Kongre süreciyle
ilgili nasıl bir değerlendirmeniz olacak?
Siyasi Partiler Kanunu’na göre, bütün siyasi partilerin 3
yılda bir kongre yapma mecburiyeti bulunuyor. Araya referandum girmesi
nedeniyle bu dönem gecikmeli gerçekleşiyor. Bu rutin uygulamada, yorulanlar
istirahate alınır, gayretli ve verimli çalışacağına inanılanlar göreve
getirilir. Fakat başarının bir ölçü birimi yoktur. Ölçemezsiniz. Kimine göre
görev sahibi kişi başarılıdır, kimine göre başarılı değildir. Herkes kendini
başarılı sanabilir. Taraftarlar, kendi desteklediği kişiyi başarılı sayabilir. Başarı
oranı, kamuoyu ve teşkilat yoklamalarıyla, ayrıca özel görüşmelerle belirlenir.
Görev sahibi kişinin başarılı olmadığı sonucu çıkarsa, değiştirilmesine karar
verilir ve uygun aday aranır. Başarılı ise zaten mesele yok. Onunla devam
edilir. Şu an Genel Merkez böyle bir çalışmayı yürütüyor. Bu yıl sonuna kadar
kongreler bitecek ama şu anda il il, ilçe ilçe kongre tarihleri netleşmiş
değil. Gönlümüz, en verimli çalışabilecek arkadaşların göreve gelmesinden yana.
Yorulmuş veya çevreyi yada teşkilatı memnun edememiş arkadaşlarımız varsa
bunların başka görevlere getirilmeleri gerekir diye düşünüyorum.
Mevcut Başkan Fikret
Yeni sizce başarılı mı?
Onun hakkında bir kanaat belirtmem yanlış olur. Çünkü
kendisi yakın arkadaşım. İnsan yakın arkadaşları hakkında çok adil olamaz. Benim
ibre o tarafa kayar. Benim değerlendirmemden çok teşkilatın ne dediği önemli.
Parti teşkilatlarından mahalle temsilcilerine kadar memnun olanlar
çoğunluktaysa, Fikret başkan başarılıdır. Memnun değillerse ona göre tedbir
alınır. Bu belli değil. Şimdi ilçe başkanları düzeyinde çalışmalar yapılıyor.
Geçen hafta Kırşehir milletvekilimiz olan Genel Merkez Koordinatörümüz
gelmişti. Görüşmeler yaptı ve Ankara’ya döndü. Raporunu henüz hazırlamadı. Daha
sonra il teşkilatına sıra gelecek. Genel Merkez, bizim de fikrimizi sorarsa,
söyleriz elbette. Fakat bunu aleni olarak söyleyemem.
Gönlünüzden geçen ve
‘Bu işi çok iyi yapar’ dediğiniz bir isim var mı?
Hiçbirimiz vazgeçilmez değiliz. Geçmişte ve gelecekte benden
iyi yapanlar olduğu gibi mevcut arkadaşlarımızdan da daha iyi yapanlar ve
yapacaklar olabilir. Ama o kimdir? Acaba onu bulup çıkarabilir miyiz? Adana’da
2 milyondan fazla insan yaşıyor. ‘En kabiliyetlisi ve en verimlisi’ şudur
diyemeyiz. Bizim görevimiz en iyisini bulmak. Fikret beyin dışında şu an ortada
aday yok. İl için kongre süreci başladığında isimler ortaya çıkacaktır.
Kulislerde geçen bazı
isimler var. Sizin de kulağınıza geldi mi?
Kendi kendine çalıp oynayanlar var. Daha ortada resmi bir
şey yok. Şu an fikir beyan etmek de doğru değil. Adaylar bir sahaya çıksınlar,
tercih o zaman yapılır. Şimdi kime sorsan, ‘Falan daha iyi’ diyor. Ortada ‘Ben
adayım’ diyen de yok.
Siz de il başkanlığı yapmıştınız.
Görevi devrettikten sonra da aktif çalışmalardan kopmadınız. Sizce teşkilatta
bir bölünme söz konusu mu?
Parti de bölünme gibi bir durum söz konusu değil ve bu kolay
kolay da olmaz. Fakat bazı arkadaşların başarılı olduğuna inananlarla, başarısız
olduğuna inanlar arasında ki fikir ayrılığı her zaman olabilir. Dün de
olmuştur, bugün de var ve yarın da olur. Bu tabidir zaten. Hangi taraf daha
ağır basarsa, onun istediği gerçekleşir.
AK Parti Adana’da
muhalif konumda. Kongreden sonra bu durumda ne gibi bir değişimin
öngörüyorsunuz?
Bahsettiğim gibi, gönül en verimli kişiyi bulmak ister.
Fakat gaibi de Allah bilir. Geçmişte, beni göreve getiren irade, en verimli
benim olacağımı sandı da buna layık gördü. Benden öncekiler için de aynı şey
geçerliydi. Fikret Yeni için de öyle. Görevde değişim gerçekleşecekse, gelen
kişi verimli sanılarak getirilmiş olacaktır. İnsanoğlu işbaşında belli olur. Teşkilatların
uyum içinde ve gayretli çalışması partiye bir dinamizm sağlar. Bu uyum da il ve
ilçe başkanlarından başlar. Eğer lokomatif ve vagonlar uyum içerisindeyse iyi
netice alınır. Mevcut işbaşındakiler hakkında kanaatiniz olabilir de, sonradan
gelecekler hakkında sadece tahminde bulunulabilir.
Mevcut başkan yerini
korur veya onun yerine başka biri gelirse, ilk olarak ne yapmalı sizce?
Önümüzde 1,5 sene sonra gerçekleşecek bir belediye seçimi
var. Bütün teşkilatları canlı tutacak, en ücra köşede ki partili-partisiz bütün
hemşehrilerimizle sağlam diyalog kurabilecek, tabir-i caiz ise gecesini
gündüzüne katıp yorulmak nedir bilmeden gayret gösterecek bir başkan arzu
ediyoruz. Kongreden sonra göreve seçilen kişi ilk önce buna dikkat etmeli. Çok
ciddi çalışmamız lazım. Ahmet gitsin, Mehmet gelsin Adana şaha kalkar diye bir
şey yok. Bu bir ekip işidir aslında. Adana’nın ne istediğini bilecek ve gücü
nispetinde bunu gerçekleştirecek bir kadro oluşturmak ve bu kadroyu
koşturabilicek bir lider arzu ediyoruz. Bunu yapan başarılı olur. Adana, AK
Partili bir belediyenin hasretini yaşıyor. Geçmişte Aytaç Durak bir defa AK
Parti listesinden seçildi ama onun hiç bir partiyle bağı yoktu. Ben o dönemi AK
Partli bir belediye olarak görmedim. O gün de görmedim, bugün de görmüyorum.
İktidarla uyum içerisinde çalışan bir belediye memlekete daha faydalı olur. İlk
etapta bizim Büyükşehir Belediyesi’ni almamız lazım. Ümit ediyorum alırız.
Geçmişte uygun bir
aday çıkarılmadığı eleştirilerine katılıyor musunuz?
Seçilemediğine göre demek ki adayımız uygun değildi. Her
zaman iddia ediyorum. Türkiye genelinde olduğu gibi Adana’da da en büyük parti
biziz. Belki Türkiye ortalaması kadar oyumuz yüksek değil ama yine de en büyük
parti biziz. Seçimi kazanamadıysak, Adanalı’nın talebine uygun bir aday
bulamamışız. Başarısızlık varsa kendimizden bilmeliyiz. Başarı varsa evvela
Allah’tan sonra milletimizdendir. Kendi yanlışımızı bizim düzeltmemiz lazım.
Önümüzde ki seçimde bu düzeltilecektir.