Geçtiğimiz aylarda Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından sonuçları açıklanan bir araştırma kafaları karıştırdı.
HABER MERKEZİ- Fiziksel aktivite seviyelerinin faydaları üzerine yapılan araştırma, günlük
hedef olan 10 bin adımın fazla olabileceği sonucuna varmış, günde 4 bin 400
adım atmanın yeterli olduğu açıklanmıştı. Açıklamanın insanları daha hareketsiz
yapma riski taşımasından dolayı araştırmanın bilimsel çevrelerde eleştiri
konusu da olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Fiziksel Tıp ve
Rehabilitasyon Uzmanı, Kayropraktist Prof. Dr. Semih Akı, “Araştırmada göz ardı
edilen çok önemli bazı hususlar var. Yürümek, tüm hayatımız boyunca bize eşlik
edecek, sağlığımızı koruyacak, hastalık risklerimizi azaltacak en faydalı
fiziksel aktivite. Bu yüzden atacağımız her adım, yarınlarımız için en güzel
sağlık yatırımı” açıklamasında bulundu.
Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin yaptığı
araştırmanın ayrıntılarına bakıldığında, aslında basına yansıyan haberlerdeki
bazı eksiklikler ve yorum farklarının toplumda yanlış algılamaları da
beraberinde getirdiğine dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi Fiziksel Tıp ve
Rehabilitasyon Uzmanı, Kayropraktist Prof. Dr. Semih Akı, “Günlük 10 bin adım
hedefleyen pek çok insan bunu bir anda yarı yarıya düşürdü. Ya da zaten gün
içinde yeteri kadar hareket etmeyen, adım sayısı az olan insanlar için bu
sonuçlar bilimsel temelli bir bahaneye dönüştü. Öncelikle yapılan araştırmada
10 bin adım hedefinin gereksiz ya da zararlı olduğuna dair bir bulgu
olmadığının altını çizelim. Araştırma sadece 72 yaşındaki kadınlarla yapılmış
ve bu yaş aralığındaki katılımcılarda bile günde 7.500 adıma kadar faydalı
olacağı belirtilmiş. Elbette ileri yaştaki insanların kendilerini fazladan
yormayacak düzeyde yürümeleri daha doğrudur ancak bunu daha genç popülasyondaki
yaş aralıkları için düşündüğümüzde, ‘10 bin’ zorlayıcı bir rakam olmaktan
çıkıyor. Dolayısıyla bu araştırma 10 bin adım hedefinin faydasız ya da gereksiz
olduğunu söylemiyor; sadece ileri yaş grubundaki kadınlar için bir limit
koyarak öneride bulunuyor” dedi. 10 bin adımın iddialı bir hedef olsa da bunu gün içinde
küçük birkaç molayla bölümlere ayırmanın da mümkün olduğunun altını çizen Prof.
Dr. Semih Akı, “Ancak tek şart, tüm hedefler için 100-120 arası bir nabızla tempolu
yürümek. Çünkü ancak bu sayede enerji harcaması artacak, kas güçlenmesi ve yağ
yakımı hızlanacaktır. Her gün ortalama 30-45 dakika yürüyüş idealdir ve
şartlara, kişinin durumuna göre haftada en az 3 gün yapılması önemli” şeklinde
konuştu.
Yürümenin ne kadar kıymetli olduğunun aslında bilindiğini
vurgulayan Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı, Kayropraktist Prof. Dr. Semih
Akı, “Özellikle bir bebeğin ilk adımlarında bizden mutlusu yoktur. Ancak büyük
alkışlar alan o yürüme becerisi, zaman ilerledikçe hayatımızda daha az yer
almaya başlar. Asansöre biner, yürüyen merdivenler kullanır, saatlerce oturur,
en kısa mesafeleri bile araçlarla kat ederiz. Kısacası, yeterince yürümüyoruz.
Oysa her gün düzenli yürüyüşün sağlığımıza sayısız faydası var ve yapılan her
bilimsel araştırma bunu destekliyor” açıklamasında bulundu. Bilim dünyasının günlük yürüyüşlerin Parkinson ve
Alzheimer gibi hastalıkların ilerlemesini yavaşlattığına dair yeni araştırmalar
üzerinde çalıştığına dikkat çeken Prof. Dr. Semih Akı, “Amerikan Tıp
Birliği'nin yayınladığı bir araştırma ise, haftada sadece birkaç saat yürümenin,
östrojenin kaynağı olan yağ oranını azaltarak meme kanseri riskini ciddi
oranlarda düşürdüğünü gösteriyor. İngiltere’de yapılan bir çalışma ise, işine
yürüyerek ya da bisikletle giden insanların kalp rahatsızlığına yakalanma
risklerinin yüzde 11 daha düşük oranda olduğunu ortaya koymuş. 30 dakikalık bir
yürüyüşün akciğerleri güçlendirdiği ve inme oluşumunu azaltmaya yardımcı olduğu
da yine bilimsel çalışmalarla destekleniyor. 30 dakika aynı zamanda özellikle
kemik erimesi sorunuyla karşılaşmamak için de koruyucu bir faktör” dedi.