Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İlim Yayma Vakfı’nın 53. Olağan Genel Kurul’una katılarak bir konuşma yaptı. Sözlerine kurula katılanları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin en köklü güçlü geleneğe sahip teşekküllerinin başında İlim Yayma geliyor. Vakfımız ulu bir çınar misali ilim ve hizmet yolcularını kuşatmaya devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
İlim Yayma Vakfı’nın yarım asırdan uzun süredir çalıştığını hatırlatan Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Biz de iyilik neferlerini hiçbir zaman unutmayacağız. Elbette bunu yaparken minnet borcumuzu vakfımızı çok daha ileriye taşıyarak ödeyeceğiz. Daha fazla öğrenciye destek vereceğiz.
Ortaöğretimden başlayarak ihtiyaç sahibi evlatlarımızın yanında olacağız. İlim hazinemizin zenginleşmesini sağlayacağız. Vatana millete faydalı evlatlar yetiştirmek vizyonuyla çalışan her bir çalışana teşekkür ediyorum. Milletimiz yetki verdikçe bizler de sizlerin daima yanında olacağız. Yeter ki sizler davasına sadık kuşakların yetişmesi için emek vermeye devam edin. Sağına soluna bakmadan ben varım diyen bir gençlik için çaba gösterin. Gerisi sadece bir zaman meselesidir.
Uğruna ömrümüzü adamaktan şeref duyduğumuz davamızın yeryüzünde adaleti tesis etme davasının, medeniyetimizi ihya etme davasının sahibi, Yüce Allah'tır. Biz niyetimizi temiz tuttukça önümüzü kimse kesemez.”
"GAZZE'DE BİR BARBARLIKLA KARŞI KARŞIYAYIZ"
Ramazan ayını karşılamaya hazırlandıklarını, ilk sahura kalkılacağını ve ilk orucun tutulacağını dile getiren Erdoğan şunları söyledi:
“Tüm islam alemi ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu mübarek ayı hep birlikte en güzel şekilde idrak etmeye çalışacağız. Ancak Ramazan ayını başta Gazze olmak üzere pek çok bölgede ciddi inşanı dramlarla karşılıyoruz.
Gazze'de yaşananlar artık tahammül sınırını aşmıştır. Terör devleti olan İsrail, batılıları arkasına alarak tam anlamıyla bir soykırım politikası uygulamaktadır. 32 binden fazla Filistinli şehit oldu. 2 milyon insan evlerini terk etmek zorunda bırakıldı. Bir barbarlıkla karşı karşıyayız.”
"KATLİAMCILAR ULUSLARARASI HUKUKTA HESAP VERECEK"
Konuşmasında İsrail Başbakanı Netanyahu’yu eleştiren Erdoğan şunları dile getirdi:
“Netanyahu ve gözünü kin bürümüş yönetimi, günümüzün Nazileri olarak isimlerini modern dönem canilerinin yanına ekletmişlerdir. Bu katliamcıların Uluslararası Hukukta hesap vermeleri için gerekeni yapıyoruz.
155 günde gerçekten yüreklerimizi dağlayan, bir insan olarak yüzümüzü kızartan pek çok hadiseyle karşılaştık. İnsan Haklarının nasıl sadece bir kağıt parçasına dönüştüğüne herp beraber şahit olduk.”
"2 MİLYAR NÜFUSLU İSLAM ALEMİ GÖREVİNİ YERİNE GETİREMEDİ"
İslam dünyasının ortak hareket etme, zulmü engelleme noktasında eksikliklerinin olduğunu söyleyen Erdoğan sözlerine şu şekilde devam etti:
“2 milyar nüfuslu islam alemi kardeşlik görevini tam manasıyla yerine getiremedi. Elbette çok uğraşıldı. Dİplomatik açıdan çaba harcandı. Fakat Gazzelilerin bombalarla katledilmesine mani olunamadı. Bu durumun pek çok sebebi bulunuyor. Müslümanlar üvey evlat gibi görülmektedir.
Türkiye bize biçilen bu role itiraz etmektedir. İsrail'in saldırılarının ilk gününden itibaren Filistin halkı için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Tüm görüşmelerimizde Filistin meselesini gündeme getirdik. Katıldığımız tüm toplantılarda Gazze'nin sesi olduk. Topraklarını savunan Filistinlilerin davasına sahip çıktık.
Mısır makalarıyla son dönemde iyileşen ilişkileri yardım ulaştırmak için kullandık. Yardımlarımız 40 bin tonu buldu. 3 bin tonluk yardım taşıyan bir gemi daha yarın ulaşacak. Gıda, su, hijyen ve barınma malzemelerinin yanında ambulans, sahra hastanesi, çadır bulunuyor. Ramazan ayı boyunca yardımı daha da artıracağız. Ülkemize getirdiğimiz kardeşlerimizin tedavileri de devam ediyor. Hamas ve Filistinli gruplarla yakın diyalog halindeyiz.”
"HAKSIZLIK EDENLER KENDİLERİNİ SORGULAMALI"
Filistinliler için çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan konuşmasında şunlara yer verdi:
“Elimizin uzandığı gücümüzün yettiği kadar tüm imkanlarımızla yardımcı olmaya çalışıyoruz. En yakın şahidi Filistinli kardeşlerimizdir. Şunu çok net ifade etmek isterim; Filistinlilerin davasına en üst seviyede sahip çıkan ülke tartışmasız şekilde Türkiye'dir.
Tüm dünya çok iyi biliyor Tayyip Erdoğan 15 sene önce katillerin yüzlerine karşı "one minute" diye haykırırken nerede duyuyorsa bugün de aynı yerde durmaktadır. En fazla hassasiyet gösterdiğimiz bir konuda bize haksızlık edenleri kendini sorgulamaya davet ediyorum. Mücadelemiz ortadadır. 21 yıl önce, genel başkan olarak Amerika'ya yaptığım ilk ziyarette bana orada Hamas'ı sordular. Terör örgütü dediler. Ben orada onlara "Hamas, terör örgütü değil, bir direniş örgütüdür" demiştim. O zaman başbakan bile değildim.
Şimdi kimse bize kalkıpta Hamas için terör örgütü ifadesini kullandırtamaz. Hamas'ın liderleriyle çok açık ve net konuşup onların arkasında dimdik duran bir ülke Türkiye. Birbirimize ok atmak yerine asıl bu zihniyetlerle başa çıkmalıyız.”