“AYÇİÇEĞİ VE PAMUK EKİM ALANLARI ARTMALI”
İklim şartlarının uygun gitmesiyle birlikte yüksek rekolte beklentisi oluştuğunu kaydeden Tümer, şunları söyledi:
“Ekim alanı yaklaşık yüzde 20 artan ayçiçeğinde bu yıl buğdayda olduğu gibi yüksek verim beklenmektedir. Geçen yıl 300-350 kg olan dekara verim ortalamasının artacağı tahmin edilmektedir ancak Bakanlık tarafından açıklanan prim artışının yeterli olmadığını düşünüyoruz. Çiftçimizin daha çok yağlık olarak susuz alanlarda ürettiği ayçiçeğinin önemi bu iki unsur açısından da büyük önem taşıyor. Dolayısıyla destekleme primleri arttırılmalı, çiftçimiz ayçiçeğinin yanı sıra soya üretimine teşvik edilmelidir. Türkiye’nin gıda olarak kullanılan ham yağ ithalatına yüksek miktarlarda paralar harcadığı unutulmamalı, yağlı tohumların ekim alanının artması için üretici desteklenmelidir. Ayrıca 1 milyon dekardan 300 bin dekarlara kadar düşen pamuk ekim alanlarının yeniden canlanması için de girişimlerde bulunulmalıdır. Tarım ülkesi olarak adlandırılmamıza rağmen ithalata bağımlı haldeyiz. Hem ayçiçeğinde hem de pamukta, buna paralel olarak ham yağda ulusal çıkarlarımızı göz önüne alarak ithalatı engellemek zorundayız.”
“ÇUKUROVA’DA SOYA VE PAMUK İÇİN DESTEK VERİLMELİ”
Türkiye’de 2 milyon 400 bin ton soya ve türevlerinin kullanıldığını ancak 2016 üretiminin sadece 140 bin tonla sınırlı kaldığını dile getiren Tümer, “Soya ve pamukta çiftçimiz desteklenmiyor. Dolayısıyla yağ ithalatına büyük paralar harcıyoruz ve açığımız her geçen gün büyüyor. Çukurova soya ve pamuk üretimine elverişli bir bölgedir. Potansiyelimiz var ancak çiftçinin bu ürünlerden sürdürülebilir bir yönetim anlayışıyla para kazanabilmesine olanak tanınmalıdır” ifadelerini kullandı.
“ÇİFTÇİ BAŞ TACI EDİLMELİ”
Adana’da ayçiçeği ekili tarım arazilerini gezen, büyük emek vererek Türkiye ekonomisine katkı koyan, vatandaşların gıda ihtiyacını karşılayan, yüksek verim elde eden Çukurovalı çiftçilere teşekkür eden Tümer, ‘milletin efendileri’ olan köylü ve çiftçinin baş tacı edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.