TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Kanal 7 canlı yayınında
yaptığı açıklamalarda Türkiye'nin yeni anayasa çalışmaları ve Suriye'deki
gelişmeler hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Kurtulmuş, yeni anayasa
çalışmalarına ilişkin olarak, Ekim ayında başlamayı düşündüklerini ancak yılbaşından
sonra, bütçe görüşmelerinin ardından, siyasi partilerin yeniden bir araya
gelmesi için çaba sarf edeceklerini söyledi.
Kurtulmuş, Suriye’deki iç savaşın başlamasından sonra
Türkiye’nin, bölgedeki barışı sağlamak amacıyla yaptığı girişimlerin önemini
vurguladı. Türkiye'nin, Suriye’de barışın sağlanabilmesi için Esed rejimiyle
müzakere sürecine girmeyi önerdiğini belirten Kurtulmuş, "Türkiye'nin
samimi bir şekilde dile getirdiği müzakere süreci, bir geçiş dönemiyle
Suriye'de barışın sağlanması mümkün olsaydı, hem bu kadar çok kan dökülmezdi
hem de Esed'in akıbeti bu kadar hazin olmayacaktı" ifadelerini kullandı.
Ancak, bu çabaların Esed rejimi tarafından anlayışla karşılanmadığını ve
sürecin olumsuz sonuçlandığını dile getirdi.
Suriye’deki durum ve Türkiye’nin mültecilere desteği
Suriye’deki iç savaşın, sadece Suriye halkını değil, bölgeyi
de derinden etkilediğini belirten Kurtulmuş, Türk halkının Suriyelilere
gösterdiği yardımların önemini vurguladı. Kurtulmuş, "Hiçbir zaman bizim
kültürümüzde ırkçılık olmadığı için, yolda kalmışa, mağdura, mazluma, düşküne
el uzatmak bizim kültürümüzün bir parçasıdır. Türk milleti, büyük bir insanlık
sınavı vermiştir. Devlet ve millet olarak insani sorumluluğumuzu yerine
getirdik" dedi. Türkiye'nin, Suriye’deki durumu iyileştirmek için
büyük bir fedakarlık gösterdiğini ve bu süreçte Suriyelilere yönelik gösterilen
büyük misafirperverliğin tüm dünyaya örnek teşkil ettiğini ifade etti.
Türkiye'nin bölgeye yönelik insani yardım faaliyetleriyle,
sadece hükümetin değil, aynı zamanda halkın da Suriyelilere yardım elini
uzatmayı sürdürdüğünü belirten Kurtulmuş, "Bu sürecin en önemli yönü,
Suriyelilerin Türkiye'deki barınma koşullarının iyileştirilmesi ve onların
güvenli bir şekilde evlerine dönebilmeleri için gerekli desteğin
sağlanmasıdır" dedi. Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü koruyarak,
bölgedeki güvenlik tehditlerine karşı da aktif bir mücadele sürdürmeye devam
edecek.
Suriye'nin geleceği ve Türkiye’nin yaklaşımı
Kurtulmuş, Suriye'nin özgürleşmesinden sonra Türkiye'deki
yönetimin ve milletin büyük fedakarlıklarını takdirle karşıladığını ifade etti.
Ayrıca, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması ve bölgedeki halkların bir
arada barış içinde yaşaması için gösterdikleri çabayı sürdürdüklerini
vurguladı. "Bazı ülkeler bölgeyi daha da bölüp parçalamayı hedefliyor.
Ancak Türkiye olarak bizim amacımız, bölgedeki ülkelerin daha fazla birleşmesi,
entegrasyonu ve işbirliği yapmasıdır. Bizim için Suriye'nin toprak bütünlüğü en
önemli önceliktir" dedi.
İsrail'in bölgedeki saldırıları ve uluslararası tepkiler
Kurtulmuş, İsrail'in Gazze ve Filistin
topraklarındaki saldırılarının ardından, dünyada önemli bir Filistin davası
cephesinin oluştuğunu belirtti. İsrail’in bölgede uyguladığı insanlık dışı
saldırıların, küresel kamuoyu tarafından büyük bir tepkiyle karşılandığını
ifade etti. Kurtulmuş, "Uluslararası Adalet Divanı'ndan ve Uluslararası
Ceza Mahkemesi'nden çıkan kararlarla, İsrail'e hesap soruldu. Bu, İsrail
hükümetini çok daha kötü günlerin beklediğini gösteriyor" dedi.
Türkiye'nin Filistin'e olan desteğinin her zaman süreceğini ve bu desteği
sadece siyasi düzeyde değil, insani yardımlar yoluyla da sürdüreceğini söyledi.
Suriye'deki terörist varlıkları ve Türkiye’nin güvenlik
politikası
Suriye'deki PKK/YPG varlığıyla ilgili soruları da yanıtlayan
Kurtulmuş, Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadelesinin devam edeceğini
belirtti. Türkiye'nin, Suriye'de terör örgütlerinin etkisiz hale
getirilmesi ve bu tür tehditlerin ortadan kaldırılması için tüm gücüyle
mücadele ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, yeni Suriye yönetiminin de bu konuda
kararlı olduğunu belirtti. "Türkiye, PKK/YPG ve diğer terör
örgütleriyle anladığı dilde mücadele etmeye devam edecek" dedi.
Yeni anayasa çalışmaları ve Türkiye’nin demokratik yapısı
Numan Kurtulmuş, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin
de önemli açıklamalarda bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısını
samimi ve iyi niyetli olarak değerlendiren Kurtulmuş, "Biz ekimde
başlamayı düşünüyorduk, ancak şimdi yılbaşından sonra, bütçe görüşmeleri
bittikten sonra, siyasi partilerin bir araya gelmesi için gayret sarf
edeceğiz" dedi. Yeni anayasa çalışmaları hakkında da, Türkiye'nin
özgürlükçü, kapsayıcı, demokrat ve güçler ayrımını öngören bir anayasaya
ihtiyacı olduğunu belirtti. Türkiye’nin güçlü bir demokratik yapıya sahip bir
anayasa oluşturmasının gerekliliğini vurgulayan Kurtulmuş, anayasa
tartışmalarının doğru zeminde yapılması gerektiğini ifade etti.
Güçlü bir Türkiye için ortak çaba
Kurtulmuş, yeni anayasa ve Suriye’deki
gelişmelerle ilgili olarak, güçlü bir Türkiye için ortak bir çaba ve
işbirliğinin önemine değindi. Yeni anayasa sürecinin toplumsal kesimlerin
fikirlerine başvurularak, doğru zeminde yürütülmesinin gerektiğini belirtti.
Ayrıca, Türkiye'nin terörsüz bir geleceğe doğru adım atarken, bölgesel
işbirliklerinin ve Suriye’nin özgürleşmesinin Türkiye için çok
önemli olduğunu ifade etti.