Fatma İnci Gül'den Doç.Dr. Berat Akıncı'ya ziyaret

Misafirperverliğinden ötürü Doç. Dr. Berat Akıncı’ya teşekkürlerini ileten İnci Gül, Akıncı ile yerel seçimler, İsrail-Filistin Gerilimi ve Stratejik Araştırmalar ve Akademisyenler Derneği hakkında sohbet etti.

Stratejik Araştırmalar ve Akademisyenler Derneği’nin faaliyetlerinden bahseden Doç. Dr. Berat Akıncı, “Yükseköğretim sisteminde var olan öğretim elemanı açığının liyakat sahibi ve mesleğin gerektirdiği donanımlara sahip kişilerce tamamlanması inancıyla; aday akademisyenleri yetiştirmek, mevcut öğretim elemanlarının niteliklerini (Bilimsel, Sosyal, İdari ve İnsani) ve özlük haklarını korumak, iyileştirmek ve mobbing ile mücadelelerinde destek olmak amacıyla kurulmuştur. Bu amaçla kamuoyunun aydınlatılması ve karar alıcılara bilgi sağlamak amacıyla bir taraftan akademisyenlerin özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalar yapılırken diğer taraftan da multidisipliner bir perspektifle ulusal güvenlik, dış politika, ekonomi, enerji, teknoloji gibi önemli alanlarda incelemeler yapılarak raporlamaktadır.” dedi.

Konuşmasında 2024 Yerel Seçimlerine de değinen Akıncı, seçimin önemli değişikliklere ve gelişmelere kapı aralayacağını belirterek “Adana; tarihi, kültürel ve ekonomik önemiyle benzersiz bir şehir. Biz Stratejik Araştırmalar ve Akademisyenler Derneği olarak, şehrimizin kalkınması, toplumsal refahın büyümesi ve demokratik değerlerin güçlenmesi için üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle hareket ediyoruz.” diye konuştu.

Seçim sürecinde Adana ile ilgili ‘Şeffaf ve Katılımcı Yönetim, Sürdürülebilir Kalkınma, Eğitim ve Kültür ile Altyapı ve Ulaşım Projeleri’ konularında beklentilerinin olduğunu dile getiren Akıncı, bu beklentilerle ilgili şunları söyledi:

“Şeffaf ve Katılımcı Yönetim

Adana'nın geleceğini şekillendirecek olan şeffaf, hesap veren ve aktaran bir yönetim anlayışını benimsemelerini bekliyoruz. Halkın kararlarına daha fazla katılım, şehrimizin güçlenmesine de katkı sağlayacaktır.

Sürdürülebilir Kalkınma

Adana'nın ekonomik, sosyal açıdan sürdürülebilir bir kalkınma planlaması için planlamaların hayata geçirilmesini bekliyoruz. Tarım, sanayi ve teknoloji gibi alanlarda yapılan yatırımların, şehrimizin kalkınmasına olumlu etkilerinin görülmesi önemlidir.

Eğitim ve Kültür

Adana'nın kültürel zenginliklerini ve eğitim potansiyelini ön plana çıkaracak sistemi desteklen yapılmasını bekliyoruz. Yerel yönetimler, eğitim ve kültür alanında yapılan yatırımlarla şehrin parçalarının insani özelliklerini güçlendirebilir ve kültürel çeşitliliği destekleyebilir.

Altyapı ve Ulaşım Projeleri

Şehrimizin ulaşım ağlarının modernizasyonu ve çeşitlenmesi için planlı ve etkili çözümler üretilmesini bekliyoruz. Bu projeler, Adana'nın daha yaşanabilir bir şehir olması hedefine ulaşmaya katkı sağlayacaktır.

Bu beklentileri realize edebilecek bir yönetim anlayışı; Adana'mızın daha güçlü, adil ve sürdürülebilir bir geleceği için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmede daha hazırlıklı olacaktır.”

Filistin-İsrail gerilimiyle ilgili de konuşan Akıncı, “Türkiye'nin Filistin-İsrail anlaşmazlığında dış politikasının ana unsurunu adil bir çözüm sonucunda Filistin’in tam bağımsız bir ülke alarak tanınmasını sağlamaya yöneliktir. Türkiye, bölgesel istikrarın ancak adil bir barışla mümkün olabileceğini savunmaktadır. Bu amaçla Türkiye, Hamas-İsrail çatışmaları sırasında, Filistin'de yaşanan zorluklara karşı hassas bir durum sergilemiş ve barışın ancak diyalog ve müzakerelerle desteklenmesini önemsemiştir. Aynı zamanda sivillerin korunması ve insanın yardımın ulaştırılmasında önemli bir rol oynayarak, uluslararası toplumun dikkatini bu yöne çekmeye çalışmaktadır. İnsanların acı çektiği ve evlerini terk etmek zorunda kaldığı bu zorlu süreçte, Türkiye Filistin halkının yanında durmaya devam etmektedir. Ancak herhangi bir bölgesel çatışmada olduğu gibi, bu bölgedeki politikaların istikrarı da bir dizi karmaşık faktörlere bağlıdır.” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Akıncı sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Sonuç olarak, bu bölgede yaşanan çatışmaların son bulması ve sivillerin kurtarılması için Türkiye üzerine düşen sorumluluğun bilinciyle hareket etmektedir. Akan kanın durması, insanların huzur içinde yaşayabileceği bir ortamın, merkezi barışın tesis edilmesi en büyük arzumuzdur.”