Tunç, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından Adana'da bir otelde gerçekleştirilen "Tarımda Kalkınma" konulu Türkiye İstişare Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, tarım ve kalkınmanın birbirini tamamlayan iki önemli konu olduğunu söyledi.
Bütün tarımsal kalkınma çalışmalarının sürdürülebilir olması gerektiğini belirten Tunç, hayata geçirdikleri çalışmalarda özellikle bu kriter üzerinde durduklarını ifade etti.
Kırsal kalkınmanın aslında içinde tarımsal kalkınmayı da barındıran kırsal alanların tarım ve tarım dışı sektörlerle gelişmesini hedefleyen bir kavram olduğuna dikkati çeken Tunç, esas olanın, kırsal kesimde yaşayan vatandaşların hayat standartlarını ve yaşam koşullarını iyileştirici faaliyetlerin bütünü olduğunu kaydetti.
Tunç, dünyada tarım alanındaki sorunların birbirinden çok farklılık göstermediğini, tüm ülkelerde tarımsal nüfusun yaşlandığını, insanların tarımdan uzaklaştığını, gençlerin ise tarıma ilgi duymadığını söyledi.
Tarımsal kalkınmayla ilgili bazı verilerle ilgili de bilgi veren Tunç, şöyle devam etti:
"2017 yılında toplam tarımsal hasılamız 190 milyar lira olmuştur. Bu alanda Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında birinci durumdadır, dünyanın 7. ülkesidir. Biz tarım arazisi varlığı itibarıyla dünyanın 17. ülkesiyiz ama tarımsal hasıla itibarıyla dünyanın 7. ülkesiyiz. Çiftçimizin bu konuda sahip olduğu kaynakları en iyi şekilde kullanma noktasında dünya çiftçisinden daha başarılı olduğunu söylemek istiyorum. Tarımın ülkemizde gayri safi yurt içi hasıladaki payı yaklaşık yüzde 6,5 civarında seyretmektedir. 2017 yılında tarım sektörü yüzde 4,9 büyümüştür. Tarımsal ihracatımız yaklaşık 17 milyar dolar, ithalatımız ise 12 milyar dolar civarındadır. Ülkemiz tarımda net ihracatçıdır. 2018 yılında toplamda üreticilerimize 14,5 milyar lira destekleme vermiş olacağız. 2019 yılında bunu 16,1 milyar liraya çıkarttık, geçen hafta Mecliste bütçemizi sunduk ve bu konuda onayı aldık."
Kırsal kalkınma için bakanlıklarının verdiği desteklerden de bahseden Tunç, tarımsal ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi, depolanmasıyla ilgili ekonomik yatırımlarla, makine ekipman alımı ve sulama sistemleri yatırımlarını desteklediklerini kaydetti.
"KAYNAKLARI EN AKILCI BİÇİMDE ÜRETİME ÇEVİRMEK DURUMUNDAYIZ"
MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan da tarımın merkezlerinden Adana’da sektörün sorunlarını ve çözüm önerilerini değerlendirip tarımda yol haritasını gözden geçireceklerini kaydetti.
Türkiye'nin tarım üretimi konusunda köklü bir bilgi birikimi ve tecrübeye sahip olduğunu belirten Kaan, "Türkiye, dünyanın lider tarım üreticilerinden biri olmayı hak ediyor. Biliyoruz ki kaynaklarımız kısıtlı ve bu kaynakları en doğru, en akılcı biçimde kullanarak üretime çevirmek durumundayız. Çünkü paranın gücünü ülkenin üretim gücü belirler. Üretemezseniz enflasyonla mücadele edemezsiniz. Üstelik sorumluluğumuz sadece içinde bulunduğumuz nüfusun ihtiyaçlarını karşılamaktan ibaret değil, dünya üzerindeki tüm kaynakları, canlıları tüm nüfusu düşünmek zorundayız." diye konuştu.
Dünyada yaşanan değişim, dönüşüm rüzgarlarından büyük oranda etkilenen alanlardan birinin de gıda ve tarım olduğunu vurgulayan Kaan, nüfusun ve tüketimin artmasının etkisiyle küresel pazarda müthiş bir rekabetin doğduğunu kaydetti.
Kaan, 2050 yılında dünya nüfusunun yaklaşık 10 milyar olacağının öngörüldüğüne dikkati çekerek, "Tüketim, talep artacak, rekabet daha da artacak. Fakat nüfus ve talep yukarı yönlü hareket ederken görüyoruz ki ekilebilir tarım arazileri azalıyor. İklimler değişiyor ve bundan en fazla etkilenenlerin birisi de tarım arazileri ve tarımsal üretim alanları oluyor." dedi.