Bu yıl Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP)
tarafından bu yıl ana tema olarak “Çevresel plastik kirliliği ile okyanusal
yaşamı tehdit eden plastik kirliği” olarak belirlendiğini kaydeden Dr. Tatar
konuya dikkat çekmek amacıyla Fildişi Sahili’nde 50 ülkenin katılımıyla
toplantı ve etkinlikler gerçekleştirileceğini söyledi.
UNEP raporlarında insanlığın yılda 430 milyon tondan
fazla plastik ürettiği, bu plastiklerin üçte ikisinin kısa ömürlü, tek
kullanımlık ve kısa süre içinde atık ürün haline dönüştüğünü aktaran Dr. Tatar,
“Bu verilerin ortaya koyduğu durum çevresel kirlilik riskinin yükseldiğini
gösteriyor. Rapora göre, plastik kirliliğinin sosyal ve ekonomik maliyetin
yılda 300 ile 600 milyar dolar arasında değiştiği görülüyor” dedi.
Durumun çevre açısından karamsar gibi görülse de UNEP’in
sunduğu bir başka raporda, plastiklerin ve ürünlerinin “nasıl üretildiği,
kullanımı, geri kazanımı ve imha edilmesi” konularının yeniden tasarlaması
halinde 2040 yılına kadar 4,5 trilyon ABD doları tasarruf edilebileceğinin
ortaya konulduğunu aktaran Dr. Tatar, şöyle devam etti:
“Söz konusu raporda ayrıca plastik kirliliğinin
nedenlerini ele alınarak, problemli ve gereksiz plastik kullanımının
azaltılması ile plastikte döngüselliğe doğru bir pazar dönüşümünü de içeren
sistem değişikliği yapılması gerektiği belirtilmiştir. Üç temel değişimin
(yeniden kullanma, geri dönüştürme ve yeniden yönlendirme ve çeşitlendirme)
hızlandırarak plastik kirliliğinin mirasıyla başa çıkmanın mümkün olduğu da
vurgulanmaktadır. Günümüzde ambalaj sanayisinden, mutfak ürünlerine, tarımsal
üretimden, günlük olarak kullanılan çok sayıda araç ve gerecin üretiminde
kullanılan plastik, doğada binlerce yılda çözülebilen, çözünürken mikro plastik
halini dönüşerek toprağa, yüzey ve yeraltı sularına, okyanuslara karışmaktadır.
Bunun sonucu olarak toprak, yüzey ve yeraltı suları ile okyanuslar sürekli
olarak plastik atıklarla kirletilmektedir. Mikro plastikler, toprak, yeraltı
veya yüzey suları ile okyanusal yaşam içinde bulunan canlılarla besin zinciri
yoluyla kontamine olmakta, bundan kaynaklı hastalıklar ise her geçen gün artmış
göstermektedir.”
Türkiye’de yaygın olarak üretilen ve tüketilen plastikler
konusunda son yıllarda bazı yasal adımlar atıldığını hatırlatan Tatar, “Atılan
bu olumlu adımların yeterli olmadığı görülüyor. Bu nedenle UNEP tarafından
hazırlanan raporlarda belirtilen yasal düzenleme önerileri ile eylemliliklerin gerek
merkezi gerekse yerel idareler tarafından daha sıkı düzenlenmesi, kontrol ve
denetimin yapılması ile bu konuda toplumsal eğitimin hızlandırılması gerektiği
düşünülmektedir.” diyerek sözlerini tamamladı.
Etiketler:
#plastik #kirlilik #çağrı