Doğru beslenmenin bir davranış biçimi olması gerektiğinin
altını çizen Atabey, özellikle bayram gibi özel günlerde de sağlığın korunması
için özenli hareket edilmesinin önemini vurguladı.
Atabey, bayramların manevi olarak büyük anlam taşıdığını
ve tüm ailenin bir araya geldiği, özenle hazırlanan sofralarda buluşulan özel
günler olduğunu ifade etti.
Kurban Bayramı süresince sağlıklı beslenmenin temel
prensiplerine, yiyecek seçimine, porsiyon kontrolüne ve besin gruplarının
dengeli dağılımına dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Atabey, özellikle
aşırı et ve tatlı tüketiminden kaçınılmasını tavsiye etti.
Atabey, "Kalp damar, diyabet, hipertansiyon ve
böbrek gibi kronik hastalığı olan kişilerin bayramda et tüketiminde porsiyon
kontrolüne özen göstermeleri gerekiyor." diye konuştu.
"Et, C ve E vitamini içermediğinden etin yanında
ızgara sebze ya da salata tüketilmeli"
Tüm besinlerden yeterli miktarda yenilmesinin sağlığın
korunması için önemli olduğunu vurgulayan Atabey, şunları kaydetti:
"Bu özel günlerde tek çeşit besinlere ağırlık vermek
yerine, öğünlerde beş ayrı gruptan besinlerin tüketilmesi sağlıklı ve dengeli
seçimler için gereklidir. Bu besin grupları, süt ve süt ürünleri,
et-yumurta-kuru baklagiller (nohut, mercimek, fasulye) ile yağlı tohumlar
(ceviz, fındık, badem gibi besinler), sebze grupları, meyveler, ekmek ve tahıllardan
oluşmaktadır. Türkiye Beslenme Rehberi'ne göre, haftada 2,5-3 porsiyon kırmızı
veya beyaz et tüketilebilir. Pişmiş kırmızı et ve beyaz etin 80 gramı bir
porsiyondur.
Kurban Bayramı'nda öne çıkan yemek kavurmadır. Kavurma,
kendi kuyruk yağı ya da başka bir yağ eklemek yerine etin kendi yağıyla, az
suyla ve kısık ateşte pişirilerek tüketilmelidir. Et, C ve E vitamini
içermediğinden, bir tabak et yemeğinin yanına ızgara sebze ya da salata, birkaç
dilim tam buğday ekmeği ve bir bardak ayran ya da bir kase yoğurt yenilmesi
dengeli bir öğündür."
Etin bileşiminde protein, yağ, mineraller ve vitaminler
bulunduğuna da işaret eden Atabey, "İyi kalite protein içerdiği ve protein
oranı yüksek olduğu için en önemli protein kaynaklarımızdan biridir. Protein ve
yağın etteki oranı etin yağlı ve yağsız oluşuna göre değişir. Kırmızı et; iyi
kalite hayvansal protein olması yanı sıra demir, çinko, fosfor, magnezyum
mineralleri ile B12, B6, B1 ve A vitaminlerini içermektedir. Etin, iyi kalite
protein kaynağı olması nedeniyle özellikle protein gereksiniminin arttığı,
hızlı büyümenin olduğu bebeklik, çocukluk, gebelik ve emziklilik dönemlerinde
beslenmede mutlaka yer alması önemlidir." bilgisini paylaştı.
Atabey, bayram günü kesilen hayvan etinin de kuralına
uygun şekilde tüketilmesi gerektiğini ifade ederek "Etin sindirimi zordur,
mide ve bağırsaklarında problemi olanlara önerimiz, kesilir kesilmez etin
tüketilmemesi olacaktır. Çünkü yeni kesilmiş hayvanların etlerinde sertlik
olur. Bu hem pişirmede hem de sindirimde zorluk yaratır. Bu nedenle mide
rahatsızlıkları çeken bireyler eti, 24 saat uygun bekleme koşullarında
dinlendirdikten sonra tüketmelidir." dedi.
Kurban etlerinin, büyük parçalar şeklinde değil, birer
yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetine veya yağlı
kağıda sarılarak buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda
saklanabileceğini anlatan Atabey, "Bu şekilde hazırlanan etler, buzlukta
-2 derecede birkaç hafta, -18 derece derin dondurucuda ise 3-4 ay süreyle
saklanabilir." ifadesini kullandı.
Genel olarak sakatat tüketiminin de Kurban Bayramı'nda
arttığına işaret eden Atabey, kolesterol yüksekliği olanlar ile kalp damar
hastalığı riski taşıyan kişilerin sakatat tüketimini sınırlandırmaları
gerektiğini dile getirdi. AA