Sağlığımızı korumanın tıbbi yöntemler dışındaki en önemli
iki etkeninin her insanın temiz ve sağlıklı su ile gıdaya ulaşma hakkı olduğuna
vurgu yapan Korkut, su ve gıda, günümüzde ve gelecekte dünyadaki en stratejik
iki ürün olarak önemini sürdürecektir” dedi.
“TARIMSAL ÜRETİMİMİZİ ARTIRMAK ZORUNDAYIZ”
Bir yandan su kaynaklarımızı korurken, diğer yandan
tarımsal üretimimizi artırmamızın mutlak bir zorunluluk olduğuna vurgu yapan
Korkut şöyle konuştu:
“Tarımsal ürünlerde net dışa bağımlı hale gelen ülkemizde,
tarım sektörünün ekonomideki ağırlığı her geçen yıl azalmaktadır. Tarımın milli
gelire ve istihdama katkısı azalırken, çiftçinin yıllardır devletten alacağı
büyümekte, desteklenmeyen çiftçi faizli kredilere başvurmakta, borç batağında tarlasını
satmaktadır. Tarımsal örgüt enflasyonunda aslında örgütsüz olan çiftçilerimiz
üretimden çekilirken, son yirmi yılda 3,5 milyon hektar işlenebilir tarım
arazisini ekmekten vazgeçti. Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS)'ye kayıtlı çiftçi
sayısı 2003 yılında 2,8 milyon iken günümüzde 2,1 milyona düştü, yaklaşık 700
bin çiftçi son derece yetersiz olan tarım desteğini bile almayı bıraktı. Gerek
üretim alanlarının daralması gerekse çiftçi sayısındaki düşüş, tarımda bir
üretim sorunu olduğunu açıkça göstermektedir.”
“SEZONU KAÇIRIRSAK, BİR YILLIK MAHSULÜ KAYBEDERİZ”
Tarım alanlarının, tarımsal üretimin, çiftçi sayısının,
kırsal alan nüfusunun sürekli düştüğü bu süreçte, ülkemizi de yoğun olarak
etkileyen coronavirüs salgınının sektöre yıkıcı etkilerinin olacağına dikkat
çeken Korkut, salgınının ülkemize en az zarar vermesi için açıklanan “Ekonomik
İstikrar Kalkanı” paketindeki önlemler arasında tarım sektörüne yer
verilmemesini eleştirerek şöyle konuştu:
“Tarım sektörü, stratejik bir sektördür. Üreticilerin bir
kez üretimden koptuktan sonra tekrar tarımsal üretime dönmeleri oldukça zor,
hatta olanaksızdır. Unutmayalım ki, bir aylık ekim sezonunu kaçırırsak, bir
yıllık mahsulü kaybederiz. Üretmezsek beslenemeyiz. Üretemezsek tüketemeyiz.
Üretemezsek kıtlık ve açlık yaşarız. Çözüm; çiftçilerimizin tarım ürünlerini
üretebileceği olanakların güçlendirilmesi ve tüketicilerimizin de bu gıdalara
uygun fiyatta sürdürülebilir bir şekilde ulaşmasının sağlanmasıdır.”