Anadolu Sağlık Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Kemal Raşa, meme kanseri hakkındaki şehir efsanelerine itibar edilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Her 8 kadından birinin, yaşamının bir bölümünde memesinde kanser odağı geliştiğini dile getiren Dr. Kemal Raşa, “Halk arasında kulaktan kulağa dolaşan ve doğru bilinen ‘şehir efsaneleri’yle bu hastalığın ciddiyeti hafifletiliyor” ifadesini kullandı. Dr. Kemal Raşa, meme kanseriyle ilgili kulaktan kulağa dolaşan şehir efsaneleri hakkındaki gerçekleri şöyle sıraladı…
DEODORANTLAR MEME KANSERİNE YOL AÇMAZ
Deodorantların terlemeyi engellediği, bu nedenle toksinlerin ter yoluyla vücut dışına atılamadığı düşünülüyor. Bu biriken toksinlerin de memede, özellikle de koltuk altına en yakın olan üst dış bölümünde kanserle sonuçlanan değişikliklere neden olduğu iddia ediliyor. Bu kurgusal senaryonun ne kanıtlanmış bir bilimsel karşılığı ne de gerçekliği var.
BALENLİ SÜTYENLERİN OLUMSUZ ETKİSİ YOK
Dar sütyenlerin, özellikle de balenli olanlarının meme dokusuna fiziksel baskı yaparak meme kanseri riskini artırdığı söyleniyor. Bugüne kadar yapılan hiçbir çalışma vücudumuzdaki dokulara uygulanan fiziksel basının kansere neden olduğunu göstermemiştir. Dar kot giyilmesinin doğurganlığı etkilemesi gibi balenli sütyenlerin de meme kanserine neden olduğu bilimsel temeli olmayan bir çıkarımdır.
DOĞUM KONTROL HAPLARI KANSERİ TETİKLEMİYOR
Uzun süredir doğum kontrol haplarının meme kanseri riskini artırdığı kulaktan kulağa dolaşıyor. Güncel olarak kullanılan ilaçların hormon içerikleri göz önünde bulundurulduğunda, bu düzeyde bir hormon kullanımının meme kanseri riskini arttırdığını iddia etmek mümkün değil. Şu ana kadar yapılan ve kanıt değeri yüksek hiçbir klinik çalışmada doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda artmış bir meme kanseri riskini göstermemiştir.