Prof. Dr. Özkan, AA muhabirine, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.
Şekerin, astımla birlikte çocukluk çağında en sık teşhis konulan hastalıklardan olduğunu dile getiren Özkan şunları kaydetti:
"Diyabet çocuklarda aslında çok su içmeyle başlıyor. Günlük aktivitesi de bozacak şekilde su içmek isteği, idrara çıkma isteğiyle ailenin dikkatini çekiyor ve çocuk gittikçe kilo kaybetmeye başlıyor. Aile, kilo kaybediyor diye doktora götürüyor. Hekim arkadaşlarımız, dikkatli davranarak hemen kan şekeri ölçülerek diyabet tanısını koyuyor."
Özkan, çocukluk döneminde ortaya çıkan diyabetin tip 1 olduğunu, büyük oranda insülin tedavisi uygulandığını ifade etti.
Ergenlik ve okula başlama dönemine dikkat
Ergenlik döneminde daha çok diyabet tanısı konulduğunu belirten Özkan şunları söyledi:
"Ergenlikte bir yandan cinsel hormonların artması öte yandan stres, çocuğun kendisini çevreye kabul ettirme durumu, yoğun bir stres oluşturuyor. Bu da insülin direnci oluşturarak çocukta diyabetin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynuyor. Diyabet okula başlama döneminde karşımıza çıkıyor. Çocuk ilk defa bilmediği bir ortamla karşılaşıyor. Bu onun için bir stres, aynı zamanda enfeksiyonları da beraberinde geliyor. Bu da insülinine karşı bir direnç oluşturarak diyabetin ortaya çıkmasından çok önemli hazırlayıcı faktör oluyor."
Son yıllarda diyabet vakalarının daha erken yaşlara kaymaya başladığını işaret eden Özkan, "Bugün değişik nedenlerle diyabet yaşı artık 5 yaş altında daha fazla görmeye başladık. Bizim kliniğimizde son yıllarda 9 aylık bir çocuğa dahi tip 1 diyabet tanısı koymuş bulunuyoruz." dedi.
Diyabete yatkınlığı artıran faktörler
Özkan, hiçbir çocuğun diyabetli doğmadığını, beslenme ve çevre faktörlerinin bu süreçte etkili olduğunu anlattı.
Anne sütünün diyabeti önleyici olduğunu vurgulayan Özkan, "D vitamini eksikliğine maruz kalanlar diyabete daha çok yatkın oluyor. Fast food beslenme, dışarıda yenilen yemekler ve yemeklerde kullanılan değişik yağlar, gıdalara yapılan katkı maddelerinin diyabete yatkınlığı artırdığını düşünebiliriz." diye konuştu.
Tedavide en önemli rolün diyabetli çocuk ve ailesine düştüğünü belirten Özkan, bu süreçte psikolog desteği almanın da büyük önem taşıdığını vurguladı.