Çalışma, pandeminin özellikle genç kızların beyinlerini erken yaşlandırmış olabileceğini gösterdi.

Araştırma, pandeminin başlangıcında gençlerin beyin gelişimini izlemek amacıyla başlatılan bir çalışmanın devamı olarak gerçekleştirildi. Pandemi nedeniyle testler ertelendi ve araştırma, pandeminin beyin gelişimi üzerindeki etkilerine odaklandı. Çalışmanın başyazarı Neva Corrigan, "COVID-19 sonrası verilerimizde kortikal kalınlığın COVID-19 öncesi modellerden çok daha düşük olduğunu gördük ve bu düşük kalınlık kadınlarda erkeklere göre daha belirgin oldu," dedi.

Araştırmacılar, beynin dış tabakası olan serebral korteksin zamanla ne kadar inceldiğini ölçerek beyin olgunlaşmasını inceledi. Bulgular, Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlandı. Araştırma, katılımcıların yüzde 80'inin yeni taramalarını pandemi öncesi verilerle karşılaştırarak, gençlerin beyinlerinin özellikle kızlarda beklenenden daha hızlı inceldiğini tespit etti. Kızların beyin gelişimi ortalama 4,2 yıl hızlanırken, erkeklerde bu süre 1,4 yıl oldu.

Corrigan, "Serebral korteks normal bir yaşlanma süreci olarak incelir ve bu ergenlik döneminde gerçekleşir. Ancak COVID-19 sonrası serebral korteksin kalınlığı, o zaman noktalarındaki yaşları için normal olandan çok daha düşüktü," diye ekledi.

Araştırmacılar, hızlandırılmış kortikal incelmenin geçmiş çalışmalarda çocuklukta şiddetli travma, stres ve ihmal ile ilişkilendirildiğini belirtti. Bu, pandeminin stresli etkilerinin beyin değişikliklerine neden olduğu hipotezini destekliyor.

Çalışmanın kıdemli yazarı Patricia Kuhl, "Bir kez incelmiş olan serebral korteksin tekrar kalınlaşması olası değildir, ancak gençler normal sosyal hayata döndüğünde incelme yavaşlayabilir," dedi. Kuhl, gençlerde beyin olgunlaşmasının hızlanmaya devam edebileceğini de belirtti.

Araştırmacılar, gençlerde korteks incelmesinin etkilerini değerlendirmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu ifade ederken, önceki araştırmalar hızlandırılmış kortikal incelmeyi ergenlerde depresyon gibi nöropsikiyatrik bozuklukların gelişme riskinin artmasıyla ilişkilendirmiştir. Corrigan, "Pandeminin, gençlerin ruh sağlığı ve genel refahı üzerindeki öngörülmeyen sonuçlarına dair bir başka kanıt" olduğunu söyledi.

COVID-19'un etkileri, gençlerin akademik performansını ve ruh sağlığını etkilemiş durumda ve bu durum, toplumlarda genç yetişkinler için ruh sağlığı desteğinin önemini vurguluyor.