İşte MHP Çukurova İlçe Başkanı Hasan Öztuğ ile gerçekleştirdiğimiz o keyifli röportaj;
Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?
Çocukluğumdan beri bu Hareketin içerisinde yer almaktan ve bu camianın tozunu, toprağını, havasını teneffüs etmekten büyük onur ve şeref duyan bir neferim. Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisinin Ocak Başkanlığını yapmış olan ismini aldığım dedem Hasan Öztuğ ve akabinde 1969’da Milliyetçi Hareket Parti ismini Adana’da alan ve ilk kongresini Adana’da gerçekleştiren Başbuğ Alpaslan Türkeş’İn yakın çalışma arkadaşlarından birisidir dedem Hasan Öztuğ. Akabinde babam Veli Öztuğ ve bizler Milliyetçi Hareket Partisinde bu bayrağı devralıp devamını getirmekte. Ülkü Ocaklarının her bir kademesinde görev yapmaktan hep onur duymuşumdur. En son geçmiş olduğumuz 2014 yerel seçimlerinde de Sarıçam’dan Belediye Başkan aday adayıydım. Nasip Bilal Başkanımıza oldu. Biz yine var gücümüzle desteğimizi her zaman için sürdürdük. Daha sonra ilçe yöneticiliği, İl yöneticiliği bunu evveliyatında tabii ki lisenden bu yana okul başkanlığı, üniversite başkanlığı ve Ocak başkan yardımcılığı görevlerini yürüttüm. Daha sonradan liderimizin takdiriyle Çukurova İlçe Başkanlığı görevine layık görüldüm. Her zaman için şunu söylüyorum temsil ettiğimiz makam evvela yüce Türk Milletinin akabinde liderimiz Devlet Bahçeli’nin makamıdır. Biz, temsil noktasında buradayız. Burada Milliyetçi Hareket Partisini yüce Türk Milletine yakışır şekilde temsil edip ve bir nebze olsun daha ileriye nasıl götürebiliriz bu sancağı diye gayretini güden ve bunu için kafa yoran ve bunun için emek sarf eden bir birey olmuşumdur. Bundan da mutluluk duyuyorum. Bize verilen bu göreve layık olabilmek için ve bu güvene layık olabilmek için elimizden gelen bütün çabayı, gayreti gösteriyoruz. Beyninin arkasında farklı hesaplar yapan bir siyasi parti başkanı hiç olmadım, neysem hep o olmuşumdur. Bundan sonraki aşamada ne oluruz diye hiçbir zaman için düşünmedim. Cenabı Allah hakkımızda hayırlısını ne nasip ettiyse o olacağının kanaatindeyim. Her zaman için şunu söylerim; Allah’ım hakkımda hayırlısı nasip et, hakkımda hayırlısını da gönlüme razı et derim inşallah hakkımızda da hayırlısı olur.
“SIRADAN BİR PARTİ DEĞİLİZ”
Büyükşehir Belediyesinde birçok işçi “Bankamatikçi” denilerek işten çıkarılmıştı. Siz, bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Büyükşehir Belediyesinin birçok bakanlıklardan güçlü ve kuvvetli olduğunu biliyoruz. Adana, metropol bir şehir ve burada evine ekmek götüren çalışanlarımızın, işçi kardeşlerimizin kıyımının yapılması büyük bir vebal taşır. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, almış olduğumuz hiçbir belediyede emek veren işçi kardeşlerimizin emeğiyle ve ekmeğiyle oynamadık. Bunlarla oynanması da en büyük vebaldir zaten ne kadar zaferi sen kazanmış olsan da aslında orada kaybetmiş olursun. Düşünsenize, evine ekmek götüremeyen bir baba ya da bir anne veyahut çocuğu bir şeyler istediğinde onu alamayacak kadar bile cebinde parası olmayan bir babanın ne hale düşebileceğini. Bunları kendileri hiç düşünmüşler midir? İdrak edebilmişler midir? Bunun vebalini omuzlarında hissediyorlar mı? Milliyetçi Hareket Partisinin bir mensubu olmak, Milliyetçi Hareket Partisi’nden seçilmek ya da onun bir neferi olabilmek için beyninizde bir sancı, yüreğinizde bir yara olması gerekiyor. Milliyetçi Hareket Partisi sıradan bir siyasi parti değildir. Emekçi kardeşlerimizle hareket eden bir hareketiz biz. İşçi kıyımı yaptığın zaman başını yastığa koyduğunda rahat uyuyabiliyorsan, bir şey diyemem. Büyükşehir Belediye Başkanı ve diğer ilçe belediye başkanları da olmak üzere ve bunu hangi siyasi parti mensubu olan belediye başkanı yapıyorsa bence en büyük günahı yapıyordur. Bürokrasinin bazı kesimlerini değiştirebilirsin ama temizlik işçisini ne diye değiştirirsin ya da en alttaki işlerden ne istiyorsun? Adam zaten ekmeğinin peşine, asgari ücretle çalışıyor. Bu yanlıştan tez dönmeleri gerektiğini düşünüyorum. Almış olduğumuz duyumlar neticesinde Kurban Bayramı öncesi ve sonrası tekrardan işçi kıyımlarının olacağı söyleniliyor. Herkesin, kendisi gibi çoluğu çocuğu var idrak ederek, doğru karar vermesini temenni ediyorum. İnşallah, böyle bir kıyıma hazırlık yapmıyorlardır. Ben, Milliyetçi Hareket Partisi’nin başkanı olarak eğer bankamatikçi varsa ortaya çıkarılsın bunun arkasında duruyorum. 3 bine yakın kişi de nerede bankamatikçi olacak. Haydi diyelim ki bunu iki yüzü, üç yüzü, beş yüzü bankamatikçi. Tamam çıkar kardeşim, kim bankamatikçi benim babamın oğlu bile olmuş olsa çıkar. İşten çıkarılanların birçoğunu tanıyorum ben işinde gücünde olan insanlar. İşten çıkarmanın yanında sen bir de bankamatikçi yaftası vuruyorsan bu da ayrı bir vebal.
Eğer işten çıkarılan insanlar bankamatikçiyse emniyete bildirilmesi gerekmez mi? Sonuçta bu insanlar Adanalının da parasını yemiş oluyor.
Tabii hak yemiş oluyor. Daha doğmamış yetimin hakkı vardır devlette. O zaman sen de bu konuyla ilgili geçmiş işlemleri bile yapmış olman gerekiyor. Ben bakıyorum bizden önce çalışanları bile sen işten çıkarıyorsun. Şu anda mahkeme kararıyla bir kısmı geri geliyor. Onu da karar döndüğü halde almayacaklarını beyan ediyorlarmış. Süreç içerisinde ne doğru ne yanlış göreceğiz. Üretken belediyecilik ile üretken belediyeciliği tekrardan buluşturacağımızı ve Adana halkının yüzünün güleceği o günün geleceğine ben inanıyorum.
“CHP’NİN KALESİNİ ALDIK”
Bu geçtiğimiz yerel seçimlerde Milliyetçi Hareket Partisi olarak 7 belediyeyi korudunuz fakat büyükşehire bu kez etki edemedi. Büyükşehir, Seyhan, Çukurova ve Ceyhan Millet İttifakı’na kaptırıldı. Büyükşehir başka bir partiye geçmiş oldu. Burada nasıl bir hata yapıldı sizce?
Herkesin görevsel anlamda da şahsi anlamda da şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekir. Burada Milliyetçi Hareket Partisi’nin Cumhur İttifakı anlamında üzerine düşen her görevi layıkıyla yerine getirdiğine inanıyorum. Ama tabi milletin oyuna herhangi bir müdahale etme şansımız yok. Biz, kendi çalışmalarımızı yaptık ama halkın iradesi bu şekilde oldu. Karataş, CHP’nin kalesiydi mesela ama tarihinde ilk defa MHP aldı orayı. Her yerde iddialıydık ama ne yapalım, nasip böyleymiş.
Acaba Adana’da kazanmak için muhalefet mi olmak gerekiyor? Aslında Adana’da daha iyi bir hizmet alabilmek için hükümete daha yakın olmak gerekmez mi?
Mutlaka yerel yönetimlerin merkezi yönetimle paralel olarak yönetilmesi, hizmetlerin aksamaması adına daha iyi olacaktır ama Adana’da bu tam tersi oluyor. Vatandaşlarımız ne düşünüyor veya adaylarımız tam olarak kendilerini ifade mi edemiyor? Bunların hepsini bir düşünmek gerekiyor yani. Birçok seçim bölgesinde de aslında tez konusu olabilecek şeyler dahi yaşanmıştır. Baktığımız zaman hepimiz şaşırıyoruz, alamayacak olan alıyor.
Son seçimde Millet İttifakı’ndan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Sayın Zeydan Karalar, tabiri caizse beklentileri karşılayamadı. Bir sonraki seçimde Cumhur İttifakı’nın adayı kazanırsa Adana’da ne gibi değişiklikler ne gibi hizmetler olacak?
Zaten iki aday vardı. Biri Cumhur İttifakı’ndan diğeri de Millet İttifakı’ndan. Beklentiler biraz farklı gelişti. CHP’nin adayıyla ilgili vatandaşlarımızın olumlu söylemleri oldu. Baktığımız zaman neredeyse ikinci yıllarını dolduracaklar ama herhangi bir hizmet yok. CHP, Adana’da durağan bir şekilde de değil tam dibe vurmuş bir şekilde ilerliyor. Adana, 30 yıl sonra ellerine geçti ama herhalde bir 30 yıl daha bekleyebilirler. Biz inanıyoruz ki bir sonraki seçimde Cumhur İttifakı olarak, Milliyetçi Hareket Partisi olarak tekrardan Adana Büyükşehir Belediyesi’ni ve üretken bir belediyeciliği Adana halkımızla tanıştıracağımız kanaatindeyim. Biz zaten böyle olacağını biliyorduk ama vatandaşlarımız iradesini bu yönde kullandı ve tabi milletin iradesine her zaman için saygımız sonsuzdur. Yani bizleri iktidara getirirken veya bizlere seçim kazandırırken, bu aziz millet “Yüce Türk Milleti” de teveccühünü bizden yana kullanmadı diye “Kötü” mü diyeceğiz? O nedenle milletimizin iradesine saygımız sonsuzdur. Herkes şapkasını önüne koyup nerede ne eksik yaptı düşünecek. Bunu sadece adaylar değil en başta adaylar olmak üzere tüm teşkilatlar, kendisini Cumhur İttifakı’nın bir neferi olarak adlandıran herkes yapacak. Gerek AK Parti gerek MHP bu şekilde düşünerek, üzerine düşen sorumluluğun muhasebesini yapacak.
“ONLARIN YANLARINDAYIZ”
Peki, siyaset Koronavirüs (Covid-19) pandemisinden nasıl etkilendi?
Bu virüs, sadece siyaseti değil ekonomiyi de alt üst etti. Sosyal hayatı, insanların birbirleriyle olan diyaloglarını alt üst etti. Bundan siyaset de etkilendi tabi. Bizim birçok programımız vardı ama bu hususta o programları askıya almak zorunda kaldık. Birçok kişi bizi ziyaret etmek istiyor, biz de sosyal mesafe kuralına uyarak kendilerini ağırlıyoruz. Bu pandemi süresinde Adana’da tüm partiler içerisinde tek teşkilat olarak gerek sağlık çalışanlarımıza gerek emniyet çalışanlarımıza, güvenlik güçlerimize moral destekli ziyaretler gerçekleştirdik. Onların yanlarında olduğumuzu gösterdik. Kızılay’ın kan stoklarının tükenmesiyle, teşkilat olarak Kızılay’a kan bağışında bulunduk. Zaten pandemi ilk başladığı anda Sağlık Bakanlığı’mızın 14 kuralını biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak tüm esnaflarımıza, apartmanlara, vatandaşlarımıza dağıtımını sağladık. Sokağa çıkma yasağı varken, insanlar sokağa çıkamazken sokak hayvanlarına yiyeceklerini, içeceklerini karşılamak için MHP Çukurova İlçe Teşkilatı olarak sokaklarda ve parklardaydık. Onları da unutmadık. Tabi 1 Haziran itibariyle normalleşme sürecinden sonra bile ilçe binamızı haftalık olarak dezenfekte ettiriyoruz.
Doğal olarak ziyaretçi sayısı da düşmüştür?
Tabi ziyaretçi sayımız düştü ama hamdolsun yine de en çok ziyaret edilen ilçe teşkilatıyız diyebiliriz yani. Sabahtan başlıyor, gece geç saate kadar görüşmek isteyenler oluyor. Çünkü yoğun programlarımız oluyor. Rakamsal olarak liste tutmadık ama bayağı bir yoğunluk var.
2021 yılında Milliyetçi Hareket Partisi’nde kurultay yapılacak. Sayın Devlet Bahçeli de aday olacağını söyledi. İl ve ilçe teşkilatları da seçime gidecek. Siz de herhangi bir görev için aday olacak mısınız?
14 Mart 2021 tarihinde kurultayımız olacak Allah izin verirse. Yine bir bayram havasında, bir bayram sevincinde geçecek. Tek adayımız yine Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Bey olacaktır. Teşkilatların seçim süreci de muhtemelen eylül gibi başlar. Tüm iller ve ilçeler tamamlandıktan sonra kongreye devam edeceğiz. İnşallah daha iyi olacak. Sayın Devlet Bahçeli, 15 Temmuz gecesi halkın iradesine sahip çıktığının bir göstergesi olarak, ilk açıklamayı yapan liderdir. Bu da devletimizin ve milletimizin yanında olduğunun bir kanıtıdır. Nefsini ayaklarının altına almış olduğunun bir göstergesidir. Devlet Bahçeli gibi bir lidere az rastlanılır. Biz her zaman kendisi için Allah hayırlı, uzun versin diyoruz. Allah kendisini gerek davamızın, partimizin gerek Türkiye Cumhuriyeti’nin ve 350 milyon Türk’ün başından eksik etmesin.
“SAFIMIZ DA TAVRIMIZ DA NET”
Yerele tekrar dönecek olursak; şu anda yerel belediyelerin çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?
Cumhur İttifakı’nın kazanmış olduğu her bölgede üzerine görev düşen her belediye başkanımızı takdirle takip ediyoruz. Zaten il başkanlıkları nezdinde onları açıklamaları, yayımları yapılıyor. Bizim kendi bölgemizde olmadığı için bunların reklamını falan çok yapamıyoruz ama il üzerinden yapabiliyoruz. Çukurova’da yine Millet İttifakı kazandı ama herhangi bir hizmet veya değişiklik göremiyoruz. Yapılan her toplantıyı öncesinde ve sonrasında meclis üyelerimizle istişare ediyoruz. Yeterli sayımız olmamasına rağmen yine safımızın ve tavrımızın net olduğu belirtisini hissettirebilmek için oylamalarda veya siyasi konuşmalarda olsun yine Milliyetçi Hareket Partisi, Çukurova Belediyesi’nde vardır ve daima var olacaktır.
Son olarak eklemek istedikleriniz, geleceğe dönük planlarınız nelerdir?
24 saat, siyasette çok uzun bir zaman dilimiyken bazen de çok kısa bir zaman dilimidir. 5 yıllık sürecin şu anda 1,5 yılını geçmiş vaziyetteyiz. Geriye 3,5 yıllık bir zaman dilimi kalıyor. Zaten onun da son yılı seçim atmosferinde geçtiği için kalıyor 2,5 yıl. Ben, inanıyorum ki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey ile birlikte inşallah Cumhur İttifakı’nın gerek genelde gerek yerelde zaferle sonuçlanacağı kanaatindeyim. Tüm teşkilatlar olarak tek yürek, tek yumruk olabilirsek, kalbimiz bir atarsa aşamayacağımız bir engelin kalmayacağına inanıyorum.