METROPOLLERDE ARTAN IRKÇILIĞA SESSİZ KALINMAKTADIR
KESK Dönem Sözcüsü Sabahat Mutluay’ın da katıldığı basın
açıklamasında kurumlar adına metni okuyan Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr.
H. Neslihan Önenli Mungan, “IŞİD çetelerince ele geçirilen kadınlar savaş
ganimeti olarak pazarlarda çarşafların içine sokulup, zincirlere bağlanıp
cariye/ köle olarak satıldı. Şengal Dağı’na sığınanlar ise açlık ve susuzlukla
terbiye etmeye çalışılmaktadır. Çocuklar hep oyun ister, şarkılar öğrenir. Oysa
yaşadıkları topraklarda mermiler, toplar, mayınlar ve tanklar dolaşıyor ve
karanlığın haritası çiziliyor. Soykırım, zorla din değiştirme, katliam ve
zulmün adı IŞİD denilen paravan çete olmuştur. Ortadoğu’nun kadim halklarından
ve inançlarından olan Ezidilik, İslam’cılık adına cani çetelerce kırıma
uğratılmaktadır. Çetecilerden kaçarak Şengal Dağı’na sığınan Ezidi kadınlar bir
ağaç gölgesi dahi bulamamakta, Rojava’ya, Silopi’ye canlarını atmak için 100
km’lik yolu yalın ayak kat etmek zorunda kalmaktadır. Türkiye’ye ulaşabilen
Ezidi kadınlarını bekleyen kader ise küçük yaşta evlendirilmek, kuma gitmek,
istemediği evliliklere zorlanmak ya da kadın tacirlerinin eline düşmek, taciz,
tecavüz olabilmektedir ne yazık ki. Ya da ucuz işgücü olarak kullanılmaktadır.
Kadın bedeni ve ruhuna yapılan saldırıların en iğrenç biçimlerini uygulayanlar
IŞİD çeteleri ve göz yuman malum devletlerdir. Türkiye Devleti de masum
değildir. Çünkü: AKP iktidarının IŞİD çetelerine destek verdiği bilinmekte,
zaten aksini de iddia etmemektedir. Sınırlardan ülkeye geçmeye çalışanların bir
kısmına izin verilmemekte, hatta katledilmesine seyirci kalınmaktadır.
Kamplarda ve dışında yaşayanlara yeterli sağlık, barınma gibi planı olmadığı
gibi, istismar engellenmemektedir. Metropollerde artan ırkçılığa sessiz
kalınmaktadır”
KADIN GÖZYAŞINA VE SAVAŞA KARŞIYIZ
Mungan, “Biz bu ülkede yaşayan, farklı halklar, inançlar,
diller ve kültürlerden gelen kadınlar, olanların farkındayız ve erkek egemen
düzene karşı mücadele içindeyiz. Gözyaşları, ağıtlar ama her şeyden önemlisi
isyanımızla savaşa karşı çıkıyoruz. Bizler binlerce yıldır hüküm süren erkek
egemen şiddetin sadece tanıkları ya da kurbanları değil, aynı zamanda yeni bir
tarihin yaratıcıları olarak Ezidi kadınların yanında olduğumuzu söylüyoruz.
Bizler; Ezidi Kürt, Hristiyan, Şii, Arap ve Türkmen, Ermeni, Keldani, binlerce
yıldır kültürleri, inançları ile bu coğrafyada var olan kadim halklara saygı
duyuyoruz. Son dönemde İslamcılık adına terör estiren çetelerin yok etmek
istediği tüm değerlere sahip çıkıyoruz. Bu savaşta payı olan başta AKP iktidarı
olmak üzere tüm devletlere sesleniyoruz. Birleşmiş Milletlerin de aralarında
olduğu uluslararası kurumlara çağrıda bulunuyor, katliamları durdurun, savaşı
bitirin diyoruz. Demokratik, özgür ve eşit bir toplum yaratmak için her dilden,
kültürden, inançtan ve halktan kadınlar olarak birlikte direneceğiz ve mücadele
edeceğiz.” diye konuştu.