Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, konu hakkında yaptığı açıklamada duruma sert tepki göstererek işkencenin insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu, hiçbir şart ve koşulda kabul edilemeyeceğini, üstünün örtülemeyeceğini söyledi.
Av. Küçük, işkence iddialarına ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“Ankara Barosuna kayıtlı meslektaşımız Av. Engin Gökoğlu ve yedi koğuş arkadaşı, dörder kişilik başka koğuşlara nakledilmelerine karşı çıktıkları için saldırıya uğramışlardır.
Cezaevi müdürlerinin de katıldığı anlatımlarla ortaya çıkan saldırıda meslektaşımız Av. Engin Gökoğlu, kolu kırıldıktan sonra çırılçıplak soyularak dövülmeye devam edilmiş; kırılan kolunun tedavisi bile günler sonraya bırakılmış, doğru dürüst yapılmamıştır. Aldığımız bilgilerle göre meslektaşımız cezaevinde yeni saldırı ve işkence tehdidi altındadır.
Avukatlara yönelik soruşturmalara ilişkin özel hükümler ihlal edilerek gözaltına alınıp tutuklanan ve teamüllere aykırı şekilde soruşturma yeri olan İstanbul’a yüzlerce kilometre uzaktaki cezaevlerine dağıtılan 14 meslektaşımızdan biri olan Av. Engin Gökoğlu’na yönelik insanlık dışı bu uygulamayı, nefretle ve şiddetle kınıyoruz.
Ülkemizde hukuk ne yazık ki askıya alınmış durumdadır. Avukatlık mesleği son derece zor günler geçirmektedir. Eğer derhal durdurulmaz ise mesleğimizde ağır ve telafisi mümkün olmayacak zararlar yaratacak saldırılar altındayız.
Mesleğimizi yapmamız devlet eliyle engellenmekte ve meslektaşlarımıza yapılan hukuk dışı uygulamalar, işkenceler ile savunma tehdit edilmektedir. Evrensel hukuk kuralları üzerinden doğru ve etkili avukatlık yapmak bir suç olarak önümüze konulmaktadır.
14 avukat arkadaşımız, takip ettikleri davalar, müvekkilleri ile mesleki ilişkileri ve doğrudan mesleki çalışmaları, etkili avukatlıkları nedeniyle İstanbul’da tutuklandılar. Yüzlerce meslektaşımız, şikayet soruşturma, dava tehdidi ve baskı altında görevlerini yerine getirmeye çalışmaktadır.
İşkencenin önlenmesi için girişimlerde bulunmaları nedeniyle, yüzden fazla meslektaşımız tek bir soruşturmadan aynı kararla yasaklanmakta, baskı ve tehdit havası genişletilmek istenilmektedir. Bunu insan haklarını öğretme, geliştirme görevi bulunan baroların dolayısı ile baromuzun bu hukuksuzlukları kabul etmesi mümkün değildir.
Meslektaşlarımızın yanındayız ve soruşturmanın her aşamasının takipçisi olacağız. Meslektaşlarımız derhal salıverilmeli, eğer bir suçlama ileri sürülecek ise tutuklama söz konusu dahi olmamalı ve şayet açılacaksa dava biran önce açılarak meslektaşlarımızın yargı önüne çıkma hakları biran evvel yaşama geçmelidir. Artık hukuka aykırı uygulamalara ve kısıtlamalara derhal son verilmelidir.
İşkence bir insanlık suçudur. Adana Barosu olarak, Adalet Bakanına sorumlu olduğu bir cezaevinde bir meslektaşının işkence gördüğü gerçeğini anımsatıyor ve kendisini kamu görevlileri yönünden cezasızlık politikalarına son vermeye, işkencecilerden hesap sormaya, sorumlular hakkında soruşturma açmaya davet ediyoruz.”
Av. Küçük, sosyal ve toplumsal hak ihlallerine karşı duyarlılık göstererek çalışmalar yapan meslektaşlarına dönük artan hukuksuz gözaltı ve tutuklama işlemlerini kaygı ile izlediklerini belirterek, “Meslektaşımız şu anda üstlendiği bir dosya nedeniyle cezaevindedir. Oysa savunma hakkı, insan hak ve özgürlüklerinin gerçekleşmesi için gözardı edilemeyecek en temel haklardandır. Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz. Buradan soruyorum: Siyasi iktidarın “işkenceye sıfır tolerans” politikası sürmekte midir? Meslektaşımıza yapılan işkence nedeniyle sorumlular hakkında derhal soruşturma açılacak mıdır? Haksız yere suçlanan avukatlar yalnız değildir” dedi.