Ayrıca temmuz ayından itibaren de 8 bin 77 lira refah payı vermek zorundadır. Herkes iyi bilsin ki emeklilerimiz sahipsiz değildir." dedi.
Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasına, Mardin ve Diyarbakır'daki anız yangınında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek başladı.
Yangınla birlikte Mardin Devlet Hastanesi'nde bir yanık ünitesi olmadığının da ortaya çıktığını ifade eden Dervişoğlu, "Yaralılar önce Kızıltepe'ye sonra da Diyarbakır'a taşınarak büyük bir zaman kaybı yaşanmıştır. Yangından etkilenen köylerimizin afet bölgesi kapsamına alınması, zararların tespit ve tazmini, Mardin Devlet Hastanesi'nin yetersizlikleri hakkında Meclis Grubu'muz tarafından gerekli teklif ve önergeler verilmiş, süreç tarafımızca titizlikle takip edilmektedir." diye konuştu.
Hükümetin ekonomi politikalarını eleştirerek, yurt dışı çıkış harç ücretine ilişkin haberlere değinen Dervişoğlu, şöyle konuştu:
"Hazine ve Maliye Bakanlığının resmi açıklamasına göre 150 lira olan ilgili harç tutarı 3 bin liraya yani 20 katına çıkarılmak istenmektedir. Böylece devletin kasasına da 12,5 milyar lira ek gelir oluşturulacağı iddia edilmektedir. Eğer bu olmazsa da bin 500 liraya çıkarılmak istenmektedir. Milletimizin aklı ile alay eden söz konusu bakanlık açıklamasını görünce şu soruları sormak boynumuzun borcu haline gelmektedir. Yurt dışına çıkış harcını neredeyse yurt dışına gidiş-geliş uçak biletine eş değer hale getiren bu düzenleme ile elde edileceği varsayılan 12,5 milyar lira nerede kullanılacaktır? Emekliye, işsizlere yani milletimize mi harcanacaktır? Yoksa doymak bilmeyen yandaşlarınıza mı dağıtılacaktır? Ülkedeki kaçaklara destek fonuna mı dönüşecektir? İddia ettiğiniz 12,5 milyar lira sizin için önemli bir gelir ise 2023 yılında affedilen 188 milyar lira tutarındaki yatırım fonu ortaklıkları kazanç vergisi ile ve yine affedilen 119 milyar lira tutarındaki menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası gelir vergisini nasıl açıklayacaksınız? Vergi sisteminde adaletli davranmayarak, acımasızca daha çok vergi koyarak milletimizin iliklerine kadar yaşadığı ekonomik krizi nasıl sona erdirmeyi planlıyorsunuz?"
- "Avrupa Futbol Şampiyonası'na en çok misafir götüren federasyon, TFF oldu"
Tasarruf tedbirlerine değinen Dervişoğlu, Avrupa Futbol Şampiyonası'na en çok misafir götüren federasyonun Türkiye Futbol Federasyonunu (TFF) olduğunu belirtti.
Dervişoğlu, "Avrupa Futbol Şampiyonası'na Fransa 27, İsviçre 14, İspanya 40, Portekiz 33 misafir götürürken bizimkiler yani Türkiye Futbol Federasyonun 613 misafir götürmüştür. Başta Gençlik ve Spor Bakanı olmak üzere hiçbir iktidar temsilcisi de bu aymazlığa dur diyememiştir." şeklinde konuştu.
Anayasa'da herkesin kanun önünde eşit olduğunu anımsatan Dervişoğlu, iktidarın Temmuz 2023'te çalışanlara refah payı adı altında 8 milyon 77 bin lira ek ödeme yaptığını ancak emeklilere bu parayı vermeyerek, açık bir şekilde Anayasa'yı çiğnediğini kaydetti.
Bugün en yüksek emekli bürokrat maaşının bile yoksulluk sınırının altında olduğuna işaret eden Dervişoğlu, "Hükümet, her bir emeklimize geçen bir yıl için 96 bin 824 lira borçludur. Ayrıca Temmuz ayından itibaren de 8 bin 77 lira refah payı vermek zorundadır. Herkes iyi bilsin ki emeklilerimiz sahipsiz değildir." ifadelerini kullandı.
- Sığınmacı sorunu
Türkiye'deki sığınmacı ve mültecilerin sayısına ilişkin resmi kurumlardan farklı açıklamalar yapıldığına işaret eden Deirvişoğlu, TÜİK ve Göç İradesi Başkanlığının rakamlarına artık güvenilmediğini söyledi.
Dervişoğlu, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sadece İstanbul'da 2,5 milyon sığınmacı ve kaçak olduğunu söylerken İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın İstanbul Valisi olduğu dönemde bu sayı 1 milyon 179 bin, Bakanlığı döneminde ise Göç İdaresince bu rakam 1 milyon 87 bin olarak açıklanmıştır. Yani, eğer Göç İdaresi verilerine bakarsanız Türkiye'de neredeyse her ay sığınmacı sayısının 100 bin azaldığını görürsünüz." diye konuştu.
BM verilerine göre dünyada bulunan toplam mülteci sayısının yüzde 20'sinin Türkiye'de olduğuna aktaran Dervişoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"10 milyondan fazla sığınmacı ve kaçak 5,3'lük doğum oranıyla şayet Türkiye'de kalıcı hale gelirlerse önümüzdeki 10 yıl içinde sayıları 20 milyona yaklaşacaktır. Eğer kaçaklar acilen ülkelerine geri gönderilmeye başlanmazsa bunun için de BM, AB ve Suriye hükümetiyle bir işbirliğine gidilmezse 2053 yılına geldiğimiz zaman Türkiye'nin illeri, ilçeleri, mahalleleri, kentleri, köyleri ve sahil şeritleri demografik bir dönüşüme ilelebet teslim kalacaktır. Artık bu sessiz ve saklı bir işgal de değildir. Gürültülü, patırtılı, açık, aleni topyekun bir yıkımdır. Çünkü artık sorun sadece dışarıdan gelenler değil, gelip burada üreyenler ve türeyenlerdir. 2030'lu yıllarda sığınmacı ve kaçakların sayısı 20 milyonu bulduğunda, siyasi hak ve taleplerle Türkiye'nin vilayetleri bu gettolar tarafından ele geçirildiğinde vakit çok geç olacak."
Dervişoğlu, sığınmacı ve kaçak sorununun artık bir sınır güvenliği meselesi olmaktan çıkarak gerçek bir beka meselesine dönüştüğünü söyledi.
Fener Rum Patriği'nin sözde "Konstantinopolis Ekümenik Patriği" sıfatıyla Ukrayna Barış Zirvesi'ne katılmasını da eleştiren Dervişoğlu, "Fatih Kaymakamlığına bağlı bir azınlık kilisesi yöneticisinin Dışişleri Bakanı'mızın bulunduğu toplantıya, bir devlet başkanı gibi katılıp, imza atmasına sessiz kalınması, rüşvet değilse nedir? Herkes aklını başına alsın. Bu mesele sıradan bir mesele değildir. Al imamı ver papazı meselesi hiç değildir. Burada hedef alınan Lozan'dır. Hedef tahtasına koyulup, yok edilmek istenen de Türkiyedir." değerlendirmesinde bulundu.
Dervişoğlu, grup toplantısının ardından gazetecilerin, İYİ Parti Ankara Milletvekili Koray Aydın'ın partisinden istifade edeceği iddialarını hatırlatması üzerine, "Bize intikal eden herhangi bir şey yok. Basın mensubu arkadaşlarımız duyumlarla hareket ediyorlar. Reel bir şey olursa paylaşırız." ifadesini kullandı.