Psikolojik Danışman, Eğitimci ve Yazar Nevzat Özer, anne- babalara çocuklarına karşı “sınır kavramlarını iyi korumalarını” önerirken, “Siz ve evlatlarınız, nerede duracaklarını, nereleri aşmamaları gerektiğini iyi bilmeli. Sınırlar aşıldığında kim anne kim baba kim evlat belli olmuyor” uyarısında bulundu. Yüzyıllar öncesinde olduğu gibi modern çağda da insanların kalbine girmenin tek yolunun, bir gülümseyişte, sıcak bir sözde, içtenlikte gizli olduğuna dikkat çeken Nevzat Özer, “Çocuklar hayatımızın fotoğraflarıdır, nasıl poz verirsek öyle resim alırız” dedi.
Psikolojik Danışman, Eğitimci ve Yazar Nevzat Özer’in, ailelere çocuk ve gençlerin kalbine girme konusundaki 21 altın önerisi, taktiği şöyle:
1-Onlarla az konuşup çok anlama yoluna gidin. Anlamadan anlaşılmayı beklemeyin. Bunun yolu da etkin ve kaliteli dinlemekten geçeceğini unutmayın.
Çocuklar İşaret Parmağınızı Değil Ayak İzlerinizi Takip Eder
2- Neden soruları yerine “ne, nasıl” sorularını sorun “Bunu neden yaptın? Neden sinirlisin?” vb. sorular çocuklara yargılayıcı ve tehdit edici gelebilir. Bunun yerine “Ne oldu? Nasıl oldu ?” gibi sorular sorarak onların duygu ve düşüncelerini öğrenerek, kendi çözüm yollarını üretmelerine, düşünce güçlerini geliştirmelerine yardımcı olun.
3-Çocuklar, işaret parmağınızı değil ayak izlerinizi takip eder. Yani hareketler sözlerden daha yüksek sesle konuşur. Yaptıklarınız, eylemleriniz sözlerden daha etkilidir.
4-Onları sıvazlayın, sarılın, temas kurun, malum yüce yaratıcı kollarımızı sarılmak için yaratmıştır. Bugün Avrupa’da birçok doktor reçetelerine ilacın yanında sabah 3 öğle 3 akşam 3 olmak üzere sevdiklerinize sarılın, kucaklayın diye yazıyor.
5- Yapacağınız şeyleri söz verin. Ya da yapamayacaklarınızı iş olsun nasıl olsa unutur demeyin. Söz verdiğiniz şeyleri muhakkak yapmaya çalışın. Onlar, asla söylenenleri unutmaz.
Hataları Yüze Vurmak İnsana Direnç Yaratıyor
6-Onları eleştirirken şahsını, kişiliğini değil; yapmış olduğu eylemi, davranışı eleştirin Yani “sen aptalın tekisin yerine yapmış olduğun bu hareket doğru değildi gibi”. Överken de aynısını yapın.
7- Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamayın. Her çocuk ayrı bir dünyaya sahiptir. Ayrı yetenekleri, zekâları ve ayrı ruh yapıları var. Bu yüzden başka insanlarla kıyaslanmak bırakın çocukları yetişkinleri bile üzer.
8-. Dünyada hatasız iki insan vardır biri ölmüştür diğeri daha doğmamıştır. Hataları yüze vurmak insana direnç yaratıyor. Adeta arabanın vitesini geri almak gibi. Hatalardan öğreneceklerini, ders alacaklarını unutmayın.
9-İşi, gücü, eşi, aşı belli zamanlarda askıya alın, onlarla gezin, tozun, uzanın, takla atın. Unutmayın ilk 10 yıl ne yaptıysanız o kalacak. Çocukların anne ve babalarıyla yakın ilişkiye ihtiyaçları vardır. Hem de zamanında…
10-Anne ve baba olarak asla Melek rolüne girmeyin. Çünkü sizde hata yapabilirsiniz. Yaptığınız hata ve kavgaları onların gözü önünde halledin ki rol model olasınız. Her şeyin eksiksiz, hatasız ve kusursuz olsun yolundaki saplantılarınızı pencereden aşağı atın.
Çocuğunuzla Çocuklaşın
11-Peygamber efendimizin güzel bir taktiğidir bu. “Kimin evinde çocuğu varsa onunla çocuklaşsın” der. Çocuklarınızla çocuklaşmayı asla ihmal etmeyin.
12-Okuldan gelince ilk sözünüz, dersten, nottan önce bugün doya doya oynadın mı sorusu olsun… Oyun çocuklar için gıda gibi elzem bir ihtiyaçtır. Malum günümüz çocuğu beyaz betonlar arasına sıkışıp kaldı. Devasa enerjiler bir türlü atılamıyor.
13-Düşüncelerini değiştirmeden asla davranışlarını değiştirmeye çalışmayın. Yani önce kalbine, gönlüne girin sonrası kolay. Davranışlar bu sayede kendiliğinden değişecektir.
14-Çocuğunuza sevgiyi şartlı öğretirseniz o da sizi şartlı sever. Örnek: Seni severim eğer uslu çocuk olursa sözünün geri dönüşü ben de seni severim ama sen de benim istediklerimi yaparsan olacaktır.
15-İlginin dozajını iyi ayarlayın, aşırı ilgi, ilgisizlik kadar zararlıdır. Örnek: İlacın azı fayda vermez çoğu da zehirler.
16-Ebeveyn olarak sınır kavramlarını iyi koyun. Siz ve evlatlarınız, nerede duracaklarını, nereleri aşmamaları gerektiğini iyi bilmeli. Sınırlar aşıldığında kim anne kim baba kim evlat belli olmuyor.
Anne, Babalığın Emekliliği Ve İstifası Yoktur
17- Evlatlarınızı evin mutluluğuna, refahına ortak ettiğiniz gibi mutsuzluğuna, sıkıntılarına ve yokluğuna da ortak edin. Onlardan bir şey saklamak, kaçırmak, gizlemek hiçbir fayda sağlamaz.
18-Onları acı, keder, ıstırap ve hayal kırıklığından bir vebalıdan kaçırır gibi kaçırmayın. Bu duygular onların pişmeleri, ayakları üstünde durmaları, çözüm bulmalarında ciddi hayat desteği sağlayacaktır.
19-Okul hayatından önce hayat okulunda başarılı olmaları için; dürüstlüğü vatanseverliği, bir canlıya nasıl davranılmasını, gerektiğinde özür dilemeyi bir erdem olarak görmeyi, utanmayı, şefkati, merhameti yani para ve pulla satın alınamayacak şeyleri acil öğretmeliyiz…
20-Anne ve Babalığın emekliliği ve istifası yoktur. 7 gün 24 saat açık olan tek nöbetçi eczanedir. Onlarla birlikte büyümek, öğrenmek ve öğretmek zorundayız…
21- Artık aktörler, roller, senaryolar değişti. Evlatlarınızı anlamak için yeni yöntem ve tekniklere ihtiyaç var. 20 yıl önce bildiğimiz kurallar artık etki etmiyor. Ebeveyn tutumlarımızı gözden geçirmemiz gerek.
Unutmayın: Yüzyıllar öncesinde olduğu gibi modern çağda da insanların kalbine girmenin tek yolu, bir gülümseyişte, sıcak bir sözde, içtenlikte gizli. Çocuklar hayatımızın fotoğraflarıdır, nasıl poz verirsek öyle resim alırız”
