Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Başkan yardımcısı ve Çukurova Genç İşadamları Derneği (Çukurova GİAD) Başkanı Ömer Faruk Sakarya, Adana’nın yatırım açısından çok fazla avantajlara sahip olmasına karşılık, bu avantajların ve öneminin iyi anlatılamadığını söyledi.
Koza Televizyonunda yayınlanan, gazeteci Murat Barhun’un hazırlayıp sunduğu ‘Parantez’ adlı programa konuk olan Çukurova GİAD Başkanı Ömer Faruk Sakarya, kentin ekonomisinden sanayisine, turizmine ve kültürüne, Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) önemine kadar birçok konudaki soruları cevaplandırdı. Geçmişte yaptıkları birçok programı, hayata geçirdikleri projeleri Adana’nın tanıtılması, yatırımcının çekilmesi amacıyla gerçekleştirdiklerini vurgulayan Sakarya, Adana’nın iş ve sosyal dünyada yeteri kadar tanınmadığını, Adana’nın güçlü kent olduğunu göstermek amacıyla İstanbul’da yapılan benzer programların daha iyisini, ünlü isimleri de konuk ederek Adana’da gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
KENTSEL KİMLİK
Adana’nın öncelikle topyekün marka uğraşına ihtiyacı bulunduğuna dikkat çeken Sakarya, şunları söyledi:
“Türkiye’nin neresine giderseniz gidin, kime sorarsanız sorun Adana ile ilgili olumlu, kesin fikirleri vardır. Çünkü Adana bir markadır. Önemli olan bizim bu markayı nasıl konumlandıracağımızdır. Markayı gastronomi üzerine konumlandırırsanız sadece kebap-şalgam üzerine konumlandırırsanız bu kente yazık edersiniz. Bu kentte yapılamayacak hiçbir şey yok. Ama ne yapacağımızın farkında olmamız lazım. Biz şu anda ne yapacağımızın farkında değiliz. Bu kentin topyekün tüm kurumlarıyla markasının yüceltilmeye, düzgün konumlandırılmasına ihtiyacı var. Bu konumlandırıldığı zaman bu kentin bir kimliği ortaya çıkar.”
EKONOMİK AVANTAJLAR
Adana’nın ekonomik olarak avantajlı bir yer olduğunun yatırımcılara iyi anlatılması gerektiğini belirten Sakarya, “Bunu anlatmazsanız yatırımcı buraya gelmez. Mersin 3’üncü bölge teşvik alabilir, Hatay 4’üncü bölge olabilir, Osmaniye, Niğde 5’inci bölge olabilir. Oralara ilk yatırımı yaparken devletten daha çok teşvik alıp, yatırımı ilk yaptığınızda kazançlı bir yatırım yapabilirsiniz. Ama Adana’daki altyapı, güçlü sanayi ve ticaret, güçlü iş gücü altyapısı, yetişmiş eleman altyapısı, kurumlardaki profesyonellik nedeniyle, başta o kentlere göre çok daha kazançlı yatırım yapamazsınız yatırımınızı ama yatırımınızın hayatı boyunca oralardan daha fazla kazanırsınız. 5 milyonluk yatırımı Mersin’de 4.5’a yaparsınız, Osmaniye, Niğde’de 3 milyona yaparsınız ama bu yatırımı Adana’da 5’e yaptın mı, bu yatırım sana onlara başta kazandırdığından çok daha fazlasını sürekli kazandırır. Bunu anlatmamız lazım. Adana’nın yatırım açısından ne denli önemli bir nokta olduğunu anlatmamız lazım. Bunu anlatırsak yatırımcı buraya gelir, anlatmazsak nasıl gelecek. Bunu da ekonomiyle ilgili odalarımız yapacak. Sanayi, Ticaret odalarımız, Ticaret Borsamız yapacak. Organize Sanayi bölgesine yatırım çekilmek isteniyorsa, Organize Sanayi Bölgesi yapacak. Hepsinden öte Adana’nın en üst devlet otoritesi Valiliğimiz yapacak. Büyükşehir Belediyesi yapacak. Biz sivil toplum örgütleri olarak tanıtımı için çalışacağız” DEDİ.
BÜYÜMEDEKİ RAHATSIZLIK
Sakarya, ekonomide markalaşma için yapılması gerekenlere değinirken, Adana’da büyümenin daha çok gayrimenkul odaklı olduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“Bir ülkede sanayi yüzde 25, tarım yüzde 10, inşaat yüzde 7’nin altına düşmüş ise sorun var demektir. Şu anda Adana sanayisinin ekonomideki hacmi maalesef tüm ekonomik verileri aldığımızda yüzde 25’in altındadır. Tüm Türkiye’de durum böyledir. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanımız Sayın Ali Babacan’ın da, (gayrimenkul bazlı büyümeyi bırakıp sanayiye odaklanmamız gerekir) demesinin nedeni budur. Adana Türkiye’nin her konuda küçük bir ölçeğidir. Dolayısıyla sanayiciye destek olmamız, sanayiyi artırmamız lazım. Tarımımız çok önemli noktada iken geriye gitmektedir. Tarımı da önemli hale getirmemiz lazım. Adam alıyor bir arsayı metrekaresi 100 liradan, bir yıl sonra metrekaresi 350 lira. İnsanlar bu rantı gördükçe parasını sanayiye, istihdam yaratmaya yatırmıyor. Bu mantık Adana’yı da Türkiye’yi de sanayiden, tarımdan uzaklaştırıyor, hizmet gayrimenkul ağırlıklı yapıya götürüyor.”
STK’LAR BİRLİK OLSUN
Bir kentteki STK’ların fazlalığının o kentin yararına olduğuna da dikkat çeken Sakarya, zaman zaman kendilerine diğer GİAD’larla birleşme çağrısı yapıldığını açıklayarak, “Bir kentteki STK’lar ve üyeleri ne kadar çok ise bu durum o kentin sosyal ve gelişmişlik düzeyini gösterir. İki yapıyı birleştirmek doğru değildir. STK lar çok olsun, birbiri ile yarışsınlar. Yapılan her program her faaliyet diğer STK’yı ateşler. Bu yarış Adana’ya kazandırır. STK’lar çok olsun, ama, birlik olsunlar. Adana’da şu anda tatlı rekabetimiz ve güzel birliktelik var. Geçmişte bu yoktu. Son birkaç yıl içerisinde bu yapı meydana geldi. Önümüzdeki günlerde daha güçlü bir birlikteliğe dönüşecek ve adana o zaman kendi siyasetçilerine bile bir şey anlatamayan STK ile değil, kendi siyasetçilerini yönlendiren STK’lara sahip olacak” diye konuştu.
Hayalimdeki Adana Proje Yarışması ile Adanalı’nın hayallerini kitaplaştırarak, belediye başkanlarına da rehber olabilecek bir çalışmayı gerçekleştiren Çukurova GİAD’ın Başkanı Sakarya, “Sizin peki hayaliniz nedir?” sorusuna da şu cevabı verdi:
“Dünya kenti olmasa bile dünyanın önemli bir ekonomi merkezi olsun. Ülkemizdeki insanların Adana dediğinde, İzmir’e baktığı gibi baktığı bir kent olsun. Çoluğumuzun çocuğumuzun üniversite okuduktan sonra dönüp, hayatını geçirmek istediği bir kent olsun. Birlik ve beraberlik olsun. Adana’nın klasik huyu artık Adana’dan gitsin. Yükselenin ayağından çekme, iyi bir şey yapanın arkasından kötüleme kalksın. Adana’nın klasik sorunları hep insanların şahsi ihtiraslardan oluşan sorunlar. Bunlar ortadan kalksın istiyorum.”