Belediye Başkanı Zeydan Karalar, kendisinin doğma büyüme Adanalı olduğunu, Adana’yı ve şehir kültürünü çok iyi bildiği söyledi. Başkan Karalar, ‘Dünya Rakı Günü’ nü olarak adlandırılan, Kazancılar Çarşısı ve çevresinde Adana şehir kültürünün bir parçası olan ve geçmişi uzun yıllara dayanan bir gelenekten geldiğini söyledi. Her yıl sonbahar ve kış aylarında hafta sonlarında gece yarısı başlayıp sabahın ilk ışıklarına kadar devam eden ciğer, kebap yenilip şalgam içilmesi halkın büyük bir bölümünün severek katıldığı bir etkinliktir.
Başkanı Zeydan Karalar, sosyal medya sitelerinde ‘Dünya Rakı Günü’ adıyla başlayıp sonrasında ‘Kebap ve Şalgam Festivali’ olarak değiştirilen organizasyonla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı;
“Bizler Adanalıyız ve Adana’nın evlatları olarak bu şehrin kültürünü çok iyi biliriz. Adana’mızda uzun yıllardır bir gelenek haline gelen ancak bu yıla kadar herhangi bir isim konulmayan sonbahar ve kış aylarında hafta sonu sabah erken saatte başlayıp günün ilk ışıklarına kadar devam eden yeme içme kültürümüzün bu renkli etkinliğine bölgede faaliyet gösteren işletmeler ‘Dünya Rakı Günü’ şeklinde bir isim koymuş. Çevre esnaf, 12 Aralık’ı 13 Aralık’a bağlayan gece yarısı başlayıp sabah saatlerinde sona erecek bu etkinliği duyurmak için de Kazancılar Çarşısı güzergâhında yalnızca bir tek afiş yaptırıp insanları haberdar etmek istemişlerdir. Sosyal medyada başlayıp sonrasında yapılan aleyhte tartışmaların yaygın medyaya da taşınması nedeniyle konu neredeyse ulusal bir mesele haline geldi” İfadelerine yer verdi.
“ADANA'MIZ RENKLİ VE ZENGİN KÜLTÜRÜYLE ÖRNEK OLSUN”
Başkan Karalar, “Adana’mızın hep güzelliklerle tanınıp anılması, renkli ve zengin yaşam kültürünün başka şehirlere de örnek olması tek temennimizdir. Tıpkı her yıl Nisan ayında düzenlenen Portakal Çiçeği Karnavalı örneğinde olduğu gibi halkın, sivil toplum kuruluşlarının kendiliğinden başlattığı ve bir tek olumsuzluğun da yaşanmadığı bu organizasyonun da kendi mecrasında devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu tip durumlarda bizim gibi yerel yönetimlere düşen görev halkımızın talep ve ihtiyaçları doğrultusunda onlara gerekli altyapı hizmetini sunmak olmalıdır. Bir dönem sanayinin ve tarımın başkenti konumundaki Adana bugün eski günlerini aramaktadır. Bu nedenle yönümüzü bacasız sanayi diye adlandırılan turizme çevirmeliyiz. Şehrimizin yeteri kadar turizm geliri alabilmesi için festivallerin önemi büyüktür. Halka rağmen hiçbir organizasyonu zorlayarak başlatıp sürdürmek mümkün olmadığı gibi, halkımızın bir bölümünün yapılmasını arzu etiği ve hakikaten de şehir kültürüne dair eski bir geleneğinin birileri istemiyor diye yasaklanması da fiilen mümkün değildir” şeklinde konuştu.