Üsküdar
Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, iyilik
kavramının psikolojik iyi oluş üzerindeki etkilerini değerlendirdi.
İYİLİK YAPMAK MUTLU EDİYOR
İyilik kavramının
şu anda psikoloji profesyonellerinin ve ruh sağlığıyla uğraşan uzmanların yeni
keşfettiği bir kavram olduğunu kaydeden Dr. Tarhan, “Bu kavram unutulmuştu,
terk edilmişti. Yeniden keşfedildi. İyilikle ilgili yapılmış çok çalışma var.
Aslında iyilik yapmanın insana iyi geldiği görüldü. Nasıl iyi geliyor? İyilik
insanın sadece karşı tarafı değil, kişinin kendisini de mutlu ediyor. Depresyon
ve anksiyeteyi azaltıcı bir etkisi var. İyilik yaptığı zaman kişinin öz saygısı
da artıyor. Yapılan araştırmalarda kişinin başkasına yardım ettiği zaman
beyinde empatinin verdiği bir mutluluk hormonu salgılatılıyor” dedi.
İYİLİK YAPMANIN ANTİDEPRESAN ETKİSİ VAR
Dünyada artan
depresyona karşı psikolojik refah seviyesi ve manevi refah seviyesinde artış
olmadığını belirten Dr. Tarhan, “Tam tersi daha da kötüye gidiyor. Özellikle
artan depresyon vakalarına karşı sorunun nedenlerini tespit etmek amacıyla
yapılan araştırmalar, şu sonucu ortaya koymuş: İnsanların mutlu olabilmesi için
başkalarının da mutlu olması gerekiyor. İyilik yapmanın antidepresan etkisi
var. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu çağı güvensizlik çağı olarak
tanımlıyorlar. O derece güvensizlik artmış, yalnızlık artmış. Eve gittiği zaman
eşine sırtını dönmekten korkar olmuş, bana zarar verebilir mi, çoluğumdan
çocuğumdan kötülük görür müyüm gibi kaygı insanı, hayatı yaşanmaz hale
getiriyor. Buna çözüm olarak da iyilik yaptığın zaman karşı tarafa ‘Ben senin
dostunum’ diyorsun. ‘Benden sana kötülük gelmez’ diyorsun. ‘Benimle ilgili
negatif düşüncen varsa bağışla’ diyorsun. Bunları doğrudan söylesen olmaz. Bu
rastgele, sessiz bir iyilik olacak. Arkasından güzel şeyler konuşmak, kişinin kulağına
gittiği zaman diyecek ki ‘Bak ben onun hakkında iyi düşünmüyordum ama o benim
hakkımda güzel şeyler söylüyormuş. Ben ne kadar kötü bir insanmışım. Ben bunu
nasıl yaptım’ diye düşünecek. Onun için kişi, iyilik cömerti olduğu zaman
farkında olmadan kendisine de kazanım olarak dönüyor” diye konuştu.
BİR KİMSE İYİLİK YAPINCA HERKES KAZANIYOR
“Kapital
sistemde iyilik yapmak işletme maliyetini arttırır” diyen Dr. Tarhan, “Şu anda
yardım etmeyin, sadaka vermeyin, iyilik yapmayın diyen bir modernizm var.
Kapital sistemin öğretisi bu. Bu öğretinin yanlış sonuçları çıktı çünkü bir
kimse iyilik yaptığı zaman aslında herkes kazanıyor. O kişi kaybediyor, bir şey
veriyor gibi gözüküyor ama öyle değil. Rahibe Terasa’nın meşhur bir sözü
vardır. ‘Dünya nasıl yaşanılır olur?’ diye soruyorlar o da ‘Birebir iyilik
yapmakla’ diye yanıtlıyor. Öyle güzel özetlemiş ki. Bu evrensel bir doğrudur.
Birebir iyilik yapmayı kültür haline getirmiştir.
Zevk peşinde
koşmayı bize ego olarak sundu. İkincisi ise ‘Sen önemlisin aile önemli değil’
diyor. ‘Sen önemlisin toplum önemli değil’ diyor. Bireyselliği bencillikle
karıştırıyor. Bu yirminci yüzyılın insanlığa en kötü hediyesidir” ifadelerine
yer verdi.