Birinci Dünya Savaşı’nın ardından dört bir tarafı işgal edilmiş bu cennet vatanı, istiklal ve istikbaline kavuşturmak için Milli Mücadele’yi başlatan Atatürk, çıktığı bu yolun ne kadar çetin, ne kadar zor olduğunu elbette biliyordu. Ama bu ulus da esaret altında yaşayamazdı, hiçbir zaman yaşamadı da. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk bunu çok iyi biliyordu. Kendisine inanan bir avuç silah arkadaşıyla, vatanı kurtarmaya kararlıydı.
CUMUHURİYETİ SONSUZA DEK YAŞATMAK İÇİN
19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basmasıyla fiilen başlayan Milli Mücadele 30 Ağustos 1922’de Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile zaferle sonuçlanıyordu. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyeti ilan eden Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk için, bu tarihten itibaren daha büyük zaferlerin elde edilmesi gerekiyordu. Genç Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza dek yaşatmak için yeni sayfalar açması gerektiğinin gayet bilincindeydi. Nitekim, öyle de oldu…
BİR VATANI, MİLLETİ YENİDEN AYAĞA KALDIRDI
Ekonomik bağımsızlığı olmayan ülkelerin ayakta kalamayacağını bilen Büyük Önder, 29 Ekim 1923’den aramızdan ayrıldığı 10 Kasım 1938’e kadar yani 15 yıllık süre içinde çok büyük işler başardı. Kalkınmadan eğitime kadar her alanda büyük atılımlar yapan Atatürk, yıllar süren savaşta yorgun ve bitap düşmüş bir vatanı, milleti yeniden ayağa kaldırdı. Ülkemizi, ulusumuzu dünyada en saygın ülkeler ve milletler arasında yerini almasını sağladı.
YAKTIĞI IŞIK SÖNMEDİ, HİÇBİR ZAMAN DA SÖNMEYECEK
Aradan 85 yıl geçti; O’nun yaktığı ışık hiçbir zaman sönmedi, sönmeyecek de!.. 10 Kasımlarda Büyük Önderimizi anmak kuşkusuz ve tartışmasız çok önemli. Ancak; O’nun fikirlerini “anlamak” ve sonsuza dek “yaşatmak” daha önemlidir. Aslında, Büyük Önder’in isteği de budur. O bize, 85 yıl önce “ışığı” gösterdi ve bizler o yoldan şaşmadan yürümeye devam edeceğiz. Aramızdan ayrılışının 85. Yıldönümünde aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyor, özlemle anıyoruz.
Etiketler:
atatürk 10kasım cumhuriyet türkiye