Erbaş, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında,
hayatın belli durakları olan zamansal bir yolculuk olduğunu vurguladı. Ramazan
ayının insanların kapsamlı ve yoğunlaştırılmış bir ahlak ve değer eğitimine
tabi tutulduğunu, yaratılışın anlam ve gayesini kavrayarak iman bilincine
ulaşmak için bereketli bir durak olduğunu kaydetti.
Ramazan ayının oruç ibadetiyle nefsi ve arzuları kontrol
etme, sabrı ve şükrü öğrenme, takvaya ve huzura ulaşmaya imkan sağladığını
belirten Erbaş, "Ramazan bayramı, bir bakıma nefis terbiyesinden alnının
akıyla çıkabilmenin bayramıdır. İslam’ın inanç, ibadet ve ahlak ölçülerine
sadakatle ortaya konan sarsılmaz bir dirayetin karşılığında Allah'ın müminlere
latif bir armağanıdır," ifadelerini kullandı.
Kur'an-ı Kerim'i ve Sünnet-i Seniyye'nin hayatın merkezine
yerleştirilerek tevhit, adalet, merhamet ve iyilik yolundaki yürüyüşe
ramazandan sonra da devam edilmesini isteyen Erbaş, "Unutmayalım ki
dünyanın sıkıntılarıyla yorulan ruhlarımız, ancak Kur'an-ı Kerim'in şifa veren
hakikatleri ve Sünnet-i Seniyye'nin ufuk açan hikmetleriyle beslendiğinde huzur
ve sekinete kavuşacaktır," ifadelerini kullandı.
Bugün Doğu Türkistan'dan Batı Sahra'ya uzanan İslam
coğrafyasında bayramlarda dahi hüzün, keder, acı ve gözyaşı olduğunu belirten
Erbaş, "İşte Filistin ve Kudüs. Yıllardır işlenen katliamlarla adeta
yetimler yurduna dönüşen Gazze. Yürekleri dağlayan görüntülerin bayram
sevinçlerini hüzne boğduğu bu günler, kardeşliğimizi hatırlayarak gönülden
gönüle köprüler kurma zamanıdır," dedi.
Erbaş, "Vakit, umudunu bize bağlamış, gözlerini
yollarımıza dikmiş bekleyen gariplerin, kimsesizlerin, yetimlerin, öksüzlerin
imdadına koşma vaktidir. Hem bu fani alemde hem de dar-ı bekada gerçek
bayramlara ulaşmanın yolu buradan geçmektedir," diye konuştu.