"Kahire’de Cumhurbaşkanı Sayın Sisi ile ikili ve heyetlerimizin katılımıyla görüşmeler gerçekleştirdik. Burada ticaret ve savunma başta olmak üzere özellikle Filistin meselesini etraflıca konuştuk. Gazze’deki katliamları durdurmak amacıyla atabileceğimiz ortak adımları ele aldık.
Mısır ziyaretimizin ardından bir Karadeniz programı yaptık. Karadeniz bizi bağrına bastı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı kardeşim Aliyev, kazandığı seçimin ardından ilk ziyareti ülkemize gerçekleştirdi. Bu ziyarette ikili ve bölgesel hususları gözden geçirme imkanı bulduk.
Gittiğimiz her şehirde vatandaşlarımızın sevinciyle karşılaşmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyoruz. Meydanları dolduran kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Antalya Diplomasi Forumu kapsamında 11 devlet ve hükümet başkanıyla bir araya geldik, ikili konuların yanı sıra en önemli gündem maddemiz Gazze ve Filistin’di.
"31 MART SEÇİMLERİ İÇİN HAZIRLIKLAR YAPILDI"
Bakanlıklarımız ve kurumlarımız 31 Mart seçimlerinin güven içinde gerçekleşesi için gerekli hazırlıkları yaptılar. Her seçim gibi 31 Mart’ın da bir demokrasi şöleni havasında geçmesini sağlamakta kararlıyız. Seçim sonuçlarının şimdiden ülkemize ve şehirlerimize hayırlı olmasını diliyorum.
DEPREM BÖLGESİ
Yerleşim yerlerimizi yıkıntılardan önemli ölçüde temizleyerek geçici barınma alanlarının standardını yükselterek çalışmayı sürdürüyoruz. Şimdiye kadar 46 bin konut ve köy evini hak sahiplerine teslim ettik. Nisan ayı itibariyle bu rakamı 75 bine çıkarıyoruz. İnşallah yıl sonuna kadar da 200 bin konutu hak sahiplerine teslim edeceğiz.
"IRAK SINIRINDA TERÖR BU YAZ ÇÖZÜLECEK"
Terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdürüyoruz. Irak sınırlarımızı güven altına alacak çemberi tamamlamak üzereyiz. İnşallah bu yazın Irak sınırlarımızla ilgili meseleyi, kalıcı olarak çözüme kavuşturmuş olacağız. Suriye sınırlarımız boyunca 30-40 kilometre derinliğinde güvenlik koridoru oluşturma irademiz bakidir. Türkiye’yi güney sınırları boyunca kuracağı bir “teröristan” ile dize getireceğini düşünenlere yeni kabuslar yaşatacak hazırlıklarımız var.
Azerbaycanlı kardeşlerimizin uzun bir mücadelenin ardından Karabağ’ı nasıl özgür hale getirdiklerine hep beraber şahit olduk. Kuzeyimizdeki Rusya-Ukrayna savaşının nasıl başladığını, bugüne nasıl geldiğini ve nereye gittiğini hep birlikte takip ediyoruz. Suriye’nin gözlerimizin önünde nasıl parçalanmaya çalışıldığını gayet iyi biliyoruz.
"GÜÇLÜ OLMAZSAK BİZİM DE BAŞIMIZA GELECEK OLAN BUDUR"
(Gazze) İslam aleminin tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi yekvücut olmasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuluyor. Filistinliler için reva gördükleri cinayet ve hırsızlık eylemleri yarın kendilerine uygulandığında bu ülkelerin ve halkların kimseden yardım isteyecek yüzleri bile kalmayacak. Acı ama gerçek olan bu tespitin amacı kimseyi tehdit etmek değil, sadece gelecekte neler yaşanacağını hatırlatmaktır.
Türkiye olarak siyasetimizle, ekonomimizle, savunma sanayimizle, ordumuzla ve kurumlarımızla güçlü olmazsak bizim de başımıza gelecek olan budur. Günübirlik sıkıntıların heyecanına kapılıp, ülkemizin verdiği bu büyük mücadeleyi görmezden gelmek demek; ülkeyi işte bölye bir girdabın içine atmak demektir.
21 yılda her anlamda çok mesafe katettik. Henüz gerçekten kendimizi rahat ve güvende hissedecek yerde değiliz. Başlattığımız projelerin sonlanması ve onları takip edecek programların hayata geçmesi için biraz daha vakte ihtiyacımız var. O günleri de hep birlikte göreceğiz. İlk uçuşunu başarıyla gerçekleştiren KAAN vesilesiyle, savunma sanayiinde geldiğimiz yer ülkemiz ve dünyada epeyce konuşuldu. Savunma sanayii hamlelerimiz, muhataplarımızın gündemindeydi.
SAVUNMA SANAYİİ
Geçtiğimiz yıl dünyanın 185 ayrı ülkesine 230 çeşit savunma sanayii ürünü satarak 5,5 milyar dolarlık ihracat yaptık. Geçen yıl sadece İHA ihracatı 1 milyar 800 milyon dolara ulaştı.
Henüz çalışmaları süren projelerimize de çok büyük ilgi var. 21 Şubat’ta ilk uçuşunu yapan KAAN’ımızın bizimle birlikte pek çok dost ülkede yol açtığı heyecanı hep birlikte gördük. Ülkemizin tasarımını ve üretimini tamamlayıp hizmete aldığı her ürünün müşterisi zaten hazır. Yeter ki biz azimle çalışarak projelerimizi birer birer sonuçlandıralım. Türkiye için bu tablo çok önemlidir. Biz gerçekten ihtiyacımız olduğunda müttefikimiz dediğimiz kurumların yanımızda olmayacağını defalarca tecrübe ettik. Türkiye’ye parasıyla satmadıkları silahları terör örgütlerine dağıtanları, bunların bize karşı kullanılmasına göz yumanları unutmuyoruz. Biz artık kimin ne dediğine, ne istediğine bakmıyoruz. Biz artık sadece Türkiye’nin neye ihtiyacı olduğuna bakıyoruz."
BÜYÜME RAKAMLARI
Türkiye tarihi bir ekonomik dönüşümden geçiyor. Açıklanan her veri ekonomimizin güçlü temeller üzerinde yükseldiğine işaret ediyor. Geçtiğimiz yıl maruz kaldığımız 6 Şubat depremleri ve seçime rağmen, ekonomimiz yüzde 4,5 gibi, dünyada eşine az rastlanır bir oranda büyümeyi sürdürdü. Dünya ortalamasının 1,5 katına tekabül eden büyüme oranı, yaşadığımız tüm olumsuzlukara rağmen, ekonomimizin dinamizmini ispatlıyor. Büyümenin yaklaşık yarısının yatırımlardan kaynaklanması önemlidir. Türkiye kısa vadeli kazanımlar yerine uzun vadeli refah artışlarına odaklanarak yoluna devam edecektir.
"ENFLASYONLA MÜCADELEDE KARARLIYIZ"
Enflasyonla mücadelemizde henüz istediğimiz yere gelmedik ama kararlıyız. Daha önce ülkemizi enflasyondan nasıl kurtardıysak bu defa da aynı başarıyı sergileyeceğiz. Enflasyon beklentilerinin giderek düşmesi mücadelemize olan inancın işaretidir.
Küresel enerji noktasında fiyatlardaki gerileme bu mücadelemize destek oluyor. Turizm gelirlerimiz her yıl rekor kırıyor. Turizmde bu yıl hedefimiz 60 milyar dolardır. Tüm bu programları uygularken, mali disiplinden asla taviz vermiyoruz.
Kalıcı fiyat istikrarını sağlayacak, yapısal dönüşümü hızlandıracak, afetlere karşı güvenli şehirler oluşturacak bir anlayışla maliye politikalarımızı yönetmeye devam edeceğiz.
Ülkemizin risk priminin düşmesi, borçlanma maliyetlerimizin azalması, yatırımcıların ilgisinin artması, derecelendirme kuruluşlarının notlarının olumluya dönmesi yaklaşık 132 milyar dolarlık döviz rezervine sahip olmamız, ekonomi programımızın doğru yolda ilerlediğini gösteriyor.
"YAŞANAN SIKINTILARI FARKINDAYIZ"
En düşük emekli maaşını 66 liradan, 10 bin liraya… Asgari ücreti 184 liradan, 17 bin liraya, engelli maaşını 25 liradan yaklaşık 4 bin liraya çıkarmış, her anlamda milletimizin refah seviyesini katlayarak yükseltmiş bir hükümet olarak çalışanlarımızın sıkıntılarına gözlerimizi kapamamız mümkün mü?
Elbette yaşanan sıkıntıların farkındayız. Geçtiğimiz günlerde emekli maaşlarına şu kadar zam yapacağız diyen muhalefetin nasıl boş konuştuğunu örnekleriyle anlattım. Enflasyonu yenerek, büyümeyi sürdürerek çalışanlarımız ve emeklilerimizin gelirini artıracağız. Hiçbir insanımızı darda bırakmayacağız."