Diş çürüğünün, dişlerin sert yüzeyindeki tahriplenmeden
kaynaklandığını dile getiren Ağır, ‘’Bunu engellemek için düzenli fırçalamak ve
dengeli besin tüketimi de önemli bu süreçte. Genetik faktörlerde bu işin dâhilindedir.
Günde en az 2 kere fırçalamak gerekiyor. Fırçalama tekniği üst çeneden aşağı
doğru dişlerimizin yönüne yapılmalıdır. Dişin ön tarafını fırçalarken arka
taraflarını fırçalamayı unutmayalım. Dili de temiz tutmak önemli bir faktör diş
temizliğinde. Florürlü diş fırçası kullanmayı tavsiye ediyoruz. Florür diş çürümesini engelleyen bir
maddedir. Fırça seçimi ise diş etiyle alakalı bir durum hassasiyet var ise çok
ince veya yumuşak tercih edilmelidir yoksa diğer diş fırçalarını tercih
edebilirler’’ diye konuştu.
Diş eti hastalığının ağız ve diş sağlığı açısından çok
önemli olduğunun altını çizen Ağır, ‘’Diş etlerinde morarmalar, şişmeler,
sızlamalar veya sabah uyandığımızdaki ağızdaki tat değişiklileri en büyük
belirtileridir. Düzensiz fırçalama, asit ve şekerli tüketimler ve fırçalama
tekniklerinin yanlışlığı hastalığı tetikleyen unsurlardır. Hasta ilk bize
gelerek anestezi altında incelemeler yapıyoruz diş temizliği yaparak dokuda
oluşan bakterileri dışarı atıyoruz ve ilaç tedavisine başlatıyoruz. Diş
sararmaları genelde düzensiz fırçalama, sigara kullanımı ve içtiğimiz çay
kahvelerden de oluşuyor. Diş minelerimiz çok serttir dişlerimizi
fırçalamadığımız sürece mineler aşınıyor ve rengini değiştiriyor, yediğimiz
içtiklerimizden dolayı da kaynaklanıyor diyebiliriz. Diş sararmalarının
tedavisi kimyasallarla oluyor ama çok sağlıklı bir yöntem olduğunu söyleyemeyiz’’
ifadelerini kullandı.
Ebeveynlerin çocuklarının da ağız ve diş sağlığına dikkat
etmesi gerektiğini belirten Ağır, ‘’Çocuklarda dişler 6 aydan itibaren çıkmaya
başlıyor. Besin takviyesi alındıktan sonra ağızlarının temizlenmesi gerekiyor.
Süt kullanımı sonrası ağızda kalan laktoz diş sararmasına hatta çürümesine de
yol açıyor. Çocuklar dişler çıktıktan 2-3 sene sonra da kontrol ettirilmeye
getirilmelidir. Not: Çürüğün önlenmesi için toplumun bilinçli olduğunu düşünmüyorum.
Toplumu bilinçlendirmek adına birtakım çalışmalar yapılmalıdır. Diş ipi
kullanımını da hayatlarına entegre etmeleri gerekiyor’’ dedi.