“GÜNAH KEÇİSİ KABZIMALLAR”
Kabzımalların günah keçisi olduğunu, stokçuluk yapmadığını
dile getiren Ertuğrul, “Kabzımallar burada biraz da günah keçisi oldu. Kesinlikle
öyle bir şey yok. Sebze halinde ürünleri, birebir çiftçiden alıyoruz, aldığımız
ürünleri aynı şekilde lokantacı olsun, marketçi olsun, pazarcı olsun bunlara
kendimiz veriyoruz. Herhangi bir aracı yok. Tarlada 1 lira, sebze halinde 5 lira
olmaz kesinlikle, biz böyle bir şeyi kabul etmiyoruz. Eğer tarlada bir liraysa
halde minimum bin 50 lira bir şeydir farklı olmaz. Pazarcıların ve marketçilerin
kendi aralarındaki aracılıklarından kaynaklanan bir şey, yani halden
kaynaklanan bir şey değildir” diye konuştu.
BEKLENEN HAL YASASI HAKKINDA KONUŞTU
Çıkması beklenen yeni hal yasası hakkında da konuşan
Nezir Ertuğrul, “Tabi devlet yetkilileri araştırıyor, takip ediyor, saygı
duyuyoruz. Benim masa başında oturarak bazı şeylere karar vermem iyi değildir. Bazı
hal esnaflarını, hal başkanlarını toplayıp “Bu gidişat neden böyle” diye sormak
lazım. Bir karar veriliyorsa önce bir araştırmak lazım. Konuyla ilgili olarak devlet
yetkililerine şunu söyleyebilirim 81 ilimiz var, 81 ile yetkililerinizi
yollayın, gezip bir görsünler, araştırsınlar biz her şeye hazırız zaten. Henüz
bize Hal Yasasıyla ilgili bir taslak gelmedi. Ama devletimize şunu öneriyorum Türkiye’deki
kabzımalların, başkanların kendi belirledikleri kişilerle veya müfettişlerle
kendi fikirlerini ve düşüncelerini almaları lazım. Çünkü ben Adana sebze halinin
fikrini aldım ama İstanbul sebze halinin fikrini almadım. İstanbul, Tüketicidir.
Adana ise hem tüketiyor hem üretiyor. Bir toplantı yapıp fikir ve
düşüncelerinin alınması lazım” ifadelerini kullandı.
“DEVLET ÇİFTÇİLERİ DESTEKLİYOR”
Devlet tarafından çiftçilerin desteklendiğini, tarım
politikalarının iyi bir şekilde uygulandığını vurgulayan Ertuğrul, “Devletimiz
çiftçiye destek veriyor mu? Veriyor. Gübre veriyor mu? Veriyor. Fide veriyor mu?
Veriyor. Kredi veriyor mu? Veriyor. Devlet diyor ki benden isteyin ben size
vereyim. Bu konuda kesinlikle hiç kimse biz devletin kapısını çaldık, devlet bize
kapıyı kapattı diyemez. Bu konuda Hassas olmamız lazım. Ama şöyle bir şey var;
Türkiye’de, 81 ilde kesinlikle ve kesinlikle 5 karış toprağın boş kalmaması
lazım. Hepsinin üretime dayalı olması lazım, fabrikaların olması lazım. Bunlar hep
ülkemizin kalkınması için. Türkiye’ye baktığımız zaman dört mevsim sebze, meyve
yetiştirilebiliyor” şeklinde konuştu.
UYGUN FİYATA SEBZE MEYVE YEMENİN FORMÜLÜ
Halkın daha uygun fiyata sebze meyve yiyebilmesi,
kabzımalların da kazanabilmesinin formüllerini anlatan Ertuğrul, “20 yıllık
tecrübenin içerisinde şunları söyleyebilirim; mevsim bölgesine göre narenciye
Adana’da, Antalya’da çok yoğun. Bunları daha böyle kota koyarak bunların üretim
yapmalarını ve bu üretimlerin hem çiftçinin hem de üreticilerin sağlıklı bir
şekilde kazanabilmeleri için az da olsa bir kota koymaları gerekiyor. Mesela Adana
bölgesi 2bin ton karpuz ekebilir örnek veriyorum. Mesela bugün portakal Türkiye’de
üretiliyor, Türkiye’de kısıldığı zaman yurt dışından ithalat yapılıyor. Benim ülkemde
Patates var, Mısır’dan patates geliyor. Bu sefer patates üreticileri güme
gidiyor. O patates ithal getirilmese en azından yurt içinde bu patates
satılacak ve az da olsa çiftçi de esnaf da kazanacak” dedi.