Youtube, Facebook ve Twitter’dan canlı yayınlanan programda, hesap kapatmaların keyfi olgulara döneceğinden endişe ettiğini belirten Şahin, “Twitter, kendisine göre uygun olmayan, kendisine göre yasal olmayan, kendi değer portföyünde ‘spam’ gibi değerlendirdiği paylaşımları ya da hesapları kapatma yetkisine sahip. Kapatılan hesaplar ilgili de Twitter’ın kendisine göre açıklamaları oldu. Kapatılmış olan Twitter hesaplarının belli partileri aşırı övdüğünden, spekülatif haberler yayınladığından dolayı kapatıldığı şeklinde bir açıklama yaptı. Bu şekilde bir yetkisi var ama bu yetki, aşıldığında ya da kötüye kullanıldığında doğruyu bulmada ya da insanların hayatını olumlu şekilde etkileyecek hesaplara da bir şekilde müdahale edilebileceği olgusunu da bize göstermiş oldu. Çünkü bu hesapları kapatırken, herhangi bir kuruma ya da kuruluşa bilgi vermeden kendi yaptıkları çalışmalar neticesinde hesaplara son verebilmekte. Şu anda yapılan çalışmaların doğru olup olmadığını savunmamaktayım ancak ileride bu şekilde kendilerinin değerlendirip, kendi çalışmaları neticesinde oluşturdukları bilgiler neticesinde hesapları kapatabilmesi, ileride ‘keyfi’ hesap kapatma olgularına döneceğinden endişe etmekteyim. Çünkü yapılan işlem ileri süreçte keyfi hareketlere dönerse, doğru bilgiye erişmemiz açısından bizi olumsuz yönde etkileyeceği düşüncesindeyim. Çünkü ciddi sayıda bir hesap kapatılmış, o hesaplara baktığınızda ciddi anlamda tweetler atılmış” diye konuştu.
“SOSYAL MEDYADA DAHA KOLAY YAPILIYOR”
Twitter ve diğer sosyal medya hesaplarından kişilere yapılan hakaretler ve tehditlerin artık çok rahat bir şekilde tespit edildiğini söyleyen Enes Şahin, “Genelde insanlar sosyal medya üzerinden hakareti, tehdidi daha kolay bulabilmekte. Yani orada kişi ile birebir karşı karşıya kalmadığından, etrafında da kişiyi engelleyecek herhangi bir etken bulunmadığından klavye üzerinde insana hakaret etmek, tehdit etmek daha kolay geliyor. Bu yazıyla da bu şekilde. Bir insana mektupla veya yazıyla tehditte bulunmak daha kolay. Sosyal medya da bunun için birebir örnek oldu. İnsanlar sosyal medya hesapları üzerinden birbirlerine çok kolay hakaret ve tehdit yağdırabilmekte. Ancak unutulmamalı ki, hakaret ve tehdit Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen suçlardır. Cezai yaptırımları vardır. Ancak sosyal medya üzerinden yapılan hakaret, normal hakaret suçuna oranla daha ağır cezai yaptırımlar gerektiren durumdur. Basın – yayın yoluyla hakaretler de normal hakaretlere oranla daha cezai yaptırımları olan bir suçtur. Sosyal medya yoluyla yapılan hakaret ve tehditleri önlemek adına Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından ‘Siber Suçlar Amirliği’ adı altında birimler kuruldu. Siber Suçlar Amirliği, gerek hakaret suçunun yapılmış olduğu sosyal medyaların kullanıldığı telefon, bilgisayar gibi suçu gerçekleştiren fail ya da faillerin bulunmasına imkan sağlamakta. Yani teknolojinin bu kadar gelişip, Siber Suçlar Amirliği ve benzeri birimler kurulmadan önce insanlar nasıl olsa kendisinin bulunmayacağı kanaatiyle çok rahat bir şekilde tehditlerde bulunabiliyordu. Ancak IP gibi sistemler kullanılarak artık bu suçu gerçekleştiren fail ya da failler çok rahat bir şekilde bulunabiliyor” ifadelerini kullandı.
“BOŞANMALARDA CİDDİ ARTIŞ SÖZ KONUSU”
Programda boşanma davalarına da değinen Şahin, Kovid-19 pandemisinden dolayı boşanmaların artacağını dile getirdi. Şahin, “Koronavirüs’ün ilk başlayıp ve ilk sonlandığı yer, Çin ve Çin’in Vuhan kenti oldu. Sosyal medyada da bununla ilgili çok fazla ‘caps’ ve gerçek haber paylaşıldı. Çin’de Koronavirüs’ün sona ermesiyle beraber boşanma davalarının patladığı hususunda birçok paylaşımla karşılaştık. Bu durumun ülkemizde gerçekleşip, gerçekleşmeyeceği bizde de merakla bekleniyordu. Adliyelerin açılmasıyla da gördük ki boşanma davalarında ciddi bir artış söz konusu. Bunun nedeninin sadece Koronavirüs olduğunu söylemek mümkün değil ama Koronavirüs süreciyle beraber gerek sokağa çıkma yasaklarının artması gerek insanların aile birliği içerisinde daha fazla vakit geçirmesi ve bence en önemli nedenlerden birisi de Koronavirüs ile birlikte işsizliğin artması. Ailede ekonomik krizin meydana gelmesi, boşanma davalarını etkileyen etkenler oldu. Zaten genel istatistik olarak boşanma davalarındaki en büyük artışın sebebi, aile içerisindeki ekonomik krizler. Ekonomik krizle birlikte ailenin birbiriyle sosyal yaşamı azalıyor ve boşanmaları tetikliyor” dedi.
Etiketler:
Gazette Gazetesi, Gazette, Fatma İnci Gül, Avukat Enes Şahin, Youtube, Facebook, Twitter, İnci Gül ile Biz Bize, Kovid-19, Covid-19, pandemi, Adana, Koronavirüs