Dr. Ali İhsan Ökten, AKP iktidarının ülkemizde nükleer santral kurmak
için gereksiz bir inatlaşma ve zorlamaya girdiğini, Mersin- Akkuyu'da nükleer
santral kurma işini yasal itirazlardan kaçırabilmek için devletlerarası bir
anlaşma yaparak, Rus devlet şirketine verdiğini söyledi. Ökten, “Rus şirketi bu
kadarı da olmaz dedirten uygulamalara bir yenisini ekledi. CED raporu olmadan
Nükleer Santralın inşaat çalışmalarına başladığı belgelendi.” Dedi.
Atatürk Caddesi’nde bulunan Abidin Dino Parkında toplanan, aralarında TMMOB
Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Nazım Biçer, KESK Dönem Sözcüsü SES
Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel, EMO Adana Şube Başkanı Mehmet Mak,
Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten ile bazı siyasi parti
temsilcilerinin de bulunduğu Sekretaryası EMO Adana Şubesi tarafından yürütülen
Adana Nükleer Karşıtı Platform basın açıklaması yaptı. Dr. Ali İhsan Ökten,
şöyle konuştu:
“İnsanlık her anlamda ileriye giderken; daha özgür, daha demokrat, daha
barışçıl, doğayla daha uyumlu yeni bir hayatın arayışları bütün dünyada
sürdürülmeye çalışılırken; ne yazık ki ülkemizde tam tersi bazı gelişmeler
yaşanıyor.
Kralların, padişahların “istersem asarım, istersem keserim” anlayışından,
uzun mücadeleler sonucunda bugünkü “hukuk devleti” kavramına geldik. Toplumsal
hayat; donuk olmayan, toplumla birlikte giderek değişen ve dönüşen yazılı
kurallara bağlıdır. Bunun bir anlamı da şudur: Seçimle iktidara gelmiş olsan bile her
istediğini, istediğin gibi yapamazsın. Bizler, iktidar zehirlemesinden dolayı,
bir türlü anlamak istemeyenlere bu basit gerçeği her defasında hatırlatmayı ve
anlatmayı görev biliyoruz.
Hatırlanacağı gibi; AKP iktidarı ülkemizde nükleer santral kurmak için
gereksiz bir inatlaşma ve zorlamayla Mersin- Akkuyu' da nükleer santral kurma
işini yasal itirazlardan kaçırabilmek için devletlerarası bir anlaşma yaparak,
Rus devlet şirketine verdi. Bu şirketin henüz ÇED raporu almadığı halde inşaat
çalışmalarına başladığı belgelenmiş bulunmaktadır.
Oysa Türkiye'de Çevre Bakanlığı kurulduğundan ve Çevre Kanunu kabul
edildiğinden beri yatırımlar için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu
hazırlamak ve bu raporu bakanlığın onaylamış olması yasal zorunluluktur.
Kanunun 10. maddesi bu konuda şöyle demektedir: “ÇED olumlu kararı alınmadıkça
projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje
için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez.”
Şirketin daha önce hazırlattığı ÇED raporlarını AKP’nin Çevre Bakanlığı
bile kabul etmemiştir. Çünkü, kullanılmış nükleer yakıt çubuklarının nasıl ve
daha önemlisi nerede muhafaza edileceği ve kullanım ömrünü tamamlamış nükleer
santralin söküm maliyetlerinin ne kadar olacağı ve kim tarafından karşılanacağı
gibi hayati konularda Rus firması herhangi bir şey söylememektedir.
Kısacası, şu anda Akkuyu için onaylanmış bir ÇED raporu bulunmamaktadır.
Çevre Kanunu'nun 15. maddesine göre; proje alanında yapılan bütün iş ve
işlemler yasal mevzuata aykırıdır, inşaat faaliyetlerinin derhal durdurulması,
yapılanların derhal düzeltilmesi ve sahanın eski haline getirilmesi, inşaata
başlayan ve faaliyette bulunanlar hakkında da gerekli adli soruşturma ve
işlemlerin yapılması gerekmektedir.
“Aynı şeyleri yapıp, farklı sonuçlar beklemek;
aptallığın en belirgin özelliğidir” diyen bilim insanı haksız sayılır mı?
Hükümete sesleniyoruz: Halkın sesine, bilime ve demokrasiye birazcık
saygınız varsa, Akkuyu nükleer santral kararını derhal iptal etmelisiniz.
Bütün ülkeler vazgeçerken, nasıl kurtulacaklarını hesaplarken, AKP
Hükümeti'nin nükleer santral konusunda inatla sürdürdüğü bu gözü kara,
tehlikeli, hukuksuz ve ülkemizin geleceği ile kumar oynayan tutumunu 30 Mart
2014 yerel seçimlerinde oy kullanacak olan sağduyulu seçmenlerin
değerlendireceğine inanıyoruz. Nükleere İnat, Yaşasın Hayat!, Nükleer Santral
İstemiyoruz!, Nükleer Anlaşmalar İptal Edilsin!”