Eğitim içerik ve yöntemlerinin iş gücü piyasasıyla uyumlu
olmasının önemine dikkat çeken Yılmaz, mesleki eğitimde teorik bilginin yanı
sıra uygulama becerisinin de kazandırılması gerektiğini belirtti. CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde, mesleki eğitim çerçevesinin çalışma
hayatının tüm paydaşlarıyla gözden geçirildiğini ve bu konunun Orta Vadeli
Program ile 12. Kalkınma Planı'nda sıkça ele alındığını anlattı.
"HEP BİRLİKTE BUNUN ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir taraftan işsizlikten yakınıyoruz, insanımızın daha
fazla istihdam imkanlarına kavuşması gerektiğini söylüyoruz. Diğer taraftan iş
dünyamız özellikle de üretken alanlarda, tarım, sanayi gibi alanlarda, çeşitli
üretken hizmetlerde iş gücü açığından bahsediliyor. Dolayısıyla bugün burada
yaptığımız tartışmalar aslında çok çok kıymetli. Bu iş gücü açığının
kapatılması bir taraftan işsizliğin düşmesi, diğer taraftan da özel sektörde verimliliğin,
rekabet gücünün, üretim kapasitesinin artması bakımından çok kıymetli. Hep
birlikte bunun üzerinde çalışıyoruz."
Dijital dönüşümün etkileri göz önünde bulundurularak insan
kaynağının sahip olduğu yeteneklerin, geleceğin mesleklerine uyumlu hale
getirilmesini hedeflediklerini bildiren Yılmaz, "Kalkınmanın
sürdürülebilirliği ve çevresel sürdürülebilirlik için daha da önemli hale gelen
yeşil dönüşüm de yine mesleki eğitimin hayati konularından bir tanesi."
diye konuştu.
Orta Vadeli Program'da yükseköğretim ve mesleki teknik
eğitimde özel sektör odaklı dönüşümü ortaya koyduklarını dile getiren Yılmaz,
şöyle devam etti:
"İkiz dönüşüm dediğimiz yeşil ve dijital dönüşüm
kapsamında, ihtiyaç duyulan mesleklerde, becerilerin doğru biçimde
belirlenmesine ve mesleki eğitimi ekonomimizin, kalkınmamızın ihtiyaçlarına
göre yapılandırmaya önem veriyoruz. Bu çerçevede özel sektör çatı
kuruluşlarının da bulunduğu Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu
çalışmalarımız kapsamında, mesleki eğitimi özel bir gündem haline getirdik.
Mesleki ve teknik eğitim kurumlarıyla, organize sanayi bölgeleri arasında
işbirliği yapılmasını öngörüyoruz. Mesleki ve teknik eğitim kurumlarıyla,
sanayi ve ticaret odaları ve organize sanayi bölgesi yönetimleri başta olmak
üzere, özel sektör kurumlarıyla eşleştirme yapılmasını yine destekliyoruz ve
mesleki eğitim alanında sektörel kümelenmeler sağlanmasını öncelikli hale
getirmiş durumdayız. İş başı eğitim programı ve mesleki eğitim kurslarının
kamu-özel sektör işbirliğini öne çıkaran ortak eylemlerinde mutabık kalmış
durumdayız."
Mayıs ayında Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi
koordinesinde bir Mesleki Eğitim ve İstihdam (MEİS) çalışma grubu kurduklarını
hatırlatan Yılmaz, "Bunu daimi bir çalışma grubu olarak oluşturduk.
Dolayısıyla bu politika belgesinin ve diğer mesleki eğitime ilişkin hususların
hayata geçirilmesinde bu çalışma grubundan sürekli bir geri bildirim almayı ve
sistemi iyileştirmeyi öngörüyoruz. Yapısal reform gündemimiz doğrultusunda özel
sektörle her daim işbirliği ve eş güdüm halinde somut kazanımlar elde etmeyi
amaçlıyoruz." ifadesini kullandı.
Yılmaz, Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi'ni daha
önce Ekonomi Koordinasyon Kurulu ve YOİKK'te değerlendirdiklerini ve bu tanıtım
toplantısıyla beşeri sermayenin geleceği açısından kararlılıklarını ortaya
koyduklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, meslek sahibi olmanın
sadece bir unvan almak değil, aynı zamanda bir yaşam tarzına sahip olmak
olduğunu, ahilik geleneğini modern mesleki eğitimle birleştirerek iş ahlakı,
ekip çalışması, problem çözme ve liderlik gibi konularda örnek bir mesleki
eğitim yapısına kavuşacaklarına inandığını söyledi.
Konuşmaların ardından Yılmaz ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf
Tekin, Mesleki ve Teknik Eğitim Müdürlüğünün, Mesleki ve Teknik Eğitim Politika
Belgesi'ne ilişkin hazırladığı sunumu dinledi.

Son Dakika Gelişmelerden
Vaktinde Haberdar olmak istiyor musunuz? Google News'te
Gazette'ye abone olun.
ABONE OL!