Özer, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın da katılımıyla
Hatay Afet Koordinasyon Merkezi'nde yaptığı açıklamada, Türkiye'nin hem ölçeği
hem şiddeti bakımından çok büyük bir depremle, çok büyük bir meydan okumayla
karşı karşıya olduğunu belirtti.
Devlet millet el ele vererek bu süreç içerisinde çok
önemli mesafeler alındığını ve alınmaya da devam edileceğini belirten Özer,
şunları kaydetti:
"Hayatın normalleşmesindeki en önemli etmenlerden
bir tanesi de eğitimin normal bir şekilde akışının sağlanması. Milli Eğitim
Bakanlığı olarak bu amaçla 6 Şubat'tan itibaren bölgedeki okulları açmasak bile
kurduğumuz çadırlarla, konteynerlerle, prefabrik okullarla çocuklarımızın bu
travmayı atlatması için her türlü desteğimizi sağladık. Müfredata dayalı bir
eğitimden ziyade psikoeğitimi merkeze alarak o çocuklarımızın normalleşmesine
ve psikolojik sağlamlıklarının güçlenmesinde her türlü desteği verdik."
Bakan Özer, bu çapta yaşanan afet nedeniyle 81 ilde 6
Şubat'ta başlaması gereken eğitim öğretimi 20 Şubat'a kadar ertelediklerini hatırlattı.
Özer, 20 Şubat'ta Elazığ dahil olmak üzere 71 ilde
gerekli önlemleri alıp eğitim öğretimi başlattıklarını aktararak, daha sonra da
bölgedeki illerde afet ve eğitim binalarının hasar durumuna göre illeri üç
kategoriye ayırdıklarını anımsattı.
Kilis, Diyarbakır ve Şanlıurfa'da 1 Mart'ta, Gaziantep,
Osmaniye ve Adana'da 13 Mart'ta eğitim öğretimin başladığını belirten Özer,
depremden en fazla etkilenen Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Hatay ile
ilgili şu bilgileri paylaştı:
"Buradaki illerimizde de artık yekpare, diğer
illerdeki gibi yekpare bir yaklaşımla değil de okul temelli, ilçe temelli bir
şekilde eğitim öğretimi başlatmak için tüm bakanlarımızla, komutanlarımızla,
milletvekillerimiz, valilerimiz, kaymakamlarımız, il, ilçe milli eğitim müdürlüklerimizle
kapsamlı bir çalışma yaptık ve bugün Malatya'da 8 ilçemizde, Adıyaman'da 5
ilçemizde, Kahramanmaraş'ta 2 ilçemizde ve Hatay'da 7 ilçemizde eğitim öğretimi
başlattık."
Mahmut Özer, hem öğretmenlerin hem çocukların hem de
toplum hayatının akışının normalleşmesiyle ilgili "olması gerekenin
olduğu" şeklinde geri dönüşler aldıklarını bildirdi.
Bugün okulların açıldığı 4 ildeki ilçelerde yaklaşık 201
bin öğrencinin eğitim öğretimle buluştuğunu aktaran Özer, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"6 Şubat tarihinden itibaren şu ana kadar 18,5
milyon öğrencimizi eğitim öğretimle buluşturduk. Geriye kalan öğrencilerimiz de
artık bundan sonra Milli Eğitim Bakanlığı olarak açıklama yapmak yerine
valilerimize bu yetkiyi verdik, illerindeki şartları olgunlaşmış olan ilçelerde,
artık eğitim öğretimi devreye alacaklar. 2022-2023 eğitim öğretim yılı 16
Haziran'da sona eriyor. Herhangi bir uzatma yapmayacağız. Yani bu gecikmelere
rağmen eğitim öğretimi 16 Haziran'da sona erdireceğiz. Ama yazın daha sonra
açıklayacağımız kayıpların telafisiyle ilgili takviye edici eğitim
programlarıyla öğrencilerimizi desteklemeye devam edeceğiz."
Açık olmayan ilçelerde de kurmuş oldukları çadırlarla,
konteynerlerle çocukların eğitimle buluşması için her türlü desteği
verdiklerini dile getiren Özer, bu kapsamda bölgede 2 bin 26 çadır konteyner
okulunun, halen öğrencilere hizmete devam ettiğini vurguladı.
Özer, öğrencilerin eğitime ulaşmasındaki ilk hamlelerden
olan Mehmetçik Okullarının önemini de anlattı.
Milli Eğitim Bakanı Özer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın duyurduğu, 45 bin yeni öğretmen atamasının, son yıllarda tek
seferdeki en yüksek öğretmen ataması olduğunu vurgulayarak, "Süreci
başlattık, inşallah bu öğretmenlerin de büyük bir kısmını bölgedeki öğretmen
ihtiyaçlarımızı karşılamak, burayı tekrar ayağa kaldırmak için
kullanacağız." dedi.
Bakanlığın ilk kez 5 bine yakın sözleşmeli personel
alacağını ifade eden Özer, "4 bin 250 büro personeli, 100 mühendis, 500
hemşire, 125 diyetisyen ve 25 avukat alınacak. Bununla ilgili süreç de başladı.
İnşallah nisan içerisinde bu süreç nihayete ermiş olacak. Buradaki sözleşmeli
personeli inşallah ağırlıklı olarak bölgenin, Hatay'ımızın, Malatya'mızın,
Adıyaman'ımızın, Kahramanmaraş'ımızın, bölge illerimizin ihtiyaçlarını
karşılamak için kullanacağız." diye konuştu.
Özer, bölgedeki eğitim yatırımlarına ilave yapılacağını
dile getirerek, şöyle devam etti:
"6 Şubat depreminden önce bölgede yaklaşık 39
milyarlık bir eğitim yatırımımız vardı. Bunu, hem mevcut yatırımları depremdeki
durumu göz önüne alarak, hem de yeni ihtiyaçları önceleyerek, İnşaat ve Emlak
Genel Müdürlüğümüz, valilerimiz ve ilçe milli eğitim müdürlerimizle bu süreci
revize ederek yaklaşık 40 milyarlık yatırımı hızlı bir şekilde bölgeye
aktarmaya başladılar. İnşallah buradaki okulların, öğretmenevlerinin, uygulama
otellerinin, lojistik destek sağlayan tüm binaların, müştemilatın da
ihtiyaçları hızlı şekilde giderilecek. Yine bu 40 milyarlık yatırıma ilave
olarak bölgeye 500 sabit çelik konstrüksiyonlu prefabrik okul yapılmasıyla
ilgili de yatırım bütçemiz, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığımız
tarafından onaylandı. İnşallah bu 500 prefabrik okulu da 4 ay içerisinde
bölgeye kazandırmak için elimizden gelen çabayı sarf edeceğiz."
Bakanlık olarak, deprem bölgesindeki öğrencilerin diğer
illere gitmesiyle ilgili her türlü kolaylığı sağladıklarını anımsatan Özer, şu
değerlendirmede bulundu:
"Şu ana kadar 254 bin öğrencimiz 71 ilde eğitim
öğretime devam ediyor. Bakanlık olarak bu öğrencilerimizin tüm kitaplarını,
yardımcı kaynaklarını tekrar bastırdık, tüm kırtasiye ihtiyaçlarını gidermek
için her türlü desteği sağladık. Bunda sevindirici olan şey şu; ilk kez artık
bu nakil alan öğrencilerin bölgeye geri dönmeye başladığını gördük. Bugün
itibarıyla 11 bin 64 öğrencimiz, nakillerini daha önce diğer illere aldırmasına
rağmen, buradaki, bölgedeki hayatın normalleşmesini, okulların açıldığını
gördükten sonra bölgeye dönmeye başladılar. Eğer biz, eğitimi tüm illerimizde
gerçekten her türlü önlemi alarak sağlıklı ve güvenli bir şekilde normalleştirirsek
ben inanıyorum ki bölgenin normalleşmesindeki en büyük katkıyı sağlamış
olacağız." AA