Fişenk, savunma sanayinin güçlü ve bağımsız bir ülke için stratejik önem taşıdığını vurguladı.

Fişenk, savunma sanayinin bir ülkenin ulusal güvenliğini sağlama ve geliştirme açısından hayati öneme sahip olduğunu belirtti. Türkiye’nin yerli savunma kabiliyetlerini geliştirerek dışa bağımlılığı azaltmasının, iç ve dış tehditlere karşı korunmada önemli bir rol oynadığını ifade etti. Geçmişte ambargo uygulamalarıyla zor durumda kalan Türkiye’nin bu alanda güçlenmesinin ulusal egemenlik kadar, diğer mazlum ülkelerin istilacı güçlerden korunmasına da katkı sağlayacağını vurguladı.

Savunma sanayisinin yalnızca güvenlik değil, aynı zamanda iş ve istihdam yaratan bir sektör olduğunu belirten Fişenk, sektörde çalışan milyonlarca insanın katkısının ülke ekonomisine de önemli katkı sunduğunu ifade etti. Ayrıca, bu sektörün gelişen teknolojiler ve inovasyonlar için katalizör görevi gördüğünü, elde edilen savunma teknolojilerinin sivil sektörde de faydalı olabileceğini dile getirdi.

Felaket, salgın ve afet durumlarında askeri teçhizat ve ekipmanların kullanılabileceğini hatırlatan Fişenk, savunma sanayisinin stratejik ittifakları da güçlendirdiğine dikkat çekti. Güçlü bir savunma sanayiine sahip olmanın, ülkenin uluslararası alandaki saygınlığını ve müzakere gücünü artıracağını belirten Fişenk, vatandaşlara çağrıda bulunarak bağış yapmaları için davette bulundu.

Son olarak Fişenk, vatandaşlardan doğrudan e-Devlet üzerinden Milli Savunma Bakanlığı hesabına bağış yaparak savunma sanayine destek olmalarını istedi.