Dr. Kaya bunlardan birinin glokom diğerinin ise şekere bağlı göz sinir kayıpları olduğunu belirtti.
Glokom yani göz tansiyonu hakkında açıklamalarda bulunan Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Kaya glokomda erken tanının hayati öneme sahip olduğunu söyledi. Glokomun erken tanı ile tedavisinin mümkün olduğunu belirten Dr. Kaya, “Ne yazık ki %90 hastada glokom hiçbir bulgu vermemekte, kişi görme kaybını anladığı anda ise genellikle hastalık son evreye ulaşmış bulunuyor. Teşhis ise göz doktorunda muayene esnasında konulabiliyor. Bu nedenle senede bir kez de olsa her insanın en azından göz tansiyonunu ölçtürmesi gerekiyor.” dedi.
Göz Tansiyonu Kimlerde Sıklıkla Görülür?
Göz tansiyonu kimlerde sıklıkla görülür sorusunun cevabını da veren Dr. Kaya, açıklamasına şöyle devam etti;
“Ailede göz tansiyonu var ise genelde %30 sıklıkla çocuklarda da rastlanmaktadır. Yüksek numaralı gözlük takanlar dikkat etmeli. Yüksek miyopi ve yüksek hipermetroplarda daha sıktır. Şeker ve hipertansiyon hastalığı olanlarda sıktır. Üveit gibi bazı göz iltihabı durumlarında, Göz travması ve cerrahisi sonucunda, İlaçlara bağlı; özellikle de kortizonlu damla ve haplara bağlı sık görülmektedir.”
“Her Gözü Kızaran Reçetesiz Damla Alıyor.”
Her gözü kızaranın eczanelerden reçetesiz damla aldığına dikkati çeken Dr. Kaya, bunun da bazı hassas gözlerde glokoma ve dolayısıyla da fark edilmezse körlüğe kadar uzandığını söyledi. İçeriği bilinmeyen göz damlalarını kullanmadan önce mutlaka göz doktoruna danışılması gerektiğini hatırlatan Dr. Kaya şunları kaydetti;
Glokomda Göz Bulguları Neler?
“Gözü kapalı sistem bir havuz gibi düşünürsek üstten havuzu dolduran bir çeşme, altta da suyu boşaltan drenaj sistemi vardır. Genellikle fazla suyu boşaltan kanal sistemi tıkanmakta ve daralmaktadır. Bunun sonucu göz içi sıvısı basıncı artmakta, göz içindeki sinirleri sıkışıp basınç altında ezilmektedir. İlaçlarla; ya sıvı miktarını azaltmakta ya da kanalları genişleterek sıvı çıkışını arttırmaktayız. Göz içi basıncı normalde 10-20 mmHg aralığında olması gerekirken, glokomda 20-60 mmHg kadar şiddetli artış olabilir. 20 ile 40mmHg basınçta gözde gerginlik hissi, yanma, batma ara sıra bulanık görme ve bazen de baş ağrısı olabilmektedir. 40 mmHg ve üstünde ise hastada şiddetli göz ağrıları, bulantı, kusma acil tedavi edilmezse kısa sürede körlükle sonuçlanabilir.”
Glokom Tedavisi Nasıl Olmalı?
Glokom tedavisi hakkında bilgi veren Türkmenbaşı Tıp Merkezi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Kaya, öncelikle glokom’un kesin teşhisinin yapılması gerektiğini belirtti. Göz tansiyonu ölçülmesi ve arka sinirleri gösteren görme alanı OCT denilen göz tomografisinin de çekilmesi gerektiğine vurgu yapan Dr. Kaya, “Erken teşhisle hastaların %90 da ilaçla kontrol mümkün olmaktadır. Çok nadir hastalarda ilaç tedavisi yeterli olmamakta bunlara cerrahi veya lazer tedavisi uygulanmaktadır. Tedavi de kullanılan göz damlaları genelde ömür boyu kullanılmaktadır. Bu hastaların durumuna göre 3 veya 6 ayda bir kontrolleri yapılmaktadır.” şeklinde konuştu.