Programın
girişinde Filistin’de devam eden olaylara değinen Sekin, “Filistin’de bir dram
var. İsrail, soykırım yapıyor. İnsanlar katlediliyor. Sorgusuz sualsiz çocuklar
ve kadınlar öldürülüyor. Hatta anne karnındaki bebekler dahi öldürülüyor. Ve
maalesef bütün dünya da izliyor. Yolda gelirken İsrail’i lanetleyen ve
Filistin’i destekleyen bir eylem gördüm. Doğrusunu söylemek gerekirse hoşuma
gitti. Türkiye’de de uzun zamandır bu protestoların sayısı azaldı. Artık
insanlar bunu kanıksamaya başladı” dedi.

"İSRAİL
İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR!”
Batı
ülkeleri İsrail’in bu zulmüne karşı sadece seyirci olduğunu belirten İnci Gül,
“İsrail’in yaptığı bir insanlık suçudur. Kimsenin elinden bir şey gelmiyor.
Hamas da bir şey yapamıyor. Olan Filistin halkına oluyor. Bugün yine Şifa
Hastanesi bombalanmış ve 90 kişinin üzerinde insan hayatını kaybetti. Her gün
yüzlerce insan ölüyor Filistin’de. Batı Ülkeleri seyirci olarak izliyor tüm bu
olup bitenleri. Neden? Hamas’ı bahane ediyorlar. Ve tüm Müslümanların, Filistin'e destek için AFAD ya da Kızılay hesaplarına bağışta bulunmaları oldukça mühim. Az çok demeden hepimiz bağışta bulunmalıyız” diye konuştu.

“HAMAS,
BİZİM KUVA-İ MİLLİYE GİBİ!”
Hamasın
durumuna da değinen Sekin, “Hamas bizim Kurtuluş Savaşı’ndaki Kuvayi Milliye
gibidir. Yedi düvel bizi işgal etmeye kalktığında Kuvayi Milliyeciler kurtardı
bu ülkeyi. Hamas da kendi ülkesini korumaya çalışan bir nevi Kuvayi
Milliyecisidir” şeklinde konuştu.
“KENDİ
İÇİMİZDE BİR ÖZELEŞTİRİ YAPMALIYIZ!”
Filistin’deki
çocukların bulundukları tabloyu aktaran Sekin, “Filistin’deki o çocukların yere
dökülmüş makarnayı toprakla birlikte toplamaya çalışması, yere dökülmüş olan
unu toplarken görünce gerçekten insan insanlığından utanıyor. Evet, biz Batıdan
bekliyoruz ama biraz dönüp de içimde bir özeleştiri yapmamız gerekiyor. İslam
dünyasının bu suskunluğu hakikaten düşündürücü. Hele hele bu Ramazan ayında
olması gereken bu mu? Bu suskunluk mu? Değil elbette! ‘Komşusu açken kendisi
tok yatan bizden değildir.’ diyor Peygamber Efendimiz, bırakın aç kalması şuan
katlediliyor. Bir soykırım söz konusudur” ifadelerini kullandı.
“ZEYDAN
KARALAR FIRSATI KULLANAMADI!”
31 Mart Yerel Seçimlerine dair değerlendirmelerde bulunan İnci Gül şunları kaydetti:
“Geçen seçimlere göre Adana’nın seçim atmosferinin biraz daha durgun geçtiğini
söyleyebilirim. Zeydan Karalar, 2019’un Mart ayında seçildi. 2020’nin Mart
ayında ise pandemiyi yaşadık. O bir yıl içerisinde vadettiği projelere en
azından başlayabilirdi. İnsanlar zaten evinde, kimseler dışarıda yok. Çok rahat
birçok projesini hayata geçirebilirdi. Bunu fırsata çevirebilirdi. Fakat
yapmadı. Şimdi ise bir 5 yıl daha istiyor seçmenden, bu 5 yılda hayata
geçirecekmiş. Kimse kanmaz artık bu vaatlere.”
“ZAMDAN
TÜM İŞÇİLER FAYDALANMIYOR!”
Belediye
işçilerinin tamamının zamdan faydalanmadığını söyleyen Selahattin Sekin,
“Bilboard belediyeciliği diye eleştiriler yapılıyor Zeydan Karalar ile ilgili, belediyelere
ait şirketlerde çalışanlara bu yapılan zamlar verilmiyor. Tüm işçileri bu
yapılan zamdan istifade etmiyor” dedi.
GazetteTV’de yayınlanan sokak röportajlarına da değinen İnci Gül, “Yapılan sokak
röportajlarında karşılaşılan tabloda Adanalıların çoğu ‘kararsızım’ diyor. Mikrofon
uzatılan bir vatandaş diyor ki; ‘hiç kimseye oy yok. Kararsız olanların hepsi
kararlıdır.’ Bu da şunu gösteriyor; seçmen sandıklarda cevabını verecek. Bir
şeye daha değinmek istiyorum. Yine sokak röportajında bir DEM Partili vatandaşa
denk geliyorlar. Soruyorlar kime oy vereceksiniz? Çukurova’da DEM’e ama
Büyükşehir’de ise Zeydan Karalar’a vereceğim. Sunucu, ‘sizin de adayınız var’
demesine rağmen kendisi ‘bu seçimde stratejik oy kullanacağım. Büyükşehirde
Zeydan Karalar’a oy vereceğiz’ diyor. Hani bir dedikodu çıkarmışlardı, DEM Parti’nin
kimlerle uzlaştığı ortada” diye konuştu.
“SOSYALMEDYAYA HARCANAN PARA YURTDIŞINA GİDİYOR”
Siyasilerin
reklam çalışmalarından bahseden İnci Gül şunları ekledi: “Siyasilere sadece
sosyal medyada reklam vermemelerini bununla birlikte gazeteler, televizyonlar
ve radyoların olduğu söylemiştim. Bunlar gerçek mecralar buralarda kendinizi
anlatın. Buralara da reklam bütçesi ayırın demiştik. Sosyal mecralar insanların
daha çok eğlence alanlarıdır. Kimse orada ciddi şeyler görmek istemiyor. Seçim
sürecinde sosyal medyaya harcanan paralar yurtdışına gidiyor. Ve aslında da pek
de bir işe yaramıyor.”
“GAZETTECOMTR
İLE DAHA FAZLA OKUYUCUYA ULAŞIYORUZ!”
Gazettecomtr
İmtiyaz Sahibi İnci Gül, konuşmasında, Gazette Gazetesi’nin kapandığı yönündeki
spekülasyonlarla ilgili şunlara değindi:
“Ne
yazık ki bizim siyasetçilerimiz de iş insanlarımız da kendi medyasına sahip
çıkmıyor. Seçimlerde bunun en iyi örneklerini görüyoruz. Adaylar, başka bir
ülkenin kasasına giden büyük meblağlar harcıyorlar. Üstelik bir de işe yarasa.
Mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı, belediye kaynaklarıyla yandaş medya
yaratıyor. Kendisine yakın gazeteler, radyolar ve televizyonlara aktarıyor.
Haliyle bir muhalefet dili oluşmuyor. Bunun yanı sıra şu an ne Seyhan ne
Çukurova, hiçbiri ile herhangi bir ilan çalışmamız olmadı. Olması da zor. Çünkü
desteklerini nerelere aktardıklarını, kimlere ne verdiklerini bizim gibi herkes
biliyor. Hâlbuki biz, hala Basın İlan Kurumu’ndan ilan alıyoruz. Tabi ki bu
kasıtlı GAZETTE aleyhine yürütülen bir kampanyadır. Böyle girişimleri
esefle kınıyorum. Ve kötü haber vereyin bizimle aleni uğraşanlara, bu
kampanyanız bizi daha da güçlendiriyor. Tekrar yineleyecek olursam; GAZETTE
olarak sadece baskıyı durduk. GAZETTECOMTR haber portalı üzerinden dijital
gazete olarak yayınlarımıza devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin başlattığı “Sıfır Atık Projesi”
kapsamında israfın önüne geçmek ve daha yaşanabilir bir dünya için Gazette’nin
baskısını durdurarak, bu uygulamaya Gazette olarak biz de katıldık. Ve emin
olun, Gazettecomtr haber portalımızla çok daha fazla okuyucuya ulaşıyoruz.”
Etiketler:
Kritik Masası 4. Bölüm