RANT KAPISI
Kamu-Özel ortaklığına yasal zemin oluşturarak müteahhitlere yeni bir rant kapısı oluşturulduğunun altını çizen Bulut, şehir hastaneleri aracılığıyla 25 yıl boyunca halkın vergilerinin yandaşların ceplerine hortumlandığını, her yıl artan bütçe açıklarının, bütçedeki faiz ödemelerinin yükünü de vatandaşın sırtına yüklendiğini kaydetti.
SÖZLEŞMELER TBMM’DEN SAKLANIYOR
‘Milletin cebinden bir kuruş çıkmıyor’ denilen şehir hastaneleri için bütçeden devasa paralar ödendiğini ileri süren Bulut, şehir hastanelerini çok sayıda alt işverenin olduğunu belirterek, “Satılan 5 hastanede 9 bin 500 yatak kapasitesi var. Devletten sonra Türkiye'nin en büyük sağlık şirketi. Şehir hastanelerinde yapılan sözleşmeler TBMM’ye ticari sır gerekçesiyle açıklanmıyor” ifadelerini kullandı.
ŞEHİR HASTANELERİNDE NELERİ SATTILAR?
Sözleşmelerin Meclis adına denetim yapan Sayıştay’dan da gizlendiğini kaydeden Bulut, şöyle devam etti:
“Sağlık Bakanlığı mutlaka bir açıklama yapmalı. Danimarkalı şirkete, şehir hastanelerinde neleri sattılar. 5 şehrimize sağlık hizmetini Danimarkalılar mı sağlayacak? Bu satış ülkenin, yararına mı, zararına mı? Sağlık Bakanlığı bu satışa neye göre onay verdi? Yanıtlanması gereken çok sayıda soru var. Ancak açıklama yapması gereken iktidar sözcülerinin, Sağlık Bakanı’nın ağzını bıçak açmıyor.”
ŞEHİR HASTANELERİ KAMULAŞTIRILMALI
CHP olarak şehir hastanelerine karşı olmadıklarını, kamu-özel ortaklığıyla yapılıyor olmasına karşı çıktıklarını hatırlatan CHP’li Bulut, bu satış sonrası eleştirilerinde haklı olduklarının ortaya çıktığını söyledi. Bulut, mevcut şehir hastanelerin kamulaştırılıp, Sağlık Bakanlığı’na devredilmesi gerektiğini belirtti.