Erdoğan, etkinlikte yaptığı konuşmada, Türkiye'nin köklü
devlet geleneğini vurgulayarak, kısa süre önce Danıştay'ın 156'ncı, Türk Polis
Teşkilatı'nın ise 179'uncu yıl dönümünü kutladıklarını hatırlattı. 28
Haziran'da Kara Kuvvetleri'nin 2 bin 233'üncü yıl dönümünün kutlanacağını
belirten Erdoğan, Sayıştay'ın da Divan-ı Muhasebat olarak kurulmasından bu yana
162 yıldır Türkiye'ye hizmet ettiğini söyledi. Erdoğan, Sayıştay'da görev
yapmış tüm personeli şükranla anarak, hayatını kaybedenleri rahmetle yad etti.
Erdoğan, 28 Haziran'da Kara Kuvvetlerinin 2 bin 233'üncü
yaşının kutlanacağını dile getirerek, bugün, "Divan-ı Muhasebat"
olarak kurulan ve tam 162 yıldır Türkiye'ye ve millete hizmet eden Sayıştay
Başkanlığının kuruluşunun gururunu ve heyecanını yaşadıklarını söyledi.
Divan-ı Muhasebat'tan bu yana kurum çatısı altında görev
yapmış, sorumluluk bilinciyle Türkiye ve millet için fedakarca çalışmış herkesi
şükranla yad eden Erdoğan, ebediyete irtihal eden Sayıştay mensuplarını
rahmetle andı.
Mesuliyeti büyük olduğu kadar, devlet için kritik öneme haiz
bir vazifeyi başarıyla yerine getiren Sayıştay üyelerini tebrik eden Erdoğan,
şunları kaydetti:
"Kendi yakın mesai arkadaşlarımıza sık sık
hatırlattığım bir hususu ehemmiyetine binaen tekrar dile getirmek istiyorum.
Kamu görevi, kaynağı milletin dişinden, tırnağından arttırdığı vergiler olan,
tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı olan, vebali gerçekten ağır bir vazifedir.
Hiçbir ayrım yapmadan bütün kamu personellerimiz dünyada ve ahirette hesabı
verilmesi çetin olan görevlerden birini icra etmektedir. Yasal ve anayasal
güvenceye sahip olmak, gevşeme sebebi değil, bilakis daha titiz davranmayı,
daha fazla hassasiyet göstermeyi gerektirir. Ülkeye hizmet yolunda rehavete yer
yoktur. Millete hizmet etmemenin mazereti olamaz. Görevini yapmamanın hiçbir
bahanesi olamaz. Devlet işleri ciddiyetle, samimiyetle ve özveriyle icra
edilmelidir. Yasaması, yürütmesi ve yargısıyla, devlet erklerimizin tamamı
millete efendilik taslamak için değil, hizmetkarlık yapmak için vardır.
Sorumluluk makamında bulunanlardan temel beklentimiz, vatandaşa karşı
yükümlülüklerini kanun ve nizam çerçevesinde en güzel, en verimli, vaktinde ve
etkin şekilde bihakkın yerine getirmektir. Milletin takdiriyle geldiğimiz tüm
görevlerde bu anlayışla hareket ettik."
"YÜKSEK SORUMLULUK BİLİNCİYLE HAREKET EDİYORUZ"
Amaçlarının milletin hızlı, kaliteli ve eşit bir şekilde
kamu hizmetlerinden faydalanmasına imkan sağlamak olduğunu belirten Erdoğan,
yaptıkları reformlarla kuralları sadeleştirici, süreçleri kısaltıcı,
prosedürleri azaltıcı ve en büyük sorun olan kırtasiyeciliğe karşı bir
anlayışla kamu hizmetlerinin kalitesini yükselttiklerini anımsattı.
Erdoğan, hantal devlet yapısından, çevik ve atılgan devlete
geçilmesi için gayret gösterdiklerini vurgulayarak, idari maslahatçılığı
ortadan kaldırmak için çok ciddi çaba harcadıklarını söyledi.
Tüm vesayet biçimleri gibi, bürokratik vesayeti de Türkiye
ve millet için bir tehdit kaynağı olarak gördüklerinin altını çizen Erdoğan,
şunları kaydetti:
"Vatandaşa tepeden bakanlara, milleti kendisine mahkum
zannedenlere, insanımıza hizmet yerine eziyet edenlere, görevinin ifasında
bahanelere sarılanlara, hukukun gereğini yapmaktan asla çekinmedik. Bugün de
aynı yüksek sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz. Son dönemde bazı kamu
hizmetlerinde, vatandaşlarımızın şikayetlerinin çoğaldığının farkındayız.
Kurumlarımız çalışırken, idari, mali, hukuki ve bürokratik bazı sorunlarla
karşılaşılması gayet tabiidir. Ama bunların hiçbiri vatandaşı mağdur etmenin,
görevden kaçmanın, işi ertelemenin vatandaşa 'bugün git, yarın gel' demenin
mazereti olamaz. Halktan, sorunlardan kopuk, görev şuuru eksik, devletle millet
arasına duvar ören eski alışkanlıkların tekrar baş göstermesine izin vermeyiz.
Bu tür yollara tevessül edenlerin de gözünün yaşına bakmayız."
"HALKIMIZIN SERZENİŞLERİNE KULAKLARIMIZI
TIKAMIYORUZ"
Milletin dertlerini dert edinmeyi, bunlara çözüm üretmeyi
şiar edinmiş bir iktidar olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Bu anlayışla
kendimizi sürekli hesaba çekiyor, nerede sıkıntı varsa ortadan kaldırmak için
samimiyetle uğraşıyoruz. Halkımızın serzenişlerine kulaklarımızı asla tıkamıyoruz."
dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti:
"Sorunları çözmek, daha kaliteli, hızlı ve erişilebilir
kamu hizmeti sunmak için kurumlarımızın karar verme mekanizmaları, iş süreçleri
başta olmak üzere pek çok alanda atılabilecek ilave adımların hazırlığı
içindeyiz. Vatandaşlarımızın kamu hizmetlerinden memnuniyetini arttırmak
amacıyla gayretlerimizi inşallah daha da yoğunlaştıracağız. Bu çalışmalarımızda
tüm kamuyu denetleyen Sayıştay Başkanlığımızın da tespitlerinden, önerilerinden
istifade ediyoruz ve etmeyi sürdüreceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet'in 100'üncü yaşının geçen
sene coşkuyla kutlandığını, ardından büyük umutlar ve hedeflerle ikinci asrına
yelken açıldığını belirtti.
Türkiye Yüzyılı'nın, şanlı tarihin ve başarıların
rehberliğinde parlak bir gelecek inşasını hedeflediğini söyleyen Erdoğan,
"Bu vizyon, güçlü ve hesap verebilir bir siyasal sistem, güvenilir bir
hukuk mimarisi, istikrarlı ve sağlam bir ekonomik yapı anlamına geliyor.
Türkiye Yüzyılı'nın kilometre taşlarından birisi, anayasal demokrasimizin yeni
ve sivil bir anayasayla güçlendirilmesi ve kurumsallaştırılmasıdır. İktidarda
olduğumuz dönemde yaptığımız çeşitli anayasa değişiklikleriyle anayasanın
demokratikleşmesine yönelik çok kritik adımlar attık." ifadelerini
kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, millet ile devlet
arasındaki bağları tahkim ettiğini ve yürütmenin demokratik meşruiyetini
sağlamlaştırdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni hükümet sistemi
sayesinde, yıllarca en büyük sorunumuz olan siyasi belirsizlik ortadan kalktı.
Yönetimde güven ve istikrar tesis edildi. Bundan tam bir sene önce 28 Mayıs'ta
yapılan Cumhurbaşkanı Seçiminin ikinci turunda millet kararını verdi. Ülkeyi
kimin yöneteceği, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde belli oldu."
dedi.
Türkiye'ye vakit ve enerji kaybettiren tartışmaların,
siyaset kurumuna güveni zayıflatan biteviye koalisyon görüşmelerinin hiçbirinin
yaşanmadığını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Milletimiz seçim gecesi sandıkların açılması ve
sonuçların belli olmasıyla kaldığı yerden işine, gücüne, normal mesaisine
döndü. Yıllarca belirsizlik sebebiyle ekonomide, demokraside ve güvenlikte
bedel ödeyen ülkemiz, bu açıdan bunun tarihi bir kazanım olduğunu gördü. Bu
kazanımın korunması gerektiğine inanıyoruz. Elbette sistemin işleyişinde
pürüzler çıkabilir, bunlar gayet doğaldır. Bu pürüzleri gidererek sistemin daha
verimli, başarılı ve etkin çalışmasını sağlamak siyaset kurumunun uhdesindedir.
Biz tecrübelerimizin ışığında sistemi iyileştirecek her türlü adımı atmaya
hazır olduğumuzu söyledik, söylüyoruz.
Eski sisteme dönüş... Bu bir polemiktir. Bu polemiğin ülkeye
ve millete herhangi bir hayrının dokunmayacağı kanaatteyiz. Eskiye öykünmek
yerine önümüze bakmanın, geleceğe odaklanmanın, istikbali inşa etmenin
mücadelesini vermemiz şart. Yeni anayasa meselesi de gelecek vizyonumuzun bir
parçasıdır. Dün de ifade ettim, Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarmak bizim
için milli bir görevdir. Evlatlarımıza çağdaş normlara uygun, kuvvetler
arasında doğru denge kuran, demokratik hukuk devletini esas alan, siviller
eliyle yapılmış yeni bir anayasa borcumuz vardır. Önümüzdeki dönemde bu borcu
ödemek için çalışmaya devam edeceğiz."

"DENETİMİN YERİNİ HİÇBİR ŞEY TUTAMAZ"
Türkiye'nin, yeni anayasaya kavuşması için kuşatıcı,
uzlaşmacı ve yapıcı tavırlarını son raddeye kadar muhafaza edeceklerini
vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın"
felsefesinin, devlet kurumlarının halka hizmet etmelerinin yanı sıra halka
hesap vermelerini de gerektirdiğini söyledi.
Halka hizmet yolunda, yönetim anlayışı kadar denetim anlayışını
da kapsamlı şekilde geliştirmek zorunda olduklarını belirten Erdoğan,
"Demokrasimizin, ekonomimizin ve idari sistemimizin sağlıklı işlemesinde
denetimin yerini hiçbir şey tutamaz. Kadim devlet geleneğimizde de teftiş, her
zaman önemsenmiş ve denetim sistemlerinin kurulmasına öncelik verilmiştir.
Devlet hazinesine yöneticilerin dışında ayrı bir hükmi şahsiyet atfeden
ecdadımız, bunun korunmasına ve denetimine ihtimam göstermiştir. Demokrasilerde
bütçe hakkının, millet adına parlamentoya geçmesiyle birlikte bu alanda
uzmanlaşmış kurumlar ihdas edilmiştir." dedi.
Türkiye'da vergilerin, kamu gelirleri ve kaynaklarının nasıl
harcandığının denetiminin Sayıştay Başkanlığınca gerçekleştirildiğini
hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kamu kaynaklarının mevzuata uygun olarak
harcanabilmesi açısından da Sayıştay çok önemli roller üstleniyor. Kamuda
tasarruf ve verimlilik anlayışının ön plana çıktığı günümüzde, Sayıştay'ın
denetimleri daha da önem kazanmıştır. Şunu çok net ifade etmek isterim, ister
merkezi idare ister yerel yönetim olsun milletin vergilerini harcayan hiçbir
kurum, insanımızın yüreğini sızlatacak bir savurganlık içinde olamaz. Milletin,
çoluk çocuğunun rızkından keserek oluşturduğu kıt kaynakların birilerinin şahsi
reklam bütçesine dönüşmesini hoş karşılayamayız. Son dönemde eş, dost ve kısım
atamalarıyla birlikte maalesef belediye imkanlarının kişisel amaçlar için
kullanıldığını üzülerek görüyoruz.
Bir kısmı yakın zamanda medyaya da yansıyan bu hadiseler,
milletin kamu kurumlarına ve siyasetçilere olan güvenini de derinden
sarsmaktadır. Kimse kusura bakmasın ama milletin cebinden basın mensuplarına
özel uçakla Roma turu yaptırmanın hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Bu konuda
atanmış veya seçilmiş fark etmeksizin tüm makam sahipleri daha dikkatli, daha
hassas davranmalı, kamu malına özen göstermelidir. Bu hassasiyetimizin yeni bir
nişanesi olarak önceki hafta kamuda verimlilik ve tasarruf paketini
milletimizle paylaştık. Tasarruf kültürünün toplumumuzda yaygınlaştırılmasına
önem veriyoruz. Türkiye, başkaları gibi sınırsız petrolü, altını, elması, doğal
gazı olan bir ülke değildir."
"DAHA AZ KAYNAKLA DAHA BAŞARILI HİZMET VERİLMESİNİ
HEDEFLİYORUZ"
Türkiye'nin üreterek, çalışarak, didinerek ayakta kalan bir
ülke olduğunu belirten Erdoğan, "Elimizdeki imkanları verimli ve etkin
şekilde değerlendirmekten başka bir seçeneğimiz bulunmuyor. Kamuda tasarrufu
sadece harcamaların kısılması olarak göremeyiz. Mali anlamda daha az kaynak
kullanmak elbette bunun bir unsurudur. Ama bununla birlikte mevcut kaynakların
verimli hizmetlere yöneltilmesi ve hizmetlerin mümkün olan en düşük bütçeyle
yapılması da önemlidir. Biz daha az kaynakla daha başarılı hizmet verilmesini
hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu kaynaklarını en ekonomik şekilde
kullanırken, kurumların iş süreçlerinin yeniden düzenlenmesine, teknolojinin en
üst düzeyde kullanılmasına, personelin en verimli şekilde istihdamına, idari
yapıların yeniden gözden geçirilmesine kadar birçok boyutu göz önünde tuttuklarını
söyledi.
Sayıştayın, kurumları hem bu açıdan değerlendirmesini hem de
kurumların ufkunu açacak öneriler geliştirmesini önemsediklerini belirten
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biliyorsunuz Anayasamıza göre, yargı yetkisiyle
donatılmış denetim organı olan Sayıştayın konumunu, çıkardığımız kanunlarla
daha da güçlendirdik. Sivil, askeri, tüm kamu kurumlarını, kamu iktisadi
teşekküllerini, belediye şirketleri dahil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu
Sayıştay denetimi kapsamına aldık. Denetim alanı ve yetkisi genişleyen
Sayıştay, bizim dönemimizde modern hukuk devletlerindeki yüksek denetimin tüm
unsurları ve metotlarına sahip oldu. Başkaları yıllardır bunun sadece lafını ve
istismarını yaparken Sayıştayı hak ettiği konuma yine biz getirdik.
Sayıştayımızın işlerin doğru, etkin, verimli ve hızlı
biçimde yürütülmesine, vatandaşın devlete olan güveninin artması ve kurumların
yıpratılmadan güçlendirilmesine yönelik faaliyetlerini takdirle karşılıyoruz.
Başkanlığımızın Türk Cumhuriyetleri ve gönül coğrafyamızda yer alan diğer
Sayıştaylarla işbirliğini ilerletmesinden de memnuniyet duyuyoruz. Sayıştay
Başkanımızı bu doğrultudaki gayretleri dolayısıyla ayrıca tebrik ediyorum.
Sayıştayın 162 yıllık birikimiyle üstlendiği sorumlulukları, aynı kararlılık ve
yüksek vazife şuuruyla yerine getireceğine, yetişmiş kadroları ve disiplinli
çalışma düzeniyle tüm kurumlara örnek olacağına inanıyorum."

Son Dakika Gelişmelerden
Vaktinde Haberdar olmak istiyor musunuz? Google News'te
Gazette'ye abone olun.
ABONE OL!