Başkan Akça, “Türkiye’deki kadın cinayetleri öyle bir hale
geldi ki artık statü de tanımıyor. Önceki gün 24 saat içerisinde 3 kadın
öldürüldü. Birisi psikolojik rahatsızlığı olduğu söylenen oğlu tarafından,
diğeri eski erkek arkadaşı iddia edilen birisi tarafından, diğeri ise eşi
tarafından öldürüldü. Hepsinin ortak özelliği kendilerine çok yakın kişiler
tarafından öldürülmeleridir. Kadınları en yakınındakileri öldürüyor, çocuklar
en yakınları tarafından istismar ediliyor. Biz toplum olarak koruma ve önlem
alma çalışmalarına önem vermiyoruz, çalışmalarımız hep olay olduktan sonra ne
yapılacağı şeklinde oluyor” diye konuştu.
“UZAKLAŞTIRMA YETERLİ DEĞİL”
Kadına yönelik şiddette erkeğe verilen uzaklaştırma
kararının yeterli olmadığını dile getiren Akça, “O kişi devlet misafirhanesine
alınmalı ve hemen rehabilitasyona alınmalıdır, hatta daha sonra aile olarak
tedavi görmeliler. O erkeği bir süre uzaklaştırarak kurtarmış olunmuyor. Toplumsal
bilinci artırmamız gerekiyor. Her konuda bilgilendirilmeliyiz, psikolojik
tedavinin ve evlenmek kadar boşanmanın da gayet normal olduğunu toplumumuz
kabul etmeli. Devletin yaptığı kamu spotlarının en çok izlenen kanallarda,
dizilerin içerisinde serpiştirerek yayınlanması gerekiyor. Ama tabi sadece kamu
spotları yeterli değil, geçmişte okullarda biz dernekler olarak eğitimler
veriyorduk, artık STK’lar Milli Eğitim’den uzaklaştırıldı” ifadelerini
kullandı.
“SAĞLIKLI İLETİŞİM ÖNEMLİ”
Çocuklara küçük yaştan itibaren öfke kontrolünü ve şiddetin
kötü bir şey olduğunu, ön yargılardan uzak durmak gerektiğini, daha da önemlisi
sağlıklı iletişimin öneminin öğretilmesi gerektiğini vurgulayan Akça, şu
ifadelere yer verdi:
“Ev içerisinde yaşanan ekonomik sıkıntılar da aile içi
huzursuzluğa neden oluyor. El âlem der lafını bir kenara bırakmalıyız, kendimiz
için en doğru kararı vermeliyiz. İstanbul sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun çok
gerekliydi ve çok iyi oldu. Bunlar için hükümete teşekkür ediyoruz ama bu
kanunlardan geri dönülmemesi gerek. Sağlık ocaklarında aile danışma merkezleri
kurulmalı, böylelikle insanlar çekinmeden gidip sorunlarını anlatıp
danışabilirler, ilaç aşamasında hastaneye gidilsin. Kadın cinayetlerinin
mutlaka önlenmesi gerekiyor, bunu önleyecek olan da hükümetin tavır ve
hareketleridir, paydaşları bir araya toplayarak topyekûn hareket edilmelidir.
2021 yılında kadın cinayetlerinin ve çocuk istismarlarının hiç olmayacağı,
ailelerin daha mutlu ve huzurlu yaşayacağı, toplumsal refahın daha iyi olacağı
günler görmeyi diliyorum.”