''FUARLAR DEVAMLILIK ARZ ETMELİ''

''FUARLAR DEVAMLILIK ARZ ETMELİ''

Fuarcılık alanında Adana’nın önde gelen şirketlerinden ve önemli işlere imza atmış olan ELKA Fuarcılık’ın Genel Müdürü Bülent Yamaç, Gazette’ye fuarcılık sektörüyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İlk olarak 2015 yılında tarım fuarıyla başladıklarını belirten Yamaç, ‘’Önemli olan fuarların devamlılık arz etmesidir. Çünkü devamlılık arz eden işler, sizin doğru bir iş yaptığınızın göstergesidir’’ dedi.


''FUARLAR DEVAMLILIK ARZ ETMELİ''

‘’DAHA FAZLA FUAR YAPILMALI’’

Önümüzdeki süreçte bir fuar organizasyonu gerçekleştireceklerini belirten Yamaç, ‘’Şu an için netleşmiş yeni bir projemiz yok. Onu da yılbaşına kadarlık bir zaman dilimi içinde belirleyeceğiz. Bunun haricinde Hatay’da farklı iki sektörde bir organizyon yapacağız. Onun da duyurusunu yaptık. İzin sürecinden çıktıktan sonra da onun açıklamasını yapacağız. Bizim gönlümüzden geçen, Adana’da daha fazla fuar yapılmasıdır. Daha farklı sektörlerde fuarların yapılması ve uluslararası nitelikte düzenlenen fuar sayısının artmasıdır’’ dedi.

‘’HEDEF KOYMAMIZ LAZIM’’

Adana’nın büyük bir bölge olduğu ve fuarlara son derece açık olduğunu dile getiren Yamaç, ‘’1996 yılından bu yana Adana’da yetki belgesine sahip fuarcılık firma sayısı 5. Adana, bulunduğu bölge itibariyle büyük bir bölge. Biz, her konuda olduğu gibi fuarcılıkta da hedefimizi koymamız lazım. Eğer hedefinizi koymazsanız hiçbir işte başarılı olamazsınız. Türkiye’nin en büyük tarım fuarı neden Adana’da yapılıyor? Çünkü üretilen şeylerin hepsinin üretildiği bölge, bizim bölgemiz. O zaman bunlarla ilgili hedef koyacağız’’ diye konuştu.

İşte ELKA Fuarcılık Genel Müdürü Bülent Yamaç’la gerçekleştirdiğimiz keyifli röportaj;

Öncelikle kendinizden bahseder misiniz?

Bülent Yamaç. 1996 yılından bu yana Adana’da fuarcılık sektörüyle uğraşmaktayım. Yaklaşık bir 18 yıl profesyonel olarak fuarcılık yaptım. Üst düzey yöneticilik yaptım. Son 5 yıldır da ELKA Fuarcılık ile bildiğimiz işi yapmaya devam ediyoruz.

ELKA Fuarcılık, baktığımız zaman tarım, inşaat gibi sektörlerin fuarlarını düzenliyor. Başka hangi sektörlerin fuarlarını düzenliyorsunuz?

2015 yılında tarım fuarıyla başladık. Daha sonra gayrimenkul fuarı düzenledik Adana’da. 2016 yılında Hatay’da mobilya ve tarım fuarlarını organize ettik. Yine 2016 yılında Gaziantep’te bir mobilya fuarı düzenledik. Daha sonra aynı fuarlar tekrarlamaya başladı. Önemli olan fuarların devamlılık arz etmesidir. Çünkü devamlılık arz eden işler, sizin doğru bir iş yaptığınızın göstergesidir.

Önümüzdeki süreçte fuar anlamında başka sektörlere de yönelmeyi düşünüyor musunuz?

Aklımızda daha önce Adana’da düzenlenmemiş birkaç konuyla ilgili çalışmalarımız var. Tabi değişik sektörleri günümüzün ihtiyacına göre belirlememiz lazım. Sektörle ilgili bir çalışma yapmamız lazım. Yurtdışında bir fuar organizasyonu düşüncemiz var. Bu da hem yaşadığımız şehre, hem yaşadığımız bölgeye hem de ülkemize katma değer katacak bir şeyler olması gerekiyor. Var ama şu an için netleşmiş yeni bir projemiz yok. Onu da yılbaşına kadarlık bir zaman dilimi içinde belirleyeceğiz. Bunun haricinde Hatay’da farklı iki sektörde bir organizyon yapacağız. Onun da duyurusunu yaptık. İzin sürecinden çıktıktan sonra da onun açıklamasını yapacağız. Bizim gönlümüzden geçen, Adana’da daha fazla fuar yapılmasıdır. Daha farklı sektörlerde fuarların yapılması ve uluslar arası nitelikte düzenlenen fuar sayısının artmasıdır.

Peki, fuarlar katılan işletmelere ne gibi katkılar sağlıyor?

Tarafsız bir bölge veya labaratuvar ortamı gibi. Fuarlar tarafsız ortamlar. Fuarlar, sizin kendi isteğinizle gidip oradaki çeşitliliği, farklılığı gözlemleme imkânına sahip olduğunuz ortamlar. Mesela, geçtiğimiz Pazar günü biten fuarımız konut sektörüyle alakalıydı. Aynı çatı altında kırktan fazla firmayı buldunuz ve bu firmaların projelerini görme şansın sahip oldunuz. Bu ne getirdi size? Zaman kazandınız, tanımadığınız bir müteahhitle orada tanıştınız. Kısaca fuarların faydasını böyle özetleyebiliriz. Yani alıcı ve satıcının belirli bir zaman diliminde, belirli bir lokasyonda bir araya geldiği organizasyonlar.

Aslında çok büyük organizasyonlar gerçekleştiriyorsunuz fuarlar olarak. Fuarlar bittikten sonra ne yaşıyorsunuz, o süreç nasıl oluyor?

Açılışı yaptık, kurdeleler kesildi, fuar başladı. Ondan sonraki süreçte de yerimize oturup, yatırımcılarla birlikte verdiğimiz emeğin karşılığını beklemeye başlıyoruz. Bu emeğin karşılığını anında da alabiliyorsunuz, belirli bir zaman diliminde de alabiliyorsunuz. Mesela, sizin bir firmanız var. Geldi müşteriler ve tanıştınız. O an o müşterilerin bir ihtiyacı yoktur ama ilerleyen dönemde olacaktır. Emekli olacaktır, cebindeki toplu parayı konuta yatıracaktır. Fuara geldi, sizi gördü, sizi tanıdı. 4 veya 6 ay sonra geldi ve sizin fuarda sattığınız konutları satın alma imkânına sahip oldu. Yani orada da bir pazarlık olabilir veya 4 ay hatta 4 yıl sonra bile sizinle irtibata geçebilirler. Fuarların faydası bu. Sizi tanımayanlarla tanışıyorsunuz. Sizinle aynı sektörde olanlarla bir etkileşim oluyor.

Katılan firmaların size geri dönüşleri nasıl? Ayrıca ziyaretçi bakımından istediğinize ulaşabildiniz mi?

Her fuarın kendine özel bir ziyaretçi profili var. Mesela bizim tarım fuarlarında Adana ve çevre illerdeki Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı, bu işi bilinçli yapan ve gerçekten çiftçi olan insanların ziyaret etmesini istiyoruz. Yani yüzbinler değil, çiftçilikle uğraşan otuz bin ise o otuz bin kişi bizim hedefimiz. Mobilya fuarlarında, hem nihai tüketici hem de bu işi toptan şekilde yapan insanlar bizim için önem arz etmekte. Normal bir ev hanımı gelir, yemek odasını değiştirebilir ama Trabzon’dan bir toptan satıcı 15 tane yemek odası satın alıp, gidebilir. Mobilyanın ziyaretçi profili çok geniş. Gayrimenkulde ise, over zaman dilimi geniş olan, konut yatırımı yapmak insanların ziyaret ettiği fuarlardır. Burada düzenli bir geliri olan, barınma ihtiyacı ortaya çıkmış veya nişanlıdır, evlenecektir. Bu dönemdeki insanların ziyaret ettiği organizasyonlardır. Organizasyon işinin üçayağı var. Organizatör, katılımcı ve ziyaretçi. Bunu toparladığınız zaman, mutsuz veya hedefine ulaşmamış hiç kimse olmaz. Piyasa şartlarına bunlar da etkendir.

Destek aldığınız kurumlar var mı, yoksa ELKA Fuarcılık kendi başarısıyla mı ayaklarının üstünde duruyor?

Biz, kendi yağımızda kavruluyoruz. Yetki belgesine sahip bir firmayız. Kamu desteklerinden bizim fuarlarımıza katılan firmalar faydalanıyor. KOSGEB desteği, ticaret odasının Fuar Katılım Desteği gibi. En son ama Adana Yapı Müteahhitleri Derneği (AYAMDER) ile bir iş birliği yaptık. Çünkü müteahhitlik sektörü ile ilgili bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bir de bu dönemde böyle bir fuar açmak bize göre başarı. Çünkü sektörle ilgili çok olumsuz hava var ama biz, şunun farkında olmamız lazım; Adana’da yaşayan 2,5 milyon insandan bir tanesi bile maddi sıkıntı yaşasa, o diğer insanları da etkiler. Veya işsiz sayısı daha fazla artsa hepimizi etkiler. Yani ‘’biz’’ dersek, Adana’ya daha çok faydası olur. Doğru bir iş yapıyorsanız, eninde sonunda Adana’nın menfaatine olduğunu görenler gelip destek olacaklardır.

Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?

‘’Adana’da olarak fuarcılıkta ne yapmak istiyoruz?’’ diye kendimize sormamız lazım. 1996 yılından bu yana Adana’da yetki belgesine sahip fuarcılık firma sayısı 5. Adana, bulunduğu bölge itibariyle büyük bir bölge. Biz, her konuda olduğu gibi fuarcılıkta da hedefimizi koymamız lazım. Eğer hedefinizi koymazsanız hiçbir işte başarılı olamazsınız. İstihdamda da hedefimizi koymamız lazım, üretimde de hedefimizi koymamız lazım, ihracatta da hedefimizi koymamız lazım. Bir fuar düzenlemek için üretime bakmak lazım. Eğer bu bölgede bir üretim yoksa bölgeyi pazar haline getirmek için ne yapmak lazım? Ona bakacağız. Mesela, ‘’Türkiye’nin en büyük ayakkabı fuarını Adana’da düzenleyeceğiz’’ dedik ama bunu demeden önce Adana’da 200 tane ayakkabı firmasının olduğunu bilmemiz gerek. Ayağımızdaki ayakkabının ne marka olursa olsun yüzde 80’inin Adana’da üretiliyor olduğunu bilmemiz lazım. ‘’Bu insanların kapasitesi nedir?’’, ‘’Bu insanlar marka tescili yaptırmışlar mı?’’, ‘’Bu insanlar KOSGEB desteklerinden faydalanıyor mu?’’ gibi bir önçalışma yapıp, daha sonra ‘’Türkiye’nin en büyük ayakkabı fuarını Adana’da yapacağız’’ diyeceğiz. Türkiye’nin en büyük tarım fuarı neden Adana’da yapılıyor? Çünkü üretilen şeylerin hepsinin üretildiği bölge, bizim bölgemiz. O zaman bunlarla ilgili hedef koyacağız. Diyeceğiz ki; ‘’Türkiye’nin tarım ihracatının büyük bir bölümünü karşılıyoruz. Hepsini de karşılama imkânımız var. O zaman neden Türkiye’nin en büyük tarım fuarını Adana’da yapmıyoruz?’’ işte bunu soracağızki, başarılı olacağız. O yüzden bizim rakamlara ihtiyacımız var. ‘’Ticaret odası üyesi olup, sanayi odası üyesi olan kaç kişi var?’’, ‘’Hem ticaret odası hem sanayi odası hem de ticaret borsası üyesi olan kaç firma var?’’ Kimse bilmiyor. ‘’Organize sanayi bölgesindeki firma sayısı kaç, kaçı ihracat yapıyor?’’, ‘’Bunun ne kadarını biz ‘’ihracat yapan firma’’ haline getirebiliriz?’’ Bilmiyoruz. Mesela, ben o zaman dedim ki; ‘’Meclis üyesiyiz kaçımız KOSGEB desteği alıyoruz?’’ Kimse cevap vermedi. Diyeceğiz ki; ‘’2019 yılı, marka tescili yılı’’ ama bu hedefi koyarken de Adana menşeili firmanın kaç tanesinde marka tescilinin olduğunu bilmemiz lazım. Bilmediğimiz için hedefimizi koyamıyoruz. Her konuda hedef belirlememiz lazım. KOSGEB’in 10’dan fazla ana başlıklı desteği var. Bunları bilelim ki, bunlardan faydalanalım. Mesela, ticaret odasıyla birlikte yaptığı ‘’Nefes Kredisi’’ var. Bizim de ticaret odası olarak, binden fazla firmanın bu destekten faydalanmasını sağlamamız gerekiyor. Onun için hem sayısal rakamlara ihtiyacımız var hem de takibe ihtiyacımız var. Ticaret odasının 17 bin tane üyesi var. Adana için söylüyorum; bunlardan 400 tanesi alıyor, 600 tanesi almıyorsa bir yerde sorun var demektir. Yani bu da Adana’ya 40 milyon TL sıcak paranın girmesi demek. Adana’ya bu sıcak para girdiği zaman hepimize yansıyacak. Çünkü bir imkân var ve bu imkândan faydalanmamız gerekiyor.


 

DİĞER HABERLER

Sanat Çalıştay’ı yapıldı
Sanat Çalıştay’ı yapıldı
9 Aralık 2024 Pazartesi