Koronavirüs sonrası takıntılar ‘kalıcı’ olabilir

Koronavirüs sonrası takıntılar ‘kalıcı’ olabilir

HABER MERKEZİ- Koronavirüs salgını nedeniyle temizlik alışkanlıklarının değiştiğine dikkat çeken uzmanlar, bu durumun sağlıkla ve temizlikle ilgili endişe eğilimi olan insanların kaygısının artabileceğini belirtiyor. Uzmanlar salgın sonrasında yatkınlığı olan bu kişilerde temizlik ve sağlık takıntılarının görülme olasılığının kalıcı hale gelebileceğini vurguluyor.


Koronavirüs sonrası takıntılar ‘kalıcı’ olabilir

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Sera Elbaşoğlu, Koronavirüs salgınının gündemde olduğu bu günlerde uzmanların temizlik ve hijyen uyarılarının dikkate alındığını söyledi. 

Temizlik konusunda daha iyi bilinçlenme gibi pozitif bir etkinin yanı sıra sağlık veya temizlikle ilgili endişe eğilimi olan insanların bir miktar kaygısının artacağını öngörmenin mümkün olduğunu kaydeden Sera Elbaşoğlu, “Salgın sonrasında da endişeye ve takıntılara yatkınlığı olan bu kişilerde temizlik takıntılarının ve hatta sağlıkla ilgili takıntıların görülme olasılığı vardır” dedi.

BİR MİKTAR KAYGI NORMAL VE GEREKLİDİR

Uzman Klinik Psikolog Sera Elbaşoğlu, bu yöndeki kaygıların ölçülü olmak kaydıyla normal olduğunu belirterek “Hali hazırda küresel çapta yaşanan ve hayati risk oluşturan COVID-19 karşısında ise kişilerin bir miktar kaygılı olması son derece normal ve hatta önlem almak için harekete geçirici bir güç olarak gereklidir. Ancak sürekli olarak bu konuyu düşünmenin veya sürekli haber okumanın yalnızca kaygıyı artırıcı bir davranış olacağı, tedbir alma adına bir fayda vermeyeceğini unutmamak gerekmektedir” dedi.

SOSYAL İZOLASYON VE EL HİJYENİ HAYATİ ÖNLEMLER

Bu dönemde alınan önlemlerle OKB’deki temizlik takıntılarının birbirinden farklı olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Sera Elbaşoğlu, “Uzmanların ve Sağlık Bakanlığı’nın önerileri olan sosyal izolasyon ile sık el yıkama, duş alma ve nesnelerin temizliği gibi temizlik davranışları kompulsif temizlik ritüelleri değil, hayati önlemlerdir.  Bu anlamda OKB’deki temizlik takıntılarının farazi kir ve mikroba karşı alınan önlemler olduklarını akıldan çıkarmamak gerekir. COVID-19 ile ilgili gerçek tehdit sürdüğü müddetçe de uzmanların önerdiği tüm temizlik ve korunma davranışlarının yine önerdikleri şekilde, sürede, sıklıkta ve miktarda yapılması gerekmektedir” dedi.

SALGIN TEHDİDİNDEN SONRA DAVRANIŞLAR NORMALE DÖNECEK

Sera Elbaşoğlu, “Salgının tehdit olmaktan çıktığı noktada ise bu davranışların bir süre sonra, çoğunluk için, kendiliğinden normalleşme göstereceğini öngörmek bir hayli mümkündür. Bu süre ise elbette kişiler arasında farklılık gösterecektir” uyarısında bulundu. 

TEMİZLİK TAKINTILARI BU DÖNEMDE ŞİDDETLENEBİLİR

Bu dönemde özellikle temizlik takıntılı kişilerin hastalıkla ilgili semptomlarının artış gösterebileceğini kaydeden Sera Elbaşoğlu, şunları söyledi:

“Psikiyatrik şikayetleri olan kişilerin hemen tümünde olduğu gibi temizlik takıntıları olan obsesif kompulsif bozukluktan mustarip kişiler de psikolojik açıdan daha kırılgan bir halde olma eğilimi gösterirler. Dolayısıyla bu dönemki korku ve endişe ile baş etmeleri güçleşebilir ve hastalık ile ilgili semptomları artış gösterebilir. OKB'nin temel özelliği olan temizlik ve yıkama kompulsiyonları ise bulaşıcı pandemik tehdit ile kolayca şiddetlenebilir. Ayrıca depresyon oranları da artabilir. Uyku sorunları, fobi benzeri davranışlar, panik benzeri semptomlara yol açabilir.”

KAYGILARI ARTIRMAMAK İÇİN YETERLİ DÜZEYDE BİLGİ

Temizlik takıntısı olan kişilerin bu dönemde konunun uzmanlarına kulak vermeleri gerektiğini belirten Sera Elbaşoğlu, “Yetkili kamu kuruluşlarının ve konunun uzmanı olan tıp doktorlarının önerdiği temizlik ve alınması gereken tedbirleri dinleyip bunları uygulamaları, içlerinden daha fazlasını yapmaya dair baskı hissetseler bile yapmamaları gereklidir. Bu konu ile ilgili yeterli düzeyde bilgi edinmek önemlidir ancak sürekli okumak, video izlemek gibi uğraşılar içerisinde girmek diğer insanlarda olduğu gibi kaygıyı artıracak ve takıntı oluşmasına veya takıntıların artmasına zemin hazırlayacaktır” dedi. 

İNSAN HER DURUMA ADAPTE OLABİLİR

Bu dönemi en dengeli şekilde geçirmek için önerilerde bulunan Uzman Klinik Psikolog Sera Elbaşoğlu, “Öncelikli olarak vurgulamak istediğim, şu dönemde belli bir düzeyde endişe yaşamamız normaldir ve hatta gereklidir. Şu andaki temizlik alışkanlıklarımız, sosyal hayatımız ve iş yaşantımız olağan zamanlarımızdan oldukça farklılık göstermektedir. Doğal olarak bizler de her zamanki gibi hissetmeyeceğiz. Ancak insanın psikolojik ve fiziksel adaptasyon konusunda oldukça iyi olduğu bir sır değildir. Herkes kişisel olarak hayatına baktığına birçok badireyle karşılaştığını ve yine de hayatına devam edebildiğini hatırlayacaktır. Hiç zorluk çekmeden, sıkıntı duymadan bu süreci geçirmeyeceğimizi kabul edersek eğer, bu psikolojik hale de olağan olmayan gündelik yaşamımıza da çok daha hızlı adapte olur ve sürecin sonlanmasını da sabırla bekleyebiliriz” dedi. 

BU TAVSİYELERE KULAK VERİLMELİ

Sera Elbaşoğlu, bu dönemin daha dengeli şekilde geçirilmesi için yapılabilecekleri de şöyle sıraladı: “Evlerde sosyal mesafe kuralına uyarak zamanımızı geçiriyor olmamız sosyalleşmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Aile ve arkadaşlarla sadece COVID-19 haberleri odaklı olmayan internet/telefon görüşmeleri yaparak sosyal hayatı sürdürmek, sınırlanan fiziksel aktivite düzeyini egzersiz, yoga, meditasyon gibi ayrıca zihinsel olarak dinginleşmeye yardımcı olan aktivitelerle arttırmak, film/dizi izlemek, kitap/dergi okumak, internette hali hazırda açık olan müzeleri gezmek gibi evde yapılabilecek bir sürü aktiviteyi yapmak iyi gelecektir” diye konuştu. 


 

DİĞER HABERLER