönmez ile yaptığımız okurken keyif alacağınız röportaj;

 

PIRIL SÖNMEZ: Yoğun bir maliyet harcanmak istenmiyor. Hazır gelsin diyor. Doğal olarak bu programa çok rahat gelinebilir. Özel sevgi bağı olan insanlar var. Atsan atılmıyor, satsan satılmıyor, dedikleri kişiler için biçilmiş kaftandır. Adana’daki birçok şirket aile şirketi, bu yüzden kimi işten çıkaracaklar ki buralarda muazzam bir çözüm. Üniversite öğrencileri depresif bir moda mezun olacak öğrenciler, “nasıl iş bulacağız? Napacağız?” diye düşünüyorlar. Özgeçmişlerine başkalarında olmayan bir şeyler katmaları gerekiyor. Bu sertifika uluslararası geçerliliği olan bir sertifikadır. Onlar için umut oluyor. Yarın bir gün iş başvurusunda bulunduğum da seçilme şansım olur. İçin de satış ve ikna da var ama sadece bu bir ürün satışı değildir. Sonuçta “hayatta bir satıştır.”

 

Zehra hocanın bir lafı vardır; “aşk bile bir satıştır.” Hayatın her alanı satıştır. İkna ve satışlarda da, belli bir seviyede iletişim beceriniz olması gerekiyor; onun için iletişimi koyduk. İletişim kurarken belli bir seviyede vücut dilini kullanmak zorundasındır ki etkin gücün artsın, onu da koyduk. İkna için veya ikna etmek istiyor musun? Birçok insanda bunu duydum “yorgunum”, “hayat beni yordu”. Karşı tarafı ikna edebilmek için ilk önce senin ikna olman lazım. Senin ilk önce motivasyon olman lazım; o yüzden motiveyi koyduk. Ne kadar iyi olsak ta stres stres, hadi bir de onu koyduk. Hem birbirinden ayrı, tek bir gün gelsen bile fayda görür. Bir o kadar da aslında birbirine bağlı, birbirini tamamlıyor. Yaptığın iş, cinsiyet ne olursa olsun herkesin katılabileceği bir eğitimdir.

 

Annesin iletişime, iknaya, motivasyona, stres yönetimine ihtiyacın yok mu? İş dünyası yine ihtiyacın var. Öğrencisin yine ihtiyacın var. 55-60 yaşına geldin emeklisin torunların ve evlatların var. Eski değerlerle yeni değerler arasındaki fark inanılmaz değişiyor. Şimdi ki gençler kendi hayatlarını yaşıyorlar. Öyle ya da böyle bekledikleri bir saygı, bir hürmettir. Onların anladığı dilden konuşmayınca çocuklar uzaklaşıyor. Ben hayatım boyunca çalıştım, kendimi birazda olsa geliştirmek istiyorum. Bugüne kadar o yoğunluktan, çocuklardan işten fırsat bulamadın. Hayatıma biraz daha anlam istiyorum. 65 yaşında ki insan da çok rahat gelebiliyor. Aynı derecede verimlilik, öğrenme ve keyif ortamı yaşıyorlar.

 

Bize hep bunu soruyorlar; eğitim mi? Stand up şovu mu? Belli değil. Gün boyunca bir insanı bir yer de bekletemezsin içinde eğlenceli bir şeyler yoksa. Tabi ki bir de hayatın kendini anlattığımız için. Acaba anlayabilir miyim? diye soruyorlar, ne olursa olsun anlarsın. Orada hayatın kendini konuşuyoruz. Aslında insanlara bilmedikleri şeyleri anlatmıyoruz. Biz zaten bildiğimiz fakat hayat koşuşturmacası içinde unuttuğumuz şeyleri tekrar hatırlatıyoruz.

 

Kişisel eğitim projelerine bir önyargı ile bakılıyor. Polyanacılık gibi şeyler söyleniyor. Polyanacılık değil, kızdığında en çok zararı kime veriyorsun, öfkelendiğinde, nefret duygusu hissettiğinde kime zarar veriyorsun? Hep kendine. Tabi ki hiç kızmayacaksın demiyoruz. Biz de kızıyoruz, bizim de öfkelendiğimiz zamanlar oluyor, hepimiz insanız. Biz insanlıktan çık demiyoruz. Bu duygularla günlük hayatta hiç takılmadan nasıl hızlı baş edersin. Nasıl hızlı hayatına devam edeceksin. “Depresyondayım ya da çok kızgınım, 1 ay işe gitmiyorum” demek gibi öyle bir lüksümüz var mı? Yaşadığının nasıl hızlı üstesinden gelip hayatına devam edersin. Bizim anlattıklarımız bunlardır. Bir insanın kendine verebileceği en güzel hediye kişisel olarak kendini geliştirmesidir. Orda sadece senin için varsın. Sen kızgınsın yansıtmaman mümkün mü? Aynı derece sen pozitif olsan yansıtmıyor musun?  Her şeyin artısı eksisi var. Bu eğitim bir ciladır. Uygun fiyatta olma sebebi de budur. Maddi gücü çok üst seviyelerde olmayan insanın hakkı değil mi, böyle bir ciladan faydalanması. Bir parça özünü parlatmak, umutla bu kapıdan çıkıp evet ya evet diyerek yola devam etmek. Uygun fiyat olsun deyip bütün insanların katılmasını sağlamaktır.

 

Bu proje 6 yıllık bir projedir. Yola çıkarken olur olmaz, tutar tutmaz dedik. Ancak bize geri dönüşler çok güzel oldu. 10 yıl içerisinde bizim dışarıda hiç özel reklamımız yok. Bugüne kadar aldığımız en güzel haber, “el ilanları dağıtılırken bir vatandaş bu NLP gül bahçesi sitesindeki değimli? Helal olsun 10 yıldır ayakta kalan tek şirkettir” demiş. Biz, Adana insanıyız tabi bir kural vardır, bir hizmetten memnun kaldığında 7 kişiye söylermişsin, memnun kalmadığında ise 21 kişiye söylüyorsun. Bizim işimiz memnun bırakmakla alakalıdır.

 

Biz 10 yıldır ayaktayız. İki ortak tabi tanınmış ailelerin evlatlarıyız. Bizim reklamımız insani memnuniyetidir. Hiçbir ticari amacımız yoktur. Biz işimizi insanla götürdük. Memnun kalan kızını getirdi, kuzenini getirdi, kardeşini getirdi. Biz işimizi böyle götürdük. Biz 24 saat yaptığımız işi yaşayan fakat 24 saat çalışan insanlar değiliz. Herkes bunu söylüyor fakat biz tam tersini söylüyoruz. Biz anneyiz, biz eşiz bizim böylede bir sorumluluğumuz var. Bizim her ikimizin de farklı hayatları var. Dolayısıyla burası bizim nefes aldığımız, anlatırken keyiflendiğimiz keyif verdiğimiz, öğrettiğimiz fakat bizim de öğrendiğimiz, bizim içinde bir okul burası. Onun bu kadar kıymetli onun için bu kadar ticari bakmıyoruz. Elbette ticari boyutumuz var bunu hiç inkar etmedik. Ayakta duramazsan nasıl hizmet vereceksin.

 

Bizim yaptığımız işi insanlar ayıksın ya da ayıkmasın, farkına varsın ya da varmasın Adana’yı ayakta tutuyor, öğrenciyi ayakta tutuyor.  Satış sektöründeyiz bırak satışı, birçok şey yapıyorum. Moralim düzeliyor, eve daha fazla ekmek götürüyorum, eve verdiğim huzur artıyor, patronuma alnım açık çıkıyorum. Biz öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki, yerimiz belli, adımız belli, sanımız belli. 10 yıldır biz bu işi yapıyoruz, güzel şeylerin reklamı yapılmaz. Biz yanlış bir şeyler yapsaydık bu Adana bizi yerdi. En minimum yanlış yapma riski bizde var. Biz çok dikkatli ve temkinli gitmek zorundayız. Çok şükür bunların hepsini yaptık. Bizim öyle bir dostluğumuz var ki biz ne yaparsak yapalım keyifleniyoruz. Bu işte aynı sahneyi paylaşmak hiç kolay değil. İki kadının 10 yıl bu işi götürmesi hiç alışık bir durum değildir. Sevgimiz, iyi niyetimiz, güvenimiz, birbirimize olan sadakatimiz, vefamız bunlardan ödün vermedik. Dolayısıyla yaşanan sorun hemen çözülür. Yola devam edilir. Bizim dostluğumuzu 3 kişi bozabilir. Bir Allah bozmak isterse, diğeri ya ben ya da Zehra’nın kendisi bozmak isterse bozulur. Biz ne yaparsak kendimize yaparız. Çünkü çok kişi bunu denedi. Kimsenin dediklerine kulak asmadık. On yıldır biz aynı sahneyi paylaşıyoruz. Biz ders anlatırken insanlar buna çok şaşırıyor. O saygı, o güven yeter. Bizim öncelik kim olacak diye bir düşüncemiz yok. Birbirimizin gözünden ne söyleyeceğimizi anlayabiliyoruz. Bir insanla o kadar çok yılını birlikte harcarsan artık ona benziyor olursun. Karşındaki için uyum sağlamazsan karşındaki senin için uyum sağlamazsa iki uçta kalırsınız. Daha sonra gerilir gerilir ve halat kopar. Dostlukta da, işte de kişisel sorunlar almış başını gidiyor. Stres bu yüzden oluşuyor.

 

ZEHRA AKMANLAR: Ben 1970 doğumluyum ve çok sıkı yetiştik. Hocadan çok korkuyorduk. Hocadan korkulmamalı sevilmeli, sayılmalıdır. Vermek istediğimiz en önemli mesaj; biz sadece bilgi vermiyoruz. Toplam eğitim süremiz dört ayrı gündür. Dört günden sonra o kapıdan çıkarken, Sabah gelen kişi olarak çıkmayacaktır. Mutluluk, değişim, dönüşüm eğitim esnasında değişir. Kişinin ihtiyacı neyse kişi o doğrultuda almak istediğini alır zaten. Yakınlarına, sevdiklerine en önemlisi kendine bakışı değişiyor. Biz bunu çok önemsiyoruz. İnsanları yargılamayı bir kenara bırakırlar. En azından tamamen sıfırlamasa bile hoşgörülü olur. Bu kısmı önemle söylüyorum kişiliğinden ödün vermeden, aynı kişi kalarak hoşgörülü olmayı öğrenir. Her bir eğitim sonunda o kapıdan çıkarken ışıldayarak çıkar. Yıllardır aklıma takılan, baş edemediğim, bir türlü kestirmediğim diye düşündüğü şeylerin aynı anda cevabını bulur. Kapıdan çıktığı anda çevresinde uygulamaya başlar. En büyük farkımız budur.

 

Kullanamayacağın bilgi dönemi bitti. 21 yy. da artık fark yaratmalısın. O farkı yaratabilecek herkes için bu eğitimi verebiliyoruz. Aşağı yukarı bütün insanlar benze IQ ardadır. Her şey istemekle potansiyel yüksekliğiyle olur. Bizi diğer kişisel gelişim eğitimcilerinden ayıran tek şey biz bilgi vermiyoruz, biz yapabilecekleri şeyleri anlatıyoruz. Bu çağda bilgi vermek artık hakaret gibi geliyor. İletişimin tanımını sorup da cevabını veremeyecek biri var mıdır? Güler yüzlü olmak lazım, empati kurmak lazım, aradaki duvarları engelleri kaldırmak lazım. Peki, bunların ne kadarını yapabiliyorsun.  Bizim en büyük başarımız, nasıl sorusuna cevap vermektir.

 

Kişisel gelişim tek başına kitaplardan öğrenilmiyor. Aldığın eğitime göre gider o kitabı okursun ve o kitap sana bambaşka gözükür. Siz, bu eğitimi alırken uzman olmak için almıyorsunuz. Sizin şuan bir işiniz var ve iletişiminizi güçlendirmek istiyorsunuz. Örneğin; eğitimimizin olduğunu öğrenen bir vatandaşımız, Elazığ’dan gelerek eğitime katıldı. Bize sadece Adana içinden gelmiyor. Maraş, Antep vs. İstinye Devlet Hastanesi hekimlerine eğitim vermek üzere İstanbul’a davet edildik. Adana’da bir ilktir. Biz, bu şekilde davetler almış eğitmenleriz. Bu iş bizim hobimiz. Tüm çocuklarımıza, gençlerimize daha iyi bir gelecek bırakmaktır. Bizim işimiz birbirine güvenen, sevgi dolu yürekler yaratmaktır. Var olan yürekleri parlatmaktır bizim işimiz. Daha çok hoşgörülü olması adına emek veriyoruz. Herkes yaptığı işte bunu yapsa, “daha iyi bir gelecek istiyoruz” demelerine gerek kalmaz.

 

1970 yılında Adana’da doğdu. Newport Üniversitesi´nde Davranış Bilimleri okumuştur.

Mersin Xerox Bayii kurucusu ve halen yöneticisidir. Aynı zamanda Adana NLP Kişisel Gelişim Eğitim & Danışmanlık Merkezi kurucusu olan Zehra Akmanlar, The Coaching Institute ve Dünyanın ilk ve en büyük NLP Organizasyonu olan INLPTA´nın kayıtlı eğitmenidir. Adana NLP Kişisel Gelişim Eğitim ve Danışmanlık merkezinde NLP Uzman Eğitmeni, Reiki Master, Hızlı Okuma Eğitmeni, EFT Eğitmeni ve Yaşam Koçu olarak bireysel ve kurumsal eğitim çalışmalarına devam ediyor.

 

1969 yılında Adana´da doğdu. 17 yıl yurt dışında yaşayan Pırıl Sönmez, ilk ve orta öğrenimini Hollanda´da okudu. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği bölümünü bitirdi. 14 yıldır lise ve üniversite seviyesinde İngilizce Öğretmenliği yapmakta ve 4 dil bilmektedir. Pırıl Sönmez, Uluslararası NLP Organizasyonları UNLP ve BBNLP´nin kayıtlı eğitmenidir.

1971 yılında Hollanda’da doğdu. Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İngilizce İktisat mezunudur. Hollanda Pazarlama Enstitüsü’nde Marketing, Bankacılık Enstitüsü'nde bankacılık eğitimleri almıştır. Evli ve iki çocuk babası Yusuf Seyhan iki yabancı dil bilmektedir.

İyi bir motivatör olan Kişisel Gelişim ve NLP Uzmanı Yusuf Seyhan; Adana NLP bünyesinde Hızlı Okuma, Satış Psikolojisi ve İkna Yöntemleri, Satış ve Pazarlama, Yaratıcı Düşünce, Analitik Düşünce, Etkin İletişim ve Motivasyon konularında 1000'i aşkın eğitim ve seminer vermiştir.

 

1990 yılında Hava Kuvvetleri adına girdiği O.D.T.Ü' de Beşeri Bilimler İngilizce Öğretmenliği bölümünü bitirdi. Bir yıl satış üzerine eğitim aldıktan sonra 1991 yılında Koç Holding Bilar A.Ş. de satış temsilcisi olarak işe başladı. Türkiye'nin ilk Dale Carnegie sertifikalı eğitmeni Nüvit Osmay'ın önderliğinde Düşün Konuş Dinle derneğinin özel öğretim kurumu statüsü kazanarak ilk kişisel gelişim okulunun kurucuları arasında yer aldı. Adil Maviş 2005 yılından bu yana Adana' da Adana NLP' nin eğitmeni olarak çalışmaktadır. Kurumumuzda Kendi Kendine Telkin ve Trans Workshopları, İrade ve Stres Yönetimi Eğitimleri ve Hipnoz Practitioner Eğitimleri vermektedir.