Roma Mahkemesi’nin göçmenlik biriminden yapılan açıklamaya göre, İtalyan donanmasına ait Libra karakol gemisiyle 8 Kasım'da Arnavutluk'un Shengjin Limanı'na getirilen düzensiz göçmenler, Arnavutluk’taki merkezlerde bekletilmeyecek. Mahkeme, AB hukuku çerçevesinde "güvenli menşe ülke" tanımını yalnızca AB'nin belirleyebileceğini ve AB hukukunun ulusal hukuka üstün geldiğini hatırlattı.

Libra karakol gemisinin getirdiği Mısır ve Bangladeşli göçmenlerden biri sağlık durumu nedeniyle İtalya’ya geri gönderildi. Diğer göçmenlerin de ilerleyen saatlerde İtalya’ya nakledilmesi bekleniyor.

Başbakan Yardımcısı Matteo Salvini, Roma Mahkemesi’nin kararını "İtalyanların güvenliğine karşı bir karar" olarak nitelendirdi. Meloni hükümetine karşı olan sivil toplum kuruluşları da hükümetin göçmen merkezleri politikasını eleştirerek, bu merkezlerin "İtalyanların parasını boşa harcadığını" öne sürdü.

Daha önce, Roma ile Tiran arasındaki anlaşma uyarınca Arnavutluk’taki göçmen merkezine 16 Ekim’de getirilen göçmenler, Roma Mahkemesi'nin kararıyla İtalya’ya geri gönderilmişti. Bu karar, Mısır ve Bangladeş gibi ülkelerin tamamen güvenli kabul edilemeyeceğine ilişkin Avrupa Adalet Divanı’nın 4 Ekim tarihli kararına dayanıyordu. Hükümet ise bu kararı dikkate almayarak, Mısır ve Bangladeş’in de aralarında bulunduğu 19 ülkeyi "güvenli ülke" olarak kabul etti.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Arnavutluk Başbakanı Edi Rama arasında yapılan anlaşma, İtalya’nın Akdeniz'de kurtardığı düzensiz göçmenlerin Arnavutluk’ta bekletilmesini öngörüyor. Bu anlaşma, İtalya’nın her yıl 36 bin kadar göçmeni Arnavutluk’taki merkezlere taşımasını içeriyor. Anlaşma kapsamına, sivil toplum kuruluşları tarafından kurtarılan, reşit olmayan, hamile ve savunmasız göçmenler dahil edilmiyor.

Arnavutluk'taki göçmen merkezleri, bazı medya organlarında "yeni Guantanamo" olarak eleştirildi. Muhalefet partileri, merkezin devlete maliyetinin yüksek olduğunu savunarak hükümeti eleştirdi. Başbakan Meloni ise bu merkezlerin düzensiz göçü caydıracağını belirtti.