İlaçta uygulanan baskılayıcı sistemler nedeniyle eczacılık
mesleğini yapamaz hale geldiklerini ifade eden ADEO Başkanı Ecz. Yalbuzdağ, yönetim
kurulu adına yaptığı açıklamada “İlaç alınabilir, bulunabilir olmaktan
uzaklaşmış durumdadır. Eczacı, ecza depolarından bulabildiği ilacı alabilmekte,
halk ilaçların çoğunu eczane eczane dolaşmasına rağmen bulamamaktadır. Ecza
depolarında bulunamayan ilaçların seviyesi yüzde 15-20 seviyelerindedir. Her 5
ilaçtan biri yok haldedir. Yabancı ilaç firmalarının ilaçlarında bu oran yüzde 50’lere
çıkmaktadır ne yazık ki. İlaç yoklarının önüne geçmek için yerli ve milli ilaç
üretilmeli, üretenler de desteklenmelidir.”
Döviz kurunun yükselişinin ilaca iyi gelmediğini de
hatırlatan Başkan Ecz. Yalbuzdağ, “Döviz kurlarının artış gösterdiği şu anda
DAD (Dönemsel Avro Değerlendirmesi) ile güncel kur arasındaki fark iki katını
aşmış durumdadır. İlaçta kur şu anda 10,76 TL olarak 2022 Aralıktan bu yana
devam etmektedir. İlaç fiyatlandırmasında yeni bir sisteme ihtiyaç vardır.
Bulunmayan ilaçlar hayatı tehdit etmeye başlamıştır. Kanser ilaçları
bulunamamaktadır. Eczacı olarak biz halkımızın ihtiyacı olan ilaçları temin
edememenin sıkıntısını yaşıyoruz. İlacın önündeki engeller kaldırılmalı, sektör
bileşenleri yeni bir ilaç fiyatlandırılması üzerine çalışılmalıdır. Enflasyon
oranına göre güncellenebilir hale gelmelidir” diye konuştu.
Eczacıların dayanacak gücünün kalmadığının altını çizen
Başkan Ecz. Yalbuzdağ, “Eczanelerde personel maaşları, elektrik, su, internet,
kira giderleri astronomik olarak artarken, ilaç da yapılan kısıtlamalar
nedeniyle eczaneler ödeme dengesinde sıkıntı yaşamaktadır. Sektörün tüm
bileşenlerinin haklarının gözetildiği, eczacının haklarının göz ardı edilmediği
bir sistem kurgulanmalıdır. Dövizde artış devam ederse endişemiz hastalarımıza
verebilecek ilaç bulamayacağız. İlaç yokluğu hayatı tehdit eder hale gelmiştir”
ifadelerini kullandı.