Uğur Olcay Mutlum tam bir yetenek avcısı

Uğur Olcay Mutlum tam bir yetenek avcısı

Basketbol antrenörü Mutlum, İsmet İnönü İlköğretim Okulu’nda geleceğin 12 Dev Adamını yetiştiriyor

Uğur Olcay Mutlum tam bir yetenek avcısı

ÖZEL RÖPORTAJ - Mert ER

Fotoğraf - Zeynep BARAZ

Başarılı basketbol antrenörü Uğur Olcay Mutlum, sporla eğitimi bir arada tutabilmek için öğrencilere doğru hedefi gösterebilmenin büyük önem taşıdığını bildirdi. Adana Gençler Gücü Spor Kulübü’nün sahibi ve antrenörü Mutlum, Seyhan Halk Eğitim Merkezi bünyesinde, İsmet İnönü İlköğretim Okulu’nda da öğrencilere basketbol öğretiyor.

Gazette’ye özel röportaj veren Uğur Olcay Mutlum, sporun tüm branşlarının güzel olduğunu ancak basketbolun saniyelik düşünme ve karar verme yetisi gerektiren yönüyle diğer spor dallarından farklı olduğunu vurguladı. Mutlum, “Basketbol öyle bir şey ki çocukları hızlı düşünmeye yönlendiriyor. Futbolda öyle birşey yok, topu vuruyor top başkasına gidiyor  o sırada siz bekleyebiliyorsunuz ya da belli açılarla koşup gelebiliyorsunuz, topu takip edebiliyorsunuz. Voleybol ise statik.  Top karşından gidiyor karşından geri geliyor. Topun düştüğü yöne doğru sağa sola, öne arkaya hareket ediyorsunuz. Basketbolda öyle birşey söz konusu değil. Saniyeyle hereket ediyorsun” diye konuştu.

Bugüne kadar 30 bin öğrenci yetiştiren Uğur Olcay Mutlum ile yaptığımız röportaj şöyle:

Kendinizden biraz bahseder misiniz?

Adım Uğur Olcay Mutlum. Basketbola 10 yaşında başladım. 14 yaşında antrenör olarak eğitilmeye başladım. 18 yaşına bastığımda ilk antrenörlük belgesini almak üzere federasyona gönderildim. 

30 BİNE YAKIN ÖĞRENCİ YETİŞTİRDİM

Daha sonra spor hayatım Maliye’den başlayıp, Demirspor’dan A Takıma, 2. lig ve 3. lige kadar uzun bir süreç yaşadım. Çok çabuk başarılar elde ettim. Yaşamımda çok şey değiştirdim ve birçok çocuğa sporla beraber çeşitli olanaklar sağladım. Okullarda burs almalarına bile katkı sağladım. Okul ve kulüplerde yapmış olduğum çalışmada yaklaşık 30 bine yakın öğrenci yetiştirmişimdir. Bu dönemlerde çeşitli kulüplerde çalıştım. Akademi, Adana İhtisas, Demirspor, Çukobirlik, Maliye haricinde, kısa bir dönem Gençlik Spor’da çalıştım. Bunları yaparken bir yandan okudum bir yandan da kendimi geliştirdim. Çocuklara sosyal faaliyetleri dersle kullanabilmeleri için bir gelişim eğitimi sunmaya başladım. Şu anda Halk Eğitim bünyesinde vermiş olduğumuz ücretsiz çalışma, hem basketbolu hem sporu, hem de çocuklara  kişisel eğitimlerini de vermeye çalışıyorum. Bu bağlamda sizin aracılığınızlı Seyhan Halk Eğitim Merkezi Müdürü Sayın Hüseyin Dalak’a, kurum idarecileri Sayın Orhan Akalan ve Sayın Mehmet Can Öztürk ile İsmet İnönü İlköğretim Okulu Müdürü Sayın İsmail Altaş’a verdikleri destekten dolayı teşekkürü bir borç biliyorum. Çünkü zamanımız öyle bir zaman oldu ki anne ve babalar geçim derdine düştüğünden dolayı genelde çalışıyorlar, çocuklarla yeterince ilgilenemiyorlar. Şu an anne ve babalar çocuklarına ders bile çalıştıramıyorlar. Çocuğun ekstra bir aktivitesi olmuyor, burada yapmış olduğumuz şey çocukların evde kapalı değilde dışarda daha huzurlu ve sakin bir şekilde kendilerini ifade etmelerini sağlamak amacıyla böyle bir çalışmanın içerisinde bulunuyorum bende.

YAPTIĞIM ŞEY DÜZGÜN, SAĞLIKLI BİREYLER YETİŞTİRMEK

Aynı zamanda burada yetiştirdiğim yetenekli çocuklarıda  kendi kulübümde alt yapıda  takımıma alıyorum. Yaklaşık, aldığım çocukları 18 yaşına kadar benimle beraber devam etmelerini sağlıyorum.  Bu süreçte hem eğitimlerinde  hem spor hayatlarında, hem de kişisel hayatlarında  her türlü desteğide sağlıyorum. Bu zamana kadar eğittiğim çocuklardan olumsuz bir sonuç almadım. Hatta tam aksine yurt dışına okumak amaçlı gidip basketbol sayesinde orada ekmek yiyen çocuklarımız da var. Hatta şehir dışına okumaya giden çocuklar bile bulunduğu şehrin takımında bile oynayabiliyorlar. Oynarken bile ceplerine harçlık niyetine parada giriyor. Hem spor yapmış oluyorlar hem okumuş oluyorlar hem de ailelerine çok yük olmadan bunuda hayatlarında birleştirmiş oluyorlar. Aslında yaptığım sadece düzgün, sağlıklı bir birey yetiştirmek oluyor.

Öğrencilerin spora karşı ilgisini nasıl buluyorsunuz?

Eğer siz bir çocuğun dikkatini çekip onu spora yönlendirmek istiyorsanız, size karşı olan bir ilgi yaratmanız gerekiyor.

MERAK UYANDIRMAK ÇOK ÖNEMLİ

Dış görünümde çok önemli. Konuşmanız, yaklaşımınız, duruşunuz, ses tonunuz, davranışınız çok önemli. Siz çocuğa sert davranıpta ilgisini çekebilirsiniz. İyi davranıpta kendinize çekebilirsiniz. Ama bunun ikisini bir arada tutupta kendinize çekmeniz gerçekten farklı ve bir hayli zordur. Çok ince bir çizgi var biri korku, biri sevgi  biri de ilgi odağı. Anne ve babalar genelde şöyle birşey yapıyor. Çocuğa hedef verirken benim çocuğum doktor olsun diyor ama ben çocuğa hadi gelin basketbol ya da voleybol oynayalım,  hadi gelin deneyelim gibi söylemlerde bulunuyorum. Sonucunda merak ediyorlar. İlk başta merak uyandırmak önemli. Çocuklar merak ettiği şeyin sonunda ortaya güzel bir şey çıkacağına inanıyorsa daha çok ilgisini çeker. Başta oyun diye yaklaşırken çocuk kendisini bambaşka ortamın içerisinde bulmuş. Merak ediyor, öğreniyor, öğrendikçe daha çok öğrenmek istiyor. Ve şu an çok ciddi bir talep var. Bu birazda sevgi ve korku dengesiyle alakalı birşey. Biraz benim görüntümle alakalı. Biraz çocuklarla anlaşmamla alakalı bir durum. Benim bu okulda şu an 85 tane basketbol öğrencim var. Voleybolda da şu an 43 öğrencimiz mevcut. Ama daha katılımlar olduğu için toplamda sadece bir okulda 120 öğrenciye eğitim vermiş olacağız.

Öğrencileri neden basketbol ve voleybol konusunda ilerletmeyi düşünüyorsunuz?

BASKETBOL HIZLI DÜŞÜNÜLMESİ VE KARAR VERİLMESİ GEREKEN BİR SPOR

Benim branşım basketbol. Bütün sporlar aslında güzel  ama saniye ve saniyeden hızlı düşünmesi gereken  bir spor dalı. Ki  öğrencilerin bütün yaşamları sınav oldu. Siz bir soruyu çözmek için bile ortalama 45 saniyeniz falan var.  Basketbol öyle bir şey ki çocukları hızlı düşünmeye yönlendiriyor. Futbolda öyle birşey yok, topu vuruyor top başkasına gidiyor  o sırada siz bekleyebiliyorsunuz ya da belli açılarla koşup gelebiliyorsunuz, topu takip edebiliyorsunuz. Voleybol ise statik.  Top karşından gidiyor karşından geri geliyor. Topun düştüğü yöne doğru sağa sola, öne arkaya hareket ediyorsunuz. Basketbolda öyle birşey söz konusu değil. Saniyeyle hereket ediyorsun, 5 tane oyuncunun nereye doğru hareket ettiğini kontrol etmeniz gerekiyor. Aynı anda kendi takım arkadaşlarının nerelere gittiğini de göz önünde bulundurman gerekiyor. Nerelerde, nasıl müdahale ettiğini kontrol etmen gerekiyor. Bunu yaparken yarı sahadan geçmen gerekiyor. 24 saniyeyi kullanman gerekiyor derken sayıya ulaşabilmen gerekiyor. Bu inanılmaz derecede düşünmeyi sağlayan bir spor.

Yetenekli çocukları seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?

YETENEKLER GELİŞTİRİLEBİLİR

Öncelikle bu konuda çok dikkatli davranıyorum. Mesela  özel çalışmalar yapıyorum. Bu çalışmalarda hem görsel hem düşünsel hem de anında reaksiyon gösterebilecek bir çocuk  hemen hemen her şeyi başarabilecek bir çocuktur. Normal yaşamda, ders konusunda, yada dışarıdaki tehlikelerden kendini korumak yönünden olsun her şeyi yapabilecek bir çocuktur. Ve bu özellikler çocuklarda geliştirilebilir  ama bazılarında kalıtsal olarak varmış gibi geliyorlar. Yetenek dediğimiz olay bu şeylerle bir araya geliyor.  Çocuğum yetenekli diyorlar peki bu neden? Çünkü bu çocukların algısı, düşünme seviyesi, hareket kabiliyetleri falan her şeyi çok iyidir.  Yetenekler geliştirilebilir mi evet. Ben bu yönde geliştirebileceğim çocukları seçiyorum.  

 

DİĞER HABERLER