Özel, Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine
ilişkin 22 sanığın yargılandığı davayı takip etmek üzere Ankara 32. Ağır Ceza
Mahkemesine geldi.
Duruşma salonunda davayı takip etmesinin ardından çıkışta
gazetecilere açıklamalarda bulunan Özel, bu davanın sadece alelade bir cinayet
olmadığını belirterek, "Ankara'da, hepimizin göz önünde bir cinayet
işlenmiştir. Bu cinayetin tetikçisi bellidir. Azmettirenlerin 'az meşhur'
olanları bellidir. Cinayete katkı verenler, yardım edenler, yataklık edenler,
getirenler, götürenler, bellidir. İddianame, tam işin gitmesi gereken tarafa
gittiği yerde kesilmiştir. Yarım, güdük, natamam bir iddianame ile görülmekte
olan bir davayla karşı karşıyayız." diye konuştu.
CHP'nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çeşitli
siyasi partilerin genel başkanları, üst düzey temsilcileri ile birlikte bu
davayı izlemek üzere geldiklerini ifade eden Özel, Sinan Ateş'in eşi Ayşe
Ateş'in yanında oturduklarını anlattı.
Ayşe Ateş ve evlatlarının "adalete ulaştık" diyene
kadar yanlarında durmaya devam edeceklerini bildiren Özel, şu ifadeleri
kullandı:
"Ama çok belli ki, çok görünüyor ki, hatta ilk ifadelerden
itibaren, ilk başta verilen bütün ifadeler, 'Yanlış söylemişim', 'Onu
söylediğimi hatırlamıyorum', 'Bunu söyledim, doğru yazmamışlar', 'Çarpıtmışlar'
gibi kendilerine bugün verilen yeni vazifeyi yerine getirmeye çalışan bir
tetikçi ve bir azmettirici ile birlikteydik. Ettiği telefonları, aldığı
talimatları, verilen konumları hatırlamayan, görüştüğü kişileri hatırlamayan
ama birilerinin bağlantısını ortadan kaldırmak için yeni şeyler hatırlayan bir
tetikçi ve bir azmettirici gördük."
Azmettiricilerle bağı ortadan kaldırmak için üst düzey bir
çaba gördüklerini söyleyen Özel, "Ama bunu herkes görüyor, herkesin
gözünün önünde gerçekleşiyor. Bu işin peşini bırakmayacağız. Bütün hukuki
süreci takip edeceğiz. Dava görüldüğü müddetçe CHP'den en az iki genel başkan
yardımcısı, hukukçu milletvekilleri, davayı takip edecekler. Ben de fırsat
buldukça bu davayı takip edeceğim." dedi.
Sinan Ateş'in ailesine olan sorumlulukları ve cinayetin
sorumlularının serbest bırakılmaması için davaya olan ilgilerini azaltmayacaklarını
aktaran Özel, cinayetin üzerine sis perdesi indirmek isteyenlerin korunup,
kollandığını savundu.
Polisin görevini yaptığını ama iddianamede adı geçmesi
gereken kişilerin adının geçmediğini söyleyen Özel, "Bütün arabaların
plakaları var, bir arabanın yok. Sadece markası var. Sonra onun içinden hangi
genel başkan iniyor? O aracı ona kim tahsis etmiş? Bütün Türkiye biliyor, bir
tek iddianameyi yazanlarla kabul edenler bilmiyor." ifadesini kullandı.
Cinayete sis inmesine ve üzerinin örtülmesine seyirci
kalmayacaklarını dile getiren Özel, "Günü geldiğinde kimse 'Kral çıplak'
demiyorsa biz diyeceğiz. O iki kız evladın, gözü yaşlı eşin, annenin, babanın,
kardeşlerin ve Türkiye'de siyaset yapan ve siyasi duruşundan dolayı endişe
duyan kimsenin 'Ya benim de sonum Sinan ateş gibi olur' deyip korkmasına izin
vermeyeceğiz." diye konuştu.
Özel, korkmayanları, sinmeyenleri, sessiz kalmayanları
temsil ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"'Bu işe karışan kim varsa çeksin cezasını' deseler,
partilerini de rahatlatacaklar, kendileri de rahatlayacaklar, hareketlerini de
rahatlatacaklar. 'Cinayete karışan kim varsa çeksin cezasını' deseler,
ittifaklarını da rahatlatacaklar ama bırakın rahatlatmayı, Türkiye'yi siste
boğmaya çalışıyorlar. Bundan sonrası için gözdağı vermeye çalışıyorlar. Buna
sessiz kalınmayacağız, herkes bundan emin olsun. Ne yapmaya çalışırlarsa
çalışsınlar, bu meseleyi 'Efendim Sinan Ateş'ten alacağımız vereceğimiz vardı
da', 'Korkutmaya gittik de', 'Biz bize organize olduk da', 'Bilmem ne yaptık
da', 'O telefon nereden geldi bilmem', 'Bunu niye aradım bilmem', 'Konumu kim
yolladı bilmem'... Bu kadar ucuz değil, bu kadar kolay değil."
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, davayı seyirci kısmında değil,
Ateş ailesinin yanında takip ettiklerini söyleyerek, mağdurun ve adaletin
yanında olduklarını kaydetti.
Davayı takip eden Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem
İnce de gazetecilere yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
"Bu ülkenin mahkemeleri adalet dağıtmadığı sürece,
yargısı, eşit, adil, etkin olmadığı sürece ne ekonomisi düzelir ne eğitimi
düzelir ne tarımı düzelir. Ben burada gördüm ki, buradan doğru bir sonuç
çıkmayacak. Bu ülkenin yargısını düzeltmeden, bu ülkenin yargısını adalet
dağıtır konuma getirmeden, ekonomisini, sokaklarını düzeltmek mümkün
değildir."