Kurtulmuş, yeni anayasa konusunda da çağrıda bulunarak, şöyle konuştu:
"Güçlü Türkiye’nin önemli ayaklarından birisi, içeride yeni bir anayasayla toplumsal yapısını güçlendirmeyi başarması olacaktır. Bu çerçevede yeni bir anayasa yapılması ya da anayasanın yenilenmesi meselesi bir fantezi değildir, bir ya da birkaç partinin isteyebileceği bir şey değildir. Yıllardır Türkiye’de bir ihtiyaç olarak ortadadır ve artık vakti gelmiştir. Türkiye, bu yeni anayasa meselesini önümüzdeki dönemde hallederek içerideki birliğini, beraberliğini, kardeşliğini, milli bütünlüğünü tahkim edecek bir şekilde yoluna devam etmek mecburiyetindedir."
Bazıları yeni anayasa denildiğinde, zaman zaman "Kurucu meclis olmak lazım" gibi bazı şeyler söyleyebildiğini, bu sözlere hiç itibar etmediklerini belirten Kurtulmuş, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Yeni anayasadan bahsedildiği zaman kurucu meclisten bahsedenler, 1960 darbesinden sonra rahmetli Menderes’in katili olanların nasıl anayasa yaptıklarını ve anayasayı yapanların nasıl bir kurucu meclis olduklarını söylüyor ve buna inanıyorlar. Yine aynı şekilde, 12 Eylül'de hayatta kalmalarına müsaade edilmelerine rağmen siyaseten tasfiye edilmelerine çalışılan rahmetli Ecevit'in, Erbakan'ın, Demirel'in, Türkeş'in siyasi alanlarını kapatanların nasıl bir kurucu meclis olarak anayasa yaptıklarını düşünüyorlar ve bunu bir demokratik anayasa zannediyorlar."
"HİÇBİR PARTİNİN ANAYASASI OLMAZ"
Bu memlekette anayasa yapma gücünün sadece ve sadece milli iradenin sembolü olan Türkiye Büyük Millet Meclisinde olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu süreçte üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek, inşallah düzgün bir şekilde bu anayasa yapım süreçlerini yönetmesi gerekiyor. Buradaki kilit kavramın ‘doğru zeminde, doğru yöntemlerle anayasanın tartışılması’ olduğunu düşünüyorum. Doğru zemin, Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Doğru yöntemlerse, burada bütün siyasi partiler kendi anayasa çalışmalarını hazırlarlar. Hiçbir partinin anayasası olmaz. Partilerin anayasa teklifleri olur. Partiler bu anayasa çalışmalarını çalışırlar. Yöntemini Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tartışır, buluruz. Ayrıca sadece Meclis’te grubu bulunan partiler ya da Meclis’teki diğer partiler değil, sivil toplum kuruluşları, akademi, yargı camiası, Türkiye'de sözü olan, 'Benim de bu konuda söyleyecek bir sözüm var.' diyen kim ya da kimler varsa, herkesin sözlerini açık, net ve sarih bir şekilde masaya getirebileceği bir sürecin yönetilmesi gerekir ki, biz burada inisiyatif olarak bu sürecin en güzel şekilde işlemesi için gayret sarf edeceğiz."
Kurtulmuş, en yüksek mutabakatla, partiler arasında bir anlayış ortaya konulmasını ümit ettiğini dile getirerek, siyasi partilerin, milletin istediği istikamette sivil, demokrat, kuşatıcı, kapsayıcı, milli bir anayasa yapma imkanına bu milleti kavuşturması temennisinde bulundu.