İSTANBUL (AA) - İstanbul Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serkan Orhan, ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı yaşayan kişilerin koklear implant ile seslere tekrar kavuşmasının mümkün olduğunu belirtti.
Orhan yaptığı açıklamada, işitme kaybının kader olmadığını aktararak, koklear implantın işitme cihazlarına göre daha avantajlı olduğunu bildirdi.
İşitme cihazlarının dış ortamdan gelen sesleri yükselterek kulağa ilettiğini bildiren Orhan, 'Koklear implantta ise dış ortamdan gelen sesler, ses işlemcisi aracılığıyla toplanarak implanta ve oradan da radyo frekans ile elektrotlara iletilir ve sesler kokleada elektrik enerjisine dönüştürülüp koklear sinir doğrudan uyarılır. İleri ve çok ileri derece işitme kayıplarında işitme cihazı ile ses seviyesi artırılmasına karşın sesin algılanması ve kelimelerin ayırt edilmesi yeteri kadar olmaz. Ancak koklear implantasyon, seslerin ayırt edilmesi ve anlamlandırılması konusunda avantajlar sağlar. Şu an için dünyada 750 binin üzerinde, Türkiye'de ise yaklaşık 30 bin koklear implant kullanıcısı var. Bu sayının gün geçtikte artacağına inanıyorum.' ifadelerini kullandı.
- 'Koklear implant uygulaması için bazı kriterler mevcut'
Prof. Dr. Serkan Orhan, işitme kaybı problemlerinde etkin çözümler sunan koklear implantın çalışma prensibine ilişkin şunları kaydetti:
'Sağlıklı bir insanda koklea, dış ortamdan gelen ses enerjisini elektrik enerjisine dönüştürür ve bu ileti koklear sinir yoluyla bilgiyi beyin sapı ve beyindeki işitme merkezine iletir. Farklı sebeplerle kokleanın görevini yerine getiremediği hastalarda koklea içine elektrotlar yerleştirilerek doğrudan koklear sinirin uyarılması yoluyla işitme rehabilite edilir. İnsanların tekrar duymasına katkı sunan bu çözümün uygulanabilmesi içinse çeşitli kriterler söz konusudur. Buna göre, ileri veya çok ileri derecede sensörinöral tip işitme kaybı olanlarda, ilerleyen işitme kaybı olduğunda, sonradan meydana gelen iki taraflı ileri derecede sensörinöral tip işitme kaybı yaşandığında, işitme cihazından fayda görmeyen ileri derecede sensörinöral tip işitme kaybı olduğunda ve son olarak tek taraflı total işitme kaybı söz konusu ise bizler koklear implantı hastalara uygulayabiliyoruz.'
- 'Koklear implant için yetişkinlerde sınırlama bulunmuyor'
Türkiye'de tüm yenidoğan bebeklerin işitme taramasından geçtiğini belirten Orhan, 'Bu taramadan geçemeyen bebekler detaylı tetkiklerin yapılması için bir üst merkeze sevk ediliyor. İlgili merkezlerde ileri düzeyde işitme kaybı saptandığında işitme cihazı kullanılması ve özel eğitime gidilmesi konusunda ebeveynler bilgilendirilip gerekli prosedürler uygulanıyor. Bu sırada da bebeğin kulak tomografisi ve manyetik rezonans görüntüleme ile iç kulak yapıları ve işitme sinirinin durumu değerlendiriliyor. Uygun olan çocuklar için koklear implantasyon süreci başlatılıyor.' değerlendirmesinde bulundu.
Orhan, Türkiye'de en erken koklear implantasyon uygulamasının bir yaşında yapılmakla birlikte bazı ülkelerde 9 aydan itibaren koklear implant uygulanabildiğine işaret ederek, 'Bu noktada şunun da altını çizmek isterim ki koklear implant sadece pediyatrik yaş grubu için değil, yetişkinler için de uygun bir tedavi yöntemi sunuyor. Üstelik söz konusu yetişkinler olduğunda herhangi bir yaş sınırlaması da yok. En önemlisi ise koklear implant ameliyatlarında, bazı ürün gruplarında yüzde 100 devlet geri ödemesi bulunuyor. Böylece hastalar herhangi bir maliyet yükünün altına girmiyor.' ifadelerini kullandı.