AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer
Çelik, "Cumhurbaşkanı'mıza dönük tehditlerinin hiçbir hükmü yoktur. Bu yok
hükmündedir ve netice itibarıyla Netanyahu ve Katz gibiler, geçmişte soykırım
suçu işleyen diğerleri gibi aynen yargılanacak." dedi.
Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde basın mensuplarına
açıklamalarda bulundu.
Her olayda Netanyahu hükümetinin, Hitler ve Hitler'in
hükümetiyle birebir benzerlik ifade ettiğinin daha çok ortaya çıktığını
vurgulayan Çelik, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz'ın ifadelerinin
Hitler'in Dışişleri Bakanı Ribbentrop'un insanlık suçu anlamı taşıyan ve savaş
kışkırtıcılığı içeren ifadelerine benzediğini söyledi.
Tüm dünyada sağduyulu insanların, Netanyahu, Katz ve benzeri
aktörlerin söylem ve davranışlarının Nazilerle birebir özdeşlik gösterdiğini
net bir şekilde ifade ettiğine dikkati çeken Çelik, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanı'mıza dönük tehditlerinin hiçbir hükmü
yoktur. Bu yok hükmündedir ve netice itibarıyla Netanyahu ve Katz gibiler,
geçmişte soykırım suçu işleyen diğerleri gibi aynen yargılanacak. Hem tarih
önünde mahkum oldular hem de hukuk önünde mahkum olacaklarına kesinlikle
inanıyoruz. Cumhurbaşkanı'mız siyasi hayatına başladığından beri birçok
tehditle karşı karşıya kaldı. Bütün bu tehditleri yapanların hepsini verdiği
siyasi mücadeleyle tarihin çöplüğüne gönderdi. Cumhurbaşkanı'mızdan bu kadar rahatsız
olmalarının sebebi, Cumhurbaşkanı'mızın insanlık değerleri ve hakikat adına
yürüttüğü bu siyasetin onları birebir rahatsız etmesidir. Ama katliamlarını bu
şekildeki yaklaşım ve saldırganlıklarla kesinlikle örtbas edemeyecekler ve
tarih önünde mahkum oldukları gibi hukuk önünde de mahkum olacaklar. Bugün
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başına, Cumhurbaşkanı'mıza dönük bu tehditleri
yapanların hepsinin aynı geçmişte soykırım suçu işleyenler gibi
yargılanacakları ve mahkum edilecekleri bir akıbet olacağını hep beraber
göreceğiz."
İsrail Dışişleri Bakanı Katz'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ı hedef alan paylaşımına karşı çok sayıda siyasi partinin Erdoğan'a
destek mesajı gönderdiğini belirten Çelik, "Pek çok siyasi parti, Türkiye
Cumhurbaşkanı'na dönük olarak İsrail hükümetinin kullandığı bu hadsiz ifadeleri
kınadı, lanetledi. 'Muhalefet yapsak bile, eğer Türkiye Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanı'na bir saldırı varsa, Cumhurbaşkanı'mızın yanındayız' diyerekten
güçlü bir irade koydular. Hepsine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Doğru olan bugün
devletimizin çıkarlarını savunmak, Filistin'deki mazlumların haklarını
savunmak, insanlık değerlerinden yana olmak ve devletimizin başı olan
Cumhurbaşkanı'mıza dönük her saldırı karşısında milli birliğimizi
göstermektir." dedi.
"Doğrudan Mavi Vatan kavramının omurgasına saldıran bir
konuşma"
Çelik, CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan'ın "Mavi
Vatan" için kullandığı ifadeleri eleştirerek, Tan'ın "Mavi
Vatan"a saldırı niteliğindeki açıklamalarının Yunan ve Rum basınında büyük
coşkuyla karşılandığına dikkati çekti.
Tan'ın sözlerinin, siyasi eleştiri bağlamına sıkıştırılacak
ve o denklem içinde değerlendirilecek ifadeler olmadığını vurgulayan Çelik,
şunları söyledi:
"Nitekim açıklama yapıldığı andan itibaren de CHP Genel
Başkan Yardımcısı Sayın Yankı Bağcıoğlu, net bir şekilde Sayın Tan'ın
ifadelerini eleştirdi. Sayın Yankı Bağcıoğlu'nun ortaya koyduğu ifadeler son
derece doğru argümanlarla Mavi Vatan kavramının nasıl geliştiğini, Mavi Vatan
kavramına denizcilerimizin, akademisyenlerin, askerlerimizin nasıl emek
verdiğini, bugüne kadar bu milli tezin oluşmasının arkasındaki büyük emeği,
gayreti ortaya koyan ve bunun haklılığını ifade eden argümanlardı. Doğrudan CHP
Genel Başkan Yardımcısı Sayın Bağcıoğlu, Sayın Namık Tan tarafından dile
getirilen ifadenin yanlış olduğunu ifade etti. Biz de bunu bu şekilde ifade
ettik. Tabii şimdi tekrar bugün bir basın toplantısı yapmışlar. Değerli CHP
Sözcüsü Deniz Yücel ve beraberinde bir ekip Sayın Tan ile birtakım açıklamalar
yapmışlar. Birincisi şunu söylüyorlar; Sayın Tan'ın ifadeleri cımbızlandı.
Buradan açık bir çağrıda bulunuyorum. Hiçbir cımbızlama yoktur. Doğrudan Mavi
Vatan kavramının omurgasına saldıran bir konuşmadır."
"Mavi Vatan için emek verenlerden özür dilemesi
gerekiyor"
Namık Tan'ın "Mavi Vatan" ile ilgili ifadelerinin
olduğu konuşmasında Türkiye'nin terörle mücadele bağlamında yaptığı sınır ötesi
harekatlara yönelik de eleştiride bulunduğunu belirten Çelik, şunları söyledi:
"Sayın Namık Tan'ın dış politika ile ilgili ortaya
koyduğu değerlendirmeler, uygulama imkanı bulsaydı, Türkiye'nin elinde Mavi
Vatan diye bir alan kalmayacaktı. Ege'deki ve Akdeniz'deki hak ve
menfaatlerimizi kaybedecektik. Aynı şekilde de sınır ötesi harekatları
yapmayarak sınırlarımızın dibinde bir terör devleti, terör devletçikleri
kurulmasına müsaade etmiş olacaktık. Dolayısıyla metnin tamamı son derece kötü
bir dış politika yaklaşımı, son derece yanlış bir Türk dış politika yaklaşımı
ve Türkiye'nin milli tezlerine karşı esasında başka devletlerin tezlerinin
yanında hizalanan bir siyasi yaklaşım."
CHP Parti Sözcüsü Yücel'in, Tan'ın açıklamalarına yönelik
eleştiriler konusunda AK Parti'den özür beklediğini dile getiren Çelik, şöyle
devam etti:
"Benim kendisine şöyle bir önerim var. Kendisi Sayın
Namık Tan'ın konuşmasının videosunu tam olarak kendi parti sözcülüğü sosyal
medya hesabından sabitleyerek yayınlasın. Bunu herkes bir kere daha izlesin.
Bunun sonucunda, orada Mavi Vatan'la ilgili olduğu kadar Türkiye'nin hak ve
menfaatlerini korumak, milli güvenliğini korumakla ilgili çok daha vahim
ifadelerin olduğunu herkes görecek. Ondan sonra Sayın Yücel değerlendirsin. Biz
mi cımbızlamışız yoksa tam aksine biz kendilerine düzeltme fırsatı vermek üzere
en nezaketli şekilde eleştirimizi mi ortaya koymuşuz? Dolayısıyla bugün
yaptıkları konuşma esasında Sayın Namık Tan'ın tezlerini eleştiren Yankı Bey'in
tezleri çerçevesinde bir yaklaşım ortaya koyduklarını gösteriyor. Bugüne kadar
bu kavramlar için, Türkiye'nin hak ve menfaatleri için, Mavi Vatan için, sınır
ötesi harekatlar için emek verenlerden ve milletimizden özür dilemesi
gerekiyor."
"Abbas, konuşma yapmak istediğini belirtti"
Çelik, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın sağlık
sorunları gerekçesiyle TBMM'de konuşma teklifine ilk anda olumlu yanıt
vermediğini belirterek, şunları kaydetti:
"Şimdi gelen yeni bilgiye göre, başka bir zamanlama
içerisinde Türkiye'yi ziyaret edeceğini ve bu konuşmayı yapmak istediğini
belirtmiş. Herkes şunu bilmeli ki bu siyasi partilerdeki çağrılar yapılmadan
çok önce bu konu gündeme geldiğinde Sayın Cumhurbaşkanı'mız, Sayın Abbas'ın
davet edilmesi gerektiğini söyledi. Şimdi tabii ki diğer siyasi partilerin de
iyi niyetle 'böyle bir davet yapılsaydı iyi olurdu' demeleri anlamlıdır. Bu hep
beraber bu konudaki ortak hassasiyetimizi gösterir. Ama birileri çıkıp bir suçlamaya,
Cumhurbaşkanı'mızın ve hükümetimizin ve partimizin Filistin konusundaki
hassasiyetini sorgulamaya dönüştürürse orada da bir tepkinin ortaya çıkması
gayet normaldir. Nitekim bu çerçevede Yeniden Refah Partisinin bir
milletvekili, bunu Cumhurbaşkanı'mıza ve partimize karşı bir suçlamaya
dönüştürme gibi son derece yanlış bir girişimde bulunmuştur. Buna da tepki
verildiğinde maalesef Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Sayın Erbakan, tutmuş
'Sayın Cumhurbaşkanı'nı nezakete davet ediyoruz' demiştir. Ben öncelikle Sayın
Erbakan'a şunu söylemek isterim. Siyasi nezaketten konu açmışlarken, şunu
kendilerine hatırlatmak isterim. Kendilerinin Genel Başkanvekili 'eğer Erdoğan
anayasayı değiştiremezse Amerika'ya kaçacak' gibisinden Türk siyasi tarihinin
en çirkin ifadelerini kullandığında, işte o zaman Sayın Erbakan'ın siyasi
nezaketi hatırlayıp o kişiyle ilgili gereğini yapması gerekirdi."
"Siyasal egoizm ortaya koyması son derece yanlış"
Çelik, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan'ın,
"Cumhurbaşkanı, Yeniden Refah Partisinin oylarıyla Cumhurbaşkanı
seçildiğini unutmasın" şeklindeki açıklamalarına da tepki göstererek, şu
ifadeleri kullandı:
"Yeniden Refah Partisi henüz siyasi hayatta yokken bile
Cumhurbaşkanı'mız, Başbakan olarak ve Cumhurbaşkanı olarak defalarca yüksek
siyasi başarılara imza atmıştır. Dolayısıyla Sayın Erbakan'ın bir yandan siyasi
nezaket deyip, bir yandan da 'bizim sayemizde seçildiniz' gibisinden bir
siyasal egoizm ortaya koyması son derece yanlış bir yaklaşım olur. Siyasi
nezaketin Cumhurbaşkanımız için 'Amerika'ya kaçacak' denilen genel
başkanvekillerine karşı gerekli işlemin yapılmasıyla yürürlüğe sokulması gerekir.
Birtakım siyasal egoizmden de uzak durulması bundan sonrası için daha sağlıklı
bir yaklaşım olacaktır."