Sistemdeki likidite fazlası ise 139,6 milyar TL'ye yükseldi. Bu durum, TCMB'nin piyasadaki likidite fazlasına müdahale etmek için attığı adımların bir yansıması olarak görülüyor.

Bloomberght’nin haberine göre; 12 Eylül'de TCMB'nin net fonlaması negatif bölgeye geçerken, o gün kaydedilen likidite fazlası 75,5 milyar TL oldu. 13 Eylül'de bu rakam 139,6 milyar TL'ye çıktı. Gecelik repo faiz ortalaması ise yüzde 50,91'e gerileyerek 133 baz puanlık bir düşüş kaydetti. Bu gelişme, TCMB'nin politika faizine yakınsayan bir hareket olarak değerlendiriliyor.

Ağustos ayı sonlarına doğru likidite fazlasını azaltmak için çeşitli önlemler alan TCMB, likiditeyi sterilize etme çabalarını sürdürdü. Bu kapsamda, Türk lirası karşılığı altın ve döviz swap ihalelerine başlanabileceği belirtilirken, TL depo ihalelerine ek ihaleler eklenmesi kararlaştırıldı. Ayrıca Takasbank üzerinden yapılan işlemler de likidite sterilizasyonunun bir parçası olarak öne çıktı.

TCMB, makroihtiyati çerçevede parasal aktarım mekanizmasını desteklemek amacıyla zorunlu karşılık uygulamalarında da değişiklik yaptı. Gerçek kişi TL mevduat payı yüzde 45-50 arasında olan bankalar için aylık artış hedefi 0,8 puana yükseltildi. Gerçek kişi TL mevduat payı yüzde 60'ı aşan bankalar için ise aylık artış hedefi kaldırılarak, yüzde 60'ın üzerinde kalınma şartı getirildi.

Ayrıca Kur Korumalı Mevduat'ın (KKM) TL'ye geçişine ve yenilenmesine ilişkin yapılan değişiklikle, tüzel kişi KKM'ler de toplam hedef hesaplamasına dahil edildi. TCMB'nin bu adımları, TL mevduatları destekleyici politikaların devam ettiğini gösteriyor.