İHH İnsani Yardım Vakfı Adana İl Başkanı Eraslan: İsrail bir terör devletidir

İHH İnsani Yardım Vakfı Adana İl Başkanı Eraslan: İsrail bir terör devletidir

İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH İnsani Yardım Vakfı) Adana İl Başkanı Mahmut Eraslan, Filistin ile İsrail arasındaki çatışmaları www.gazette.com.tr’ye değerlendirdi. www.gazette.com.tr muhabirlerinden Mehmet Akif Ortaç’a konuşan Eraslan, ‘’Kudüs, Filistin’in başkentidir. İsrail ise bir terör devletidir’’ dedi. Filistin meselesine yaklaşımları, yardım faaliyetleri, bir türlü çözüme kavuşamayan Filistin meselesi ve çözüm önerisi hakkında konuşan Eraslan, İslam âlemine önemli mesajlarda bulundu.


İHH İnsani Yardım Vakfı Adana İl Başkanı Eraslan: İsrail bir terör devletidir

MEHMET AKİF ORTAÇ - İşte İHH İnsani Yardım Vakfı Adana İl Başkanı Eraslan ile gerçekleştirdiğimiz röportaj;

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Mahmut Eraslan kimdir?

Ben Mahmut Eraslan, 1968 Konya doğumluyum.  Evveliyatımızda gazetecilik var. Ağırlıklı olarak radyo, televizyon ve dergiler üzerinde çalışmalarım oldu. 2008 yılından bu yana İHH’da hizmet etmekteyim. Yardım organizasyonlarıyla ilgileniyoruz.

İHH İnsani Yardım Vakfı olarak Filistin ile İsrail arasındaki çözülemeyen meseleye yaklaşımınız nasıl?

Aslında sadece Türkiye değil, dünya kamuoyu İHH’nın tavrını, tarzını, yaklaşımını biliyor. Mavi Marmara gemisiyle birlikte daha iyi tanıdı ve anladı bizi. Filistin, Mescid-i Aksa, Kudüs konularında İHH olarak tavrımız ve tarzımız ortadadır. Mescid-i Aksa bizim için önemlidir. İlk kıblemizdir. Filistin gasp edilmiş topraklardır. İsrail terör devleti, orayı işgal etmiştir. Biz bu şekilde inanıyoruz. Biz kurumsal anlamda sadece Filistin ya da belli bir coğrafya veya bölgede değil, aynı hassasiyette orada barışın hâkim olması için her türlü çalışmayı ve çabayı ortaya koyuyoruz. Üzerimize düşen yardımı yapmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla son olayları göz önünde tuttuğumuzda İsrail şu an bir terör estiriyor. Gazze’nin etrafı çevrilmiş durumda, yiyecek, içecek hiçbir şey koyulmayacak bizim buna duyarsız kalmamız beklenemez. Dolayısıyla Mavi Marmara’da aynı mantıkla yola çıktı. İyilik hareketiydi. Sadece Türkiye’den değil, dünyanın çeşitli yerlerinden katılımcılar ve aktivistlerle biz oraya insani yardım ulaştırmıştık.




İHH İnsani Yardım Vakfı olarak Filistin’e yardımlarınız oluyor mu? Bize faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz?

İHH olarak 123 ülkede yardım faaliyetlerimiz devam ediyor. Onlardan bir tanesi de Filistin’dir. Orada da çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle yetim çalışmalarımız var. Onun dışında periyodik olarak yardımlarımızı oraya ulaştırıyoruz.

Filistin meselesi yıllardır çözülemeyen bir sorun sizce bunun sebebi nedir? Nasıl çözüme kavuşur?

Çözüm aslında çok kolay, bunu dünyayı yönetenler de çok iyi biliyor. İsrail de çok iyi biliyor. Ama çözmeyi düşünen kimse yok. Özellikle batıda ve maalesef Arap ülkelerine de baktığımızda durumun aynı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu sorunun çözüme kavuşabilmesi için bir isteğin oluşması lazım ki barış olsun ve bu sorun çözülsün. Batı üç maymunu oynuyor. Biraz geriye doğru gidelim. 1948’lerden başlayalım. İsrail, dağdan gelmiş bağdakileri kovmaya çalışıyor. Siyonist Yahudiler şu an burada işgalci konumunda ve işin daha acı tarafı şu, bizim ülkemizde de manipülasyonlar yapılıyor. Algı oluşturulmaya çalışılıyor. Mesela diyorlar ki, Araplar topraklarını sattı. Bugün ne diyorlar, terörist diyorlar. Direniyorlar suçlu, satıyorlar suçlu. Burada samimi olmamız lazım. Bu sorunun çözümü ülkelerin başındaki yöneticilerdedir. ABD açıklama yaptı. Tüm desteklerimizle İsrail’in arkasındayız. Bu çözüm müdür? Değildir tabi ki. Bu açıklamayı yaptıktan sonra, İsrail de bir açıklama yaptı. Artık ambargo var. Bütün kapılar kapatılıyor. Ne elektrik ne akaryakıt ne yiyecek ne tıbbi malzeme dahil olmak üzere hiçbir malzeme gitmeyecek. Yaklaşık 2 milyonun üzerinde nüfusa sahip bir Gazze’den bahsediyoruz. Bir abluka tam kapanma, tam bir ambargodan bahsediyoruz ve vurulan binaların tamamı sivildir. Nerede kaldı o zaman insan hakları, sivilleri koruma refleksi? Dolayısıyla burada iyi bir niyet yok. Çözüme yönelik bir şey yok. Çözüm bellidir. ABD şımarık çocuğuna ‘dur artık, yeter’ diyecek. Maalesef gerek batı ülkeleri gerekse de daha acısı aynı inancın mensupları olan Kudüs’ü, Mescid-i Aksa’sı kendileri için mukaddes olan, Arap ülkeleri de görmezden ve duymazdan geliyorlar. İsrail giriş kapılarını kapatacak. Mısır açacak mı? Mısır açmayacak. Çünkü biz 2010 yılında Mısır üzerinden Filistin’e geçiş yapmıştık ve ne yaptıklarını görmüştük. Bize resmen terörist muamelesinde bulundular. Hâlbuki bizler insani yardım götürüyorduk. Mısır onların kuklası durumundadır. Çözümü ne ABD istiyor ne İsrail istiyor ne de müttefikleri istiyor. Maalesef kimse bu meselenin çözülmesini istemiyor.




Müslümanlara ve İslam Âlemine ne çağrıda bulunmak istersiniz?

Bizim çağrımız sadece Müslümanlara değil, tüm insanlığa. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) ile birlikte aslında o çağrı yapılmıştır. Kuran-ı Kerim’de sürekli ‘’Barışa gelin’’ diye söylüyor. Barış, laf ile olmuyor. Bizim kültürümüzde, bir saldırı yok, hep savunma olmuştur. Artık bu mazlumluğu oynamayı ve batının kuklacılığından kurtulmamız gerekiyor. Kendini İslam’a nispet eden ülkeler ve onların yöneticileri, cemaatler vs. vahdet dediğimiz şeyi oluşturması gerekiyor. Ümmet bilincini bir kere sağlaması gerekiyor. Sözde değil, özde olması gerekiyor. Mesela İslam İşbirliği Teşkilatı, ne iş yapar? Onlara çağrı da bulunmak istiyorum. Eğer gerçekten İslam ise mesele, barışı istersin. Oturursun masada gerekeni yaparsın. Bugün şunun çağrısını yapacağız; başta Mısır olmak üzere, tabi ki kendi ülkemizin yöneticileri de şu an abluka altında kalan Filistin’e insanlık ne diyecek, hiçbir şeyin girmediği Gazze’ye kim sahip çıkacak. Tüm İslam âleminin birlik ve beraberliğe ihtiyacı vardır. Nasıl ki ABD hemen açıklama yapıyorsa, Batı ülkeleri nasıl ki hemen tavrını ortaya koyuyorsa, Müslüman ülkelerin de tavırlarını ne bir şekilde ortaya katmaları ve ‘’ilişkilerimizi gözden geçireceğiz’’ demeleri lazımdır. Bununla birlikte ‘’biz de tıbbi yardım yapacağız’’ demeleri gerekir. ABD ve batılılar, paranın ve silahın gücüne güveniyorlar. O halde en önemli göstereceğimiz refleksimizin boykot olması gerekiyor. İslam âlemi boykot uygulasa, İsrail’in satmış olduğu ürünleri askıya alsalar, özellikle askeri anlaşmaları gözden geçirseler, petrol şeyhleri somut net bir tavır ortaya katsalar ortada hiçbir sorun kalmayacaktır.


 

DİĞER HABERLER