Öğretmenler ve gelecekteki rolleri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Kasım ÖğretmenlerGünü ve Öğretmen Atama Programı'nda yaptığı konuşmada, eğitimin önemini vurgulayarak, öğretmenlerin milletin geleceği açısından taşıdığı kritik role dikkat çekti. Bahçelievler'deki bir otelde düzenlenen etkinlikte, 20 bin öğretmen adayının atama heyecanına şahitlik ettiklerini belirten Erdoğan, bu öğretmenlerin bilgileri, kültürleri ve güçlü karakterleriyle Anadolu'nun dört bir yanına ışık saçacaklarını ve evlatları geleceğe hazırlayacaklarını ifade etti. Erdoğan, öğretmenlerin sadece bilgi aktarımı yapmadığını, aynı zamanda genç nesilleri yüksek bir mefkureye yönlendiren, hikmeti, adaleti ve şahsiyeti kuşatan bir eğitim yolunun mihmandarı olduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında öğretmenlerin büyük bir sorumluluğa sahip olduklarına dikkat çekerek, Sezai Karakoç'un "İnsanı yüzeysel olandan kurtararak derinliğe ulaştıran öğretmen, sadece bilginin değil hikmetin de taşıyıcısıdır" şeklindeki sözünü alıntıladı. Erdoğan, eğitimin, çocuklara kimlik kazandıran, benlik şuuru aşılayan ve maziyle güçlü bağlar kurma süreci olduğunu vurguladı. Türkiye'nin eğitim modelinin sadece bilgiye değil, aynı zamanda erdemi ve hikmeti hayata taşıyan nesiller yetiştirmeyi amaçladığını belirtti.

Eğitim yalnızca meslek sahibi bireyler yetiştirmez, fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür nesiller yetiştirmeyi hedefler

Cumhurbaşkanı, eğitimin yalnızca meslek sahibi bireyler yetiştirmeyi değil, fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür nesiller yetiştirmeyi hedeflediklerini belirtti. Bir milyon öğretmenle büyük eğitim ailesinin bir parçası olarak, kökleri sağlam kuşaklar yetiştirmek için gece gündüz çalıştıklarını söyledi. Eğitim alanında gerçekleştirilen köklü değişikliklerin ve reformların yalnızca fiziksel altyapıyı değil, aynı zamanda öğretmenlerin mesleki gelişimlerini ve eğitim sistemindeki güven ortamını da güçlendirdiğine dikkat çekti.

Erdoğan, 2002 yılında eğitime ayrılan bütçenin yalnızca 7,5 milyar lira seviyesinde olduğunu, ancak bugün bu rakamın yükseköğrenim dahil 1 trilyon 620 milyar liraya ulaştığını belirtti. Eğitimin altyapısını güçlendirirken, aynı zamanda öğretmenlerin haklarını ve mesleki itibarını güvence altına almak için kararlı bir duruş sergilendiğini ifade etti. Hükümetlerinin eğitim alanındaki en önemli adımlarından birinin, öğretmenlik mesleğinin yasal zeminde özel bir statüye kavuşturulması olduğuna işaret etti. 2025 yılı itibarıyla yaklaşık 300 bin öğretmenin, uzman ve başöğretmen unvanını alacağını söyledi.

Konuşmasında eğitimdeki büyük dönüşümden bahseden Erdoğan, okullaşma oranlarının arttığını, ilköğretimde yüzde 91 olan okullaşma oranının bugün yüzde 96'ya, ortaöğretimde ise yüzde 50'den yüzde 88'e yükseldiğini belirtti. Ayrıca, kız çocuklarının eğitim hakkındaki engellerin büyük ölçüde ortadan kaldırıldığını, başörtüsü yasağının ve diğer baskıların da geride kaldığını söyledi. Erdoğan, geçmişte yaşanan bu baskıların, hala bazı çevreler tarafından göz ardı edilmeye çalışıldığını ve doğru bir şekilde hatırlanması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı zamanda öğretmenlere yönelik yapılan saldırılara karşı da net bir tutum sergilediklerini belirtti. Öğretmenlere yönelik işlenen "kasten yaralama" suçlarının artık tutuklama sebebi sayılacağını, öğretmenlerin sadece meslekleriyle ilgili görevlerde bulundurulacaklarını, buna ek olarak görevleri nedeniyle eğitimcilere yönelik her türlü saldırının sadece bireysel bir eylem olarak değil, milletin geleceğine yapılmış bir saldırı olarak değerlendirileceğini söyledi.

Eğitimdeki dönüşümün sadece altyapı ve öğretmen atamalarıyla sınırlı olmadığını, aynı zamanda müfredat reformları ve eğitim sisteminin çağın ihtiyaçlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmesiyle de ilgili olduğunu ifade etti. Yeni müfredatla öğrencilerin sadece akademik anlamda değil, aynı zamanda düşünsel ve ahlaki olarak da gelişmelerinin sağlanacağına dikkat çekti. Eğitim öğretim sürecinin, öğrencilerin yalnızca derslerle değil, aynı zamanda insanî değerlerle şekillendirileceği, bilgiye dayalı değil, erdemli ve hikmetli bir anlayışla yapılandırılacağı ifade edildi.

Erdoğan, eğitimdeki bu büyük dönüşümü kararlılıkla sürdüreceklerini belirterek, öğretmenlerin bu sürecin en önemli aktörleri olduğunu vurguladı. "Eğitimde köşe başlarını tutmuş ideolojik çevrelerin her türlü yeniliğe ayak diremeleri meşhurdur. Bizim bu zorlukları aşmamız ve eğitimdeki çağdaş reformları gerçekleştirmemiz gerekiyor" diyerek, eğitimdeki gelişmeleri yalnızca Türkiye'nin değil, tüm milletin geleceği açısından hayati bir mesele olarak gördüklerini belirtti.

Son olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlerin haklarının korunmasının, mesleki gelişimlerinin sağlanmasının, öğrencilerin daha kaliteli bir eğitim alabilmesinin yolunun öğretmenlere daha fazla destek vermekten geçtiğini belirterek, eğitimdeki dönüşümü devam ettirmek için her türlü fedakarlığa hazır olduklarını ifade etti.